Eğitim sistemi değişmeli

Eğitim sistemi değişmeli

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya, Mevcut Milli Eğitim sisteminin Türk milletinin ortak dünya görüşü ve değer ölçülerini yansıtmadığını belirterek, “İnançlarımızla çelişkili eğitim sistemiyle erdemli bir gençlik, bir nesil, bir top

Saadet Partisi Konya İl Teşkilatı Eylül Ayı İl Divan Toplantısı Saaadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Tacettin Çetinkaya ve Yüksek İstişare Kurulu Başkanı Oğuzhan Asıltürk'ün katılımıyla gerçekleştirildi.

İl Divan Toplantısı'nda konuşan Saadet Partisi Genel BaşkanYardımcısı Tacettin Çetinkaya, yeni eğitim-öğretim yılının hayırlı olmasını diledi.  Eğitimin bir millet için hayati bir öneme sahip olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, “ Fertlerinin eğitimi her toplum için en hayati öneme sahiptir. Çünkü toplumların en büyük gücü eğitilmiş insan gücüdür.  Kendi toplumunun dünya görüşü ve değer ölçülerini yansıtan esaslara göre eğitilmiş fertler, milli değerlerini harekete geçirerek ülkenin kaynaklarını verimli kullanırlar. -Milli değerlerle bilgiyi birleştiren eğitimli fertler, sosyal hayatta yardımlaşmayı ve dayanışmayı artıran ortak paydaları öne çıkarırlar, toplum ile devletin bütünleşmesine ortam hazırlarlar. Güçlü devlet milletiyle bütünleşmiş devlettir.  Toplumumuzda fertlerin eğitimine önem verdiği dönemlerde ekonomik ve sosyal gelişmeler hızlı olmuş;  toplumsal yardımlaşma ve dayanışma artmış ve devlet güçlenmiştir. Fertlerin eğitiminin ihmal edildiği ve eğitim sisteminin bozulduğu dönemlerde ahlak dejenere olmuş, iç çatışmalar artmış ve devlet zayıflamıştır. Bugünkü Milli Eğitim sistemimiz ülkemizin ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalmıştır” dedi.

MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ

Mevcut Milli Eğitim sisteminin Türk milletinin ortak dünya görüşü ve değer ölçülerini yansıtmadığını dile getiren Çetinkaya, şunları söyledi: “Batılı değerleri kendine esas alan eğitim sistemi sorun çözememekte ve hatta sorun üretmekte ve artırmaktadır. İnançlarımızla çelişkili eğitim sistemiyle erdemli bir gençlik, bir nesil, bir toplum inşa edemeyiz. Şekille uğraşan bu sistem eğitimin temel ve kronikleşmiş problemlerini çözemez. Kendi eğitim sistemi kendisi için insan yetiştiremeyen bir toplumuz. Bu eğitim sistemiyle güçlü bir devlete sahip olmamız mümkün olmaz.   Bu günkü eğitim sistemi, derslere önem vermekte, öğrenciyi ihmal etmektedir.  Eğitim meselesi ancak Milli Görüş’ün prensipleri, Saadet Partisi’nin programıyla düzelir. Bu nedenle diyoruz ki; Batıcı, materyalist, taklitçi eğitim anlayışından vazgeçilerek maneviyatçı, kendi kök değerlerimize uygun eğitim anlayışına geçilmelidir. Eğitimde öğrenci merkeze alınmalıdır. Öğrencinin yeni şeyler bulma ve keşfetme yetenekleri geliştirilmelidir. Öğrencilerin heyecan, araştırma ve sorun çözme kapasiteleri geliştirilmelidir. Bugün Türkiye’nin bir numaralı meselesi, milletimizin dünya görüşü ve değer ölçülerine dayalı 'hak merkezli yeni bir milli eğitim sistemini' geliştirmek ve uygulamaya koymaktır.”

EĞİTİM MİLLİ DAVAMIZ OLMALI


“Evlatlarımızı vatana, millete yararlı insanlar yapmak istiyorsak eğitim sistemini yeniden kurmamız gerekir. İyi bir nesil yetiştirmek için hep beraber eğitime omuz vermeliyiz” diyen Çetinkaya, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Eğitim hepimizin ortak davasıdır. Bizden öncekiler, Üstat Nurettin Topçu ve liderimiz Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız meseleye milli bir dava olarak hep yaklaşmışlardır. Meseleyi hep 'Maarif davamız' diyerek sunmuşlardır. Milli Eğitim meselesinin ancak dava şuuruyla çözülebileceğini ifade etmişlerdir.  Bugün de Sayın Başbakana ve Milli Eğitim Bakanına hitaben diyoruz ki; “Bahsettiğiniz dava hangi davadır bilemiyorum, ama eğer Milli Görüş davası değilse eğitim de dâhil hiçbir problemi çözemezsiniz. Dava olarak telaffuz ettiğiniz kelimenin içini Milli Görüşle doldurmanız gerekir.”

İŞ KAZALARINDA 3. SIRADAYIZ

Son günlerde yaşanan iş kazalarına da dikkat çeken Çetinkaya, “Ülkemizin diğer önemli bir sıcak konusu asansör faciasıyla gündeme gelen iş kazaları ve çalışma hayatımızdır. Öncelikle asansör kazasında vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileklerimle sabr-ı cemil niyaz ediyorum. Aslında iş güvenliği ve iş kazaları da yanlış eğitimin çok açık bir sonucudur. Soma faciasından sonra da zamanın başbakanı ve hükümet yetkilileri iş kazalarını önlemek için gerekli tedbirlerin alınacağını ve düzenlemelerin yapılacağını ifade ettiler ancak olayın sıcaklığı geçtikten sonra her şey unutuldu gitti.2002-2014 yılları arasında; 15 bin civarında çalışan iş kazasında öldü. Bu sadece istatistiklere yansıyanlar. Çünkü Türkiye’deki iş kazalarının yüzde 90’ı kayıtlara girmiyor. 20 binin üzerinde çalışan sakat kaldı. Çalışanlarda yaygın ruhsal sorunlar var. Milyarlarla ifade edilen maddi zararlar var. İş kazası riski, kimyasal madde, toz, duman ve zararlı gazlarla muhatap olma, ağır ve aşırı çalışma gibi işe bağlı sağlık sorunları yaşayanların sayısı 895 bin kişi. Dünya Çalışma Örgütü İLO’nun raporlarına göre ölümlü iş kazalarında Türkiye Avrupa ülkeleri arasında 1. sırada, Dünyada 3. sırada. Gelişmiş ülkelerde 100 binde 2 olan ölümlü iş kazası oranı, Türkiye’de 100 binde 14,3 yani yedi katı. Devlet ve işveren elele ölümlerden ölüm beğen durumu.  Saadet Partisinin çalışma hayatının sağlıklı işleyişinin reçetesi şunlardır: Çalışma hayatında barış, kardeşlik, işbirliği ve karşılıklı hakların korunması ve verimlilik esastır. İşyeri çalışma koşullarının uluslararası normlara, sağlık koşullarına sahip, insan onuruna yaraşır şekilde olmasının sağlanması devletin görevidir. Herkes işini serbestçe seçecek. Herkes adil ve uygun çalışma koşullarına sahip olacak. Herkese eşit çalışma karşılığında eşit ücret hakkı sağlanacak.

merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.