Köşemizde hem yerelde hem de ulusalda haftanın öne çıkan gelişmelerini ele alacağız. En önemli gündem maddesi Rusya’ya ait savaş uçağının düşürülmesiydi tabii ki. Sınır ihlali yapan bir uçağın düşürülmesi kadar doğal bir şey yok fakat sınır ihlali yapan diğer savaş uçakları ve yabancı unsurlara neden kucak açıyoruz? Batı’nın patriot füze rampalarını Kahramanmaraş’a yerleştirilmesine ne deyip göz yumdunuz? Müslüman kanı akıtan ABD uçakları topraklarımıza konuşlanmış, yeni katliamları bekliyor…  Topraklarımızı işgal eden bu unsurlara bir cevap yok mu?

**

24 Kasım Öğretmenler günü vesilesiyle öğretmenlerin sesi bir gün daha gür çıktı. Öğretmenler ve öğretmenleri temsil eden sendikalarla görüştüğümüzde ortaya çıkan ortak sorun; öğretmenin eğitim sistemi içersinde kaybolduğu ve etkisiz bir eleman olduğu yönündeydi. Zaman zaman yeni nesildeki sorunların öğretmenlere bağlandığını şahit oluyoruz. Öğretmenler sistemin birer parçası. Eğitim sistemimiz, Batı takliti, yap boza dönmüş bir sistem. İdealist, gayretli öğretmenlerimizin emekleri, sistemin çarkları arasında kaybolup gidiyor.

**

Konya MİLKO kuruluşları tarafından organize edilen ve ‘Hak-Batıl’ mücadelesinin anlatıldığı konferansa katıldık. Şinasi Başaran konuşmacıydı. Kendisini ilk defa dinledim. Sınırlarımızda, Doğu’da, Ortadoğu ülkelerinde yaşanan problemleri anlamak için ‘Hak-Batıl’ mücadelesi iyi anlaşılmalı. Batıl’ın yüzyıllardır süregelen oyunlarını iyi anlamamız lazım. Düşmanı tanımadan soruna bir çözüm bulamayız.

**

Doğalgaz şehrin büyük bir kısmına ulaştı. Doğalgazın ulaştığı apartmanlarda kömür kullanımı yasak. Fakat hala sabahları evden çıktığımızda boğazımızı yakan bir kirlilik var. Kömür ve kullanımı ile ilgili yeterli düzeyde kontrol yapıldığını düşünmüyorum. Örneğin dün şehrin göbeğinde pek çok apartmandan kirli bir duman yükseliyordu. Ekmek fabrikalarındaki taş fırınlardan yine havayı çok kirleten dumanlar yükseliyor. Bu kirliliğin önlenmesi için yeterince denetim yapılmıyor. Ben Meram bölgesinde yaşıyorum bu sıkıntıyı çekiyorum. Karatay bölgesinde yaşayanların halini de biliyoruz… Sırf bu kirlilik yüzünden Selçuklu’nun yüksek kesimlerine göç edenler var. Şartlar müsait bu kirliliğe bir çözüm bulunmalı.