Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Düşmana benzemek

Düşmana benzemek

“Savaş ölünce değil, düşmana benzeyince kaybedilir” ifadesini hemen hemen hepimiz Sırpların Bosna Hersek işgali ile tanıdığımız Bilge Kral lakabıyla anılan Aliya İzzet Begoviç (rha) den duymuştuk ilk defa.

Bu söz oldukça çarpıcı gelmişti o günlerde hepimize ve hoca dediğimiz insanlardan siyasetçilere kadar pek çok kişi kendi düşüncelerindeki haklılığa destek olmak amacıyla sonradan bu sözü kullandı.

Hâlbuki bu söz bir açıklama, bir meal idi tabiri caiz ise.

Hz. Rasulullah’ın (sav) “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa ondandır”  Sahih Hadisinin günümüze ve bizlere dönük bir ifadesiydi.

Ama çoğumuz yine anlamadık hem Hadisi Şerifi hem de onun açıklaması olan Bilge Kral Aliya’nın sözünü.

Anladık diyenler bile anlamadıklarını bu eğitim-öğretim sezonu sonrasında bir kez daha ispat ettiler.

Bu sözden bahsetmemizin nedeni sözü okulların yılsonu tatile girmeleri sebebiyle düzenlenen mezuniyet ve kep atma törenlerine getirmek istememizdir.

Her yıl anaokullarından üniversitelere kadar her basamaktaki okullarda kimi zaman kendi salonlarında kimi zaman ise otellerin balo salonlarına düzenledikleri yılsonu törenleri gündeme gelir.

Yapılsın diyenlerin yanında yapılmasın diyenler olur ve hatta milli eğitim müdürlükleri aracılığıyla valiliklerin bu tür törenlere yasak getirdikleri yazılır çizilir.

Ama her yıl bir şekilde yapılır bu yılsonu törenleri.

Ebeveynlerin “Şükür evladımız mezun oluyor”, öğrencilerin ise “okul bitti kurtuluyoruz” sevinciyle kesenin ağzını açtıkları için;

Organizasyon sektöründe yer alan firmalarının kazançlarına kazanç katarak.

Müslümanlar için ise güya bir övünç, bir gurur vesilesi olarak.

Üstelik diğer Müslümanlardan dua istemek şekliyle okulların reklamı da yapılır bu arada.

Hem de öylesine yapılır ki din ve ahlak konusunda olduğu gibi eğitim ve öğretim konusunda da sözü kimselere bırakmamakta hayli tecrübeli olan adı büyük hocaefendilerin okullarında bile yapılır bu törenler.

Ne idüğü belirsiz kılık kıyafet ve kisveler altında kızlar ile erkeklerin arzı endam ettikleri sahnelerle.

Evet, belki diğer İslami hassasiyeti olmayan hatta İslami kuralları bu arada bir kez daha alenen çiğnemek maksadı ile yapılan törenlerdeki gibi içkili yemekler ve danslı balolar yapılmaz bizim dediğimiz bu kurumlarda.

Ama bu başkalarına benzeşme ve benzeme çabalarına ne demeli.

Okul kıyafetlerinden hariç bu günler için yapılan ve doğal olmanın tamamen dışına çıkılarak giyimde, kuşamda, davranış ve konuşmalardaki farklılıklar kime benzemenin bir sonucudur?

Bu kadar senen verilen emek ve gayret sonucunda örnek olması beklenen çocuklarımızın o günlerde her şeyiyle hoş görülen hal ve hareketleriyle kimleri örnek alarak, kimlere benzemeye çalıştıklarını bir kez daha düşünmemiz gerekmez mi?

Hâlbuki çocuklarımıza en önce öğretmemiz gereken “Düşman bizim öğretmenimiz değildir” şeklinde bir sözü daha var Bilge Kral Aliya’nın.

İslam’ın düşmanları bizim ve çocuklarımızın asli düşmanları ise bizim çocuklarımızın yine bizim ellerimizle düşmanlarımızı taklit ederek bu yaptıklarına ne demeli acaba?

Söz buraya gelince kıyamete kadar sürekli aklımızda tutmamız gereken bir uyarı daha var.

Hz. Peygamberimiz (sav) den “Sizden önceki ümmetlerin yaptıklarını sizlerde yapacaksınız. Ta ki onlar keler deliğine girseler siz de gireceksiniz” şeklinde gelen uyarıyı okulları kuran ve yöneten Hocaefendiler duymadılar mı, yoksa duymazdan mı geliyorlar acaba?

Adı her ne olursa olsun yılsonunda yapılan bu tür törenlerin ailelere her hangi bir maddi külfet getirmese hatta okullar için iyi bir gelir kaynağı olarak bile görülse de mütedeyyin insanların kurduğu ve yönettiği okullarda yapılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Bizim yaptıklarımız toplumumuzun ahlak anlayışına, gelenek ve göreneklerine uygundur ve kılık kıyafetleri ise öğrencilere yakışır sadeliktedir diyeceklere bir uyarı daha yapalım bu vesile ile.

Kafanızı kumdan çıkarın ve etrafınıza bir daha bakın.

2004 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanının imzaladığı genelgeden bu yana yasak olmasına rağmen yıllardır yaşanan bu aşırılıklar ile kılık kıyafetlerdeki olumsuzluklar ve öğrenciler arasındaki uygunsuz davranışlar “bu sene de yapılıversin bakalım ne olacak ki?” diyenlerin hoşgörüsü(!) sonucunda ortaya çıkmadı mı? 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi
SON YAZILAR