Bugünkü konumuz zekat ve Konya'nın zekatla ile imtihanı... Zekat, Konya'nın Türkiye genelinde en iyi olduğu alanlardan biri maşallah...

***

Bildiğim kadarıyla Konya, Türkiye genelinde zekatta ikinci sırada yer alıyor… Önümüzde İstanbul hemen arkamızda Bursa geliyor…

***

Paralel yapı tartışmalarının ardından, Konya’da ciddi miktarlarda zekatın da STK olarak el değiştireceği söyleniliyor… Konya’da dağıtılan zekat miktarı tahmini 200 milyon TL’nin üstünde, yani eski parayla 200 trilyon para…

***

Zekatın artık günümüzde yaygın olarak biriktiği yer STK’larımız… Bazılarına verdiğiniz zekat bile vergiden düşüyor sanırım…

***

Zenginlerimiz bu anlamda kolaycılığa da kaçmıyor değiller…

***

Kendi fabrikalarında asgari ücretle çalışan, kredi kartı borcu altında ezilen 3-4-5 çocuklu aile reislerine zekat vermek yerine, STK’lara oradan da dünyanın farklı coğrafyalarındaki Müslümanların derdine derman olmaya çalışıyorlar…

***

Elbette onlara da lazım… Doğru bölüştür…

***

Ama kendi fabrikandaki Müslüman’ı da ıskalamaman lazım…

***

Allah rızası için verdiğin üç beş kuruşluk zekatın ardından, o insanların hayatının sahibiymiş gibi davranmaman da lazım…

***

Elindeki telefona, çocuklarıyla gittiği lokantaya laf etmemen lazım… Sen Allah rızası için verdin…Bırak ondan sonrası Allah ile onun arasında…

***

Zekât, Kur’ân-ı Kerim’de 27 yerde namazla birlikte zikrediliyor... Bu kadar çok zikredilmesi, ona atfedilen ehemmiyeti gösteriyor...

***

“… Zekâtı verenler (de temizlenip felâh buldu.)” (el-Mü’minûn, 4) ayeti kerimesine dikkat etmek lâzım...

***

Ömer bin Abdülazîz devrinde valiler, “Zekât verecek kimse bulamadıklarını” bildirerek halifeden tavsiye istemişler..

***

Çünkü bütün imkân sahipleri, zekât borçlarını ödüyorlarmış...

***

Bundan dolayıdır ki Ömer bin Abdülazîz devri, dört halifeden sonraki en parlak devir olarak kabul edilir...

***

Şehrimizin banilerinden Hazret-i Mevlânâ, bir beytinde fakir ve dertlilerle hem-hâl olmanın manevi kazancını ne güzel izah eder…

***

“Fakr u zaruret içinde boğulan gönüller, dumanla dolu bir eve benzer...

***

Evleri duman içinde, sizin daha çok zengin olmanız için asgari ücretle ter akıtan işçilerinizi zekatlarınızda lütfen unutmayın…

***

Osmanlı’da güzel bir gelenek vardı… Bakkalların veresiye defterlerinde yazan fakirlerin hesapları zenginler tarafından siliniverirdi… Allah rızası için, veresiye defteri yakılırdı…

***

Devrin bakkalları da kredi kartları… Birkaç çalışanınızın kart borcunu kapatıverin… Kör duman altındaki eve nasıl bir pencere açtığını sana nasıl minnetle baktığını, o gün onların evinde nasıl bir neşe ve sevince neden olduğunu göreceksin…

***

Yapanlardan Allah razı olsun, yapmaya niyet edenlerin Rabbim niyetlerini amele çevirsin… Ümmeti Muhammed’in evlerinden YOKLUK DUMANI beri olsun inşallah…

***

Amin diyin Müslümanlar…