Dükkana girince ruhum daralıyor

Süleyman Sarıtaş, küçük yaşlarda istemeden kendini mezar taşlarının içinde buldu. Mezar taşı ustasının değişik bir hayata hikayesi var. 11 yaşından beri mezar taşı yapan 40 yaşındaki Süleyman Santaş, bu mesleğin kendisini çok yorduğunu ve bütün duygularını kaybettirdiğini söyledi. Santaş, “Kendi yakınlarımı kaybettiğim de bile ağlayamadım” dedi. Selimiye Caddesi üzerinde ata mesleğini devam ettirmek için yıllarını bu işe veren Süleyman Santaş, mesleği isteyerek bıraktığını dile getirdi. Mesleği bıraktıktan sonra beyaz eşya dükkanı açan, mezar taşı yaptığı dükkanın sorumluluğunu başkasına veren Santaş, yüreğinin çok katılaştığını dile getirdi. Santaş, eskisi gibi artık bir şey hissedemediğini belirtti. “Ağlamak bana çok normal geliyor” diyen Santaş, şunları kaydetti: “Yıllar önce kendi yaşıtlarımın mezarını yaptım. Bana hep değişik ölümlerle hayatını kaybedenlerin mezar taşını yapmak nasip oldu. Her zaman gözü yaşlılarla karşılaştım. Dükkana girince ruhum daralıyor. Kendimi huzursuz ve mutsuz hissediyorum. Küçük çocuk mezarları bile yaptım. Bu dayanılamayacak bir his. Psikolojik olarak kötü etkilendim. Mezar algısı, zaman geçtikçe değişiklik gösteriyor. Mezarların büyük çoğunluğu önceden sahipsizdi. Şu an çok fazla harcama yaparak lüks ve gösterişli mezarlar yaptıranlar tanıyorum. Bu ne kadar gerekli bilmiyorum. Her konuda olduğu gibi mezar yapımında da aşırıya kaçanlar var. Bildiğim tek şey, bu işin büyük bir sabır istediği. Allah, iki dünyada da saadet nasip etsin. Gerisi boş.”

EMRE ÖZGÜL