Dişte erken tanı önemli

Dişte erken tanı önemli

Medicana Konya Hastanesi Diş Hekimi Tayfun Yörük 18-24 Kasım Ağız ve Diş Sağlığı haftası nedeniyle vatandaşlara uyarılarda bulundu. Yörük, “Ağız ve diş sağlığının sağlanması, korunması ve idamesi açısından erken tanı önemli” dedi

Ağrı çekmemenin dişlerin sağlıklı olduğu anlamına gelmediğini ifade eden Diş Hekimi Tayfun Yörük, “Dünyada olduğu gibi yurdumuzda da ağız ve diş sağlığı sorunları yaygın olmakla birlikte, mevcut hükümet ve yönetimleri bu konuda tedbir almakta ve çözüm yollarına ulaşmakta hayli zorlamaktadır. Bunun nedeni bozulan ağız ve diş sağlığını yerine koymanın ve iyileştirmenin meşakkatli, zaman alıcı ve çok pahalı olmasıdır. Diş Hekimliği, ülkemizde devletin özel sağlık teşkillerinden hizmet alımı yapmadığı nadir tıp dallarından birisidir. Oysaki kontrolü ve idamesi sağlandıktan sonra özel kuruluşlardaki potansiyel iş gücünden, bilgi ve görgüden faydalanmak sağlık politikamızın elini hayli rahatlatacaktır” dedi. Sindirim sisteminin başlangıç noktasının ağız olduğunu ifade eden Yörük, şöyle konuştu: “Buradaki organlarımızın sağlıklı ve fonksiyonel olması, sindirimimizin kalitesini ve efektifliğini arttıracaktır. Bu organlarımızın en önemlisi dişlerimizdir. Dişlerimizin, ağıza aldığımız besinlerin parçalanması ve öğütülmesi gibi ana fonksiyonlarının yanında konuşma (fonasyon) ve görünümümüzde de (estetik) önemli bir görevi bulunmaktadır. Ağız ve diş sağlığını bozan temel iki hastalık mevcuttur. Bunlar dişlerde oluşan çürükler, diş eti ve dişleri destekleyen diğer dokuları etkileyen iltihabi hastalıklardır. Bunlara periodontal hastalıklarda diyoruz.”

AĞRI OLUŞMADAN KONTROL YAPTIRILMALI

Dişlerin temizlenmesinin ihmal edilmesini takiben üzerlerinde yiyecek artıkları ve bakteriler biriktiğini ifade eden Yörük, açıklamasına şöyle devam etti: “Bu bakteriler mevcut artıklardaki şekerli maddeleri kullanarak plak oluşumuna neden olurlar. Dişlere yapışan bu plaklar vasıtasıyla, bakteriler asitik bir ortam oluşturarak diş minesine zarar vermeye ve onun üzerinde çürük kaviteleri (boşlukları) oluşturmaya başlarlar. İhmalin devam etmesi sonucunda çürük, dişin dentin dokusunu da geçerek, sinir ve damar paketlerinin bulunduğu pulpa (diş özü) dokusuna kadar ulaşır. Çürüğün pulpa dokusuna kadar ulaşması tedaviyi zorlaştırmakla birlikte zaman kaybına da yol açmaktadır. Onun içindir ki dişlerimizin ağrımaması sağlıklı oldukları anlamına gelmemektedir. Dişlerimizin ağrıması aslında dişteki mevcut çürüğün çok ilerlemiş olduğunun işaretidir. Bunu önlemenin çok basit bir kuralı var o da dişlerimizi yılda en az iki kez diş hekimine kontrol ettirmektir. Diş hekimimiz bizim ağzımızda fark edemediğimiz çürük ve patolojileri mevcut görüntüleme sistemleri ve ağız içi muayeneyle kolayca saptayacak, tedavi ve çözümleri bizim onayımızla uygulayacaktır.”

GEÇ TEDAVİLERİN GERİ DÖNÜŞÜMÜ OLMAYABİLİR

“Ağız ve diş sağlığının sağlanması, korunması ve idamesi açısından erken tanının önemi yadsınamaz” diyen Yörük, şöyle konuştu: “Bu nedenle kişilerin yılda en az iki kez bir diş hekimine başvurması hayati öneme haizdir. Çocuklara diş fırçalama alışkanlığının ve manipülasyonunun kazandırılması ve öğretilmesi, hatta ebeveynlerin çocuklarının dişlerini haftada 3-4 kez, fırça kendi ellerinde olmak kaydıyla karışık dişlenmenin sonuna kadar fırçalamaları, sonraki zamanlarda çocuğun kendisine bırakılması çürüksüz dişlere sahip nesiller için çok önemlidir. Daimi dişlerin rehberi olan süt dişlerine gereken önemin verilmesi, sonraki dönemlerde daimi dişlerin çeneye daha düzgün ve kolay yerleşmesini sağlayacaktır. Kişilerin uygun diş fırçası ve macunu ile günde iki kez diş fırçalaması yapmaları birçok sorunun önüne geçecektir. Bunun yanına diş ipliği kullanımının da eklenmesi arayüz temizliğinin de yapılmasını sağlayacak ve dolayısıyla arayüz çürüklerini de bertaraf etmiş olacaklardır.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.