Ey muhteşem donatılarla yaratılmış insan hâdiseleri, hayâtı, kâinâtı dinle… Bak sana hal diliyle neler diyor?
En önce aslî vatanı olan bataklıktan koparılarak ‘ney’ yapılan yıllar yılı ayrılık acısıyla sızlanan, inleyen neyin içli sesini dinle…
Yaz aylarına yeni adım attığımız içinde bulunduğumuz şu günlerde doğanın tüm seslerine ve de tabiatın eşsiz ahengine kulak ver, dinle…
Baharda açan yaza daha yeni ‘merhaba’ diyen çiçekleri seyreyle, onlardaki renk cümbüşünü hayretle izle ve sessiz zikirlerini duymaya çalış, ‘Allah’ diyerek açılışlarını dinle…
Ya ağaçlar! Hele şu yaz aylarında tüm çeşitleriyle üzerindeki her biri farklı şekillerdeki yapraklarının hep birlikte ‘Hû’ diyerek eşsiz bir uyum içinde hışır hışır çıkardıkları seslere kulak ver, dinle…
Küçük dereler, nehirler, akarsular, göller, göletler, denizler, ummanlar, okyanuslar içerisindeki her bir damla zerrenin ‘Allah’ diyen, dinlediğinde insana bir huzur, sekine ve sâkinlik bahşeden, seyrettiğinde enginliğiyle seni engin bir rahatlamaya götüren damlaların ve dalgaların sesini dinle…
Gökyüzünde eşsiz bir ahenk için gezinen, karanlık gecelerimizi aydınlatan ayın ve çeşit çeşit yıldızların muhteşem seremonisinden yansıyan her bir ışık huzmesinin yaydığı sese kulak ver, bak ne diyor? Dinle…
Cıvıl cıvıl öten, âdeta ‘Rab’ ‘Rab’ diye şakıyan kuşların sesine bir kulak ver, dinle… Bin bir emek ve gayretle sâdece gagalarıyla topladıkları küçücük rızıkları hayâtiyetlerini devam ettirebilmek için midelerine sonsuz şükürle indiren sonra da şükretmek için şükür şarkıları söyleyen kuşların sevinç seslerini, leyleklerin ‘lek’ zikirlerini, bülbüllerin eşsiz melodisini dinle…
Çiçeklerin şâhı güllerin açılma mevsimi şimdi. Muhteşem kokusu ve muhteşem güzelliği içinde ‘gül’ sana neyi hatırlatıyor? En güzel çiçek olan ‘gül’ O (sallallâhu aleyhi vesellem) ‘Kâinâtın hiç solmayan gül’ünü hatırlatırken o da her açılışındaki tüm zerâfetiyle ‘Allah’ı hatırlatırken ‘Muhammed’ ‘Muhammed’ diyerek içli içli inlediğini dinle…
Gece seher vakitlerinde herkes uykudayken ‘Rab’ aşkıyla tatlı uykusundan uyanan, kimsenin görmediği karanlıklarda yalnızca meleklerin şâhit olduğu demlerde ‘Allah’ ‘Allah’ zikriyle yanan, ‘Hak’ aşkıyla pervâne olan gerçek âşıkların sesine kulak ver, dinle…
‘Hû’ ‘Hû’ ‘Hû’ diye etrâfına kimi zaman hızla kimi zaman yavaşça sesler yayan rüzgarın sesini dinle…
Bereket yüklü rahmet bulutlarından inen her bir rahmet damlasının ‘Hak’ diye inerek toprağa, hayvana, insana hayat bahşeden o yağmurun sesini dinle…
Günün her vaktinde her türlü zeminde ‘Allah’ ‘Allah’ zikrü tesbihatlarının arşa karışan sesli, sessiz seslerini lisânı hal ile anla ve dinle…
Hatta eşyânın hakikatine ermek gâyesiyle yanımızda, uzağımızda her bir maddenin ‘Allah’ ve ‘Hak’ nidâlarını işitmeye çalış. Duvarların, divanın, masanın, tabakların nasıl zikrettiklerini dinle…
Hayvanların her birerlerinin ayrı ayrı zikirlerine onları dikkatle inceleyerek şâhit olacaksın. Köpeğin havlamasında, kedinin miyavlamasında, aslanın kükremesinde, horozun ötüşündeki zikirlere kulak kesil, onların dilini anlamaya çalış, dinle…
Dertlerle inleyenlerin, ızdıraplarla beli bükülenlerin, hastalıklarla mücâdele edenlerin her âhında eğer isyan yoksa hep sabır, şükür ifâdesi olan ‘Yâ Hak’ ‘Yâ Rab’ medet, imdat ‘Yâ Allah’ nidâlarına kulak ver, dinle…
İnsanın pişmesi ve olgunlaşması için verilen belâ ve musibetler karşısında dua dua yalvarış ve yakarışları, ‘Allah’ ‘Allah’ diye yanışları duy, ibret al ve dinle… Samimi bir pişmanlıkla, içten gelen niyazlarla yapılan tevbelerden akan nedâmet gözyaşlarının sesine kulak kesil ve dinle…
Recep ayının mübârek ikliminde yüce Rabb’in sevgisini kazanabilmek için kalben, fikren, amelen, zikreden, arınan müminlerin içli içli yakarışlarını, af niyazlarını işitmeye çalış, dinle…
Neticede yüreğinin sesini, Hakk’ın nefesini dinle…