Değerler zayıflıyor  çiftler boşanıyor

Değerler zayıflıyor çiftler boşanıyor

Çeşitli gerekçelerle boşanan çift sayısında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Konya'daki Aile Mahkeme sayısının son 6-7 yıl içinde 3 katına çıkması, vehameti gözler önüne seriyor. Çiftler, en küçük bir sorunda çareyi boşanmakta buluyor

Türk toplumu için büyük bir önem arz eden “Aile Kurumu” kökünden sallanıyor. Konya'da son 5-6 yıl içinde 2'den, 5'e, son birkaç içinde de 5'ten 7'ye çıkarılan Aile Mahkemesi sayısı, boşanmalardaki korkutan gerçeği gün yüzüne çıkarmaya yetiyor. Gençlerin sorumluluk alma, ve evlenme yaşının 30'u aştığı bu dönemlerde; evli çiftlerin de en küçük bir sorunda boşanmayı tercih etme girişiminde bulunması değer yargılarımızın, geleneklerimizin, tahammülümüzün ne kadar zayıfladığını gösteriyor. Boşanma vakalarına gerekçe olarak daha çok çiftlerin ailelerinin ilişkiye müdahil olması, ekonomik yetersizlik, 6284 sayılı kanunun uygulanması ve daha birçok sebep gösteriliyor. Toplum tüm bu gelişmelerle birlikte büyük bir tehlike altına giriyor. Toplumun temeli olan ailenin göz göre göre her geçen gün daha fazla parçalanması, gelecek adına tehlike sinyalleri çalıyor.

MODERNLEŞME “AİLE” ANLAYIŞINI PARÇALADI

KTO Karatay Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, modernleşmeye ve bireyselleşmeye bağlı olarak, ailede bir değişim yaşandığının açıkça görüldüğünü ifade etti. Aile Mahkeme sayısının artmasının aile hukukunun sağlıklı bir şekilde yürütülmesi ile tedbirlerin alınması hususunda önem arz ettiğini dile getirirken, Aile Mahkeme sayısının artmasının bir de boşanmaların artışına işaret ettiğini de belirtti. Ailenin yaşadığı sorunların üzerinde yoğun şekilde çalışılması gerektiğini aktaran Bağlı, “Aileyi koruyacak bir politika belirlemeliyiz. Ailenin Korunması kanunu var. İşin sadece kanuni değil, sosyolojik tarafını da dikkate almak gerekiyor. Kanun ile tek başına aile kurulmaz. Kanun, kültürel değerlerle birlikte uygulanmalı. Sekülerleşmeye bağlı olarak, boşanma oranı artıyor. Modernleşme, toplumu oluşturan ana çekirdeğin kaybolmasına sebebiyet veriyor. Aile yapısının geleneksel olarak korunmasına önem daha fazla önem verilmelidir. Aile büyüklerine saygı gösterilmelidir. Bizim toplumumuz ve kültürel değerlerimiz ailenin korunmasına yöneliktir. Esas olan birey mi aile mi sorusunun cevabıdır. Bireyin özgürlüğü kutsaldır ama sınırsız bir özgürlük olduğu zaman, toplumsal mekanizmayı zedeleyici hale gelir” diye konuştu.

AİLE YAPIMIZ DEZENFORMASYONA UĞRADI

Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Tecim, günümüzdeki çiftlerin büyük çoğunluğunun eşleriyle iletişimsizlik problemi yaşadığını söyledi. Var olan bir sorunun üstesinden gelmek yerine gereksiz tartışmalar yaşanması ve tarafların kendilerini yeterince anlatamamasının var olan problemi arttırdığının altını çizen Tecim, bu iletişimsizlik sonucunda ortaya çıkan öfkenin belirli bir süre sonra kontrol altına alınamayacak büyüklüğe ulaşabildiğine dikkat çekti. Çiftlerin mükemmel bir karı koca olmaya çalışmalarının normal olabileceğini söyleyen Tecim, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ancak bu süreçte birbirlerine destek olmaları ve birbirlerini olduğu gibi kabul etmeleri daha uygundur. Bizler için aile ve yapısı çok önemlidir. Türk toplumunun ana dinamiği ailedir. Aile anlayışımız çeşitli gerekçelerle dezenformasyona uğramış durumdadır. Bu tahribata televizyon dizilerindeki sanal gerçekliğin de etkisi vardır, gelenek ve göreneklerimizden kopuşun getirdiği sorunlar da. Eşler birbirlerine merhamet, saygı ve sevgi ile yaklaşmalıdır. Her şeyden önce birbirlerini anlayabilmenin yollarını öncelikli olarak tercih etmelilerdir. Yeni yetişmekte olan nesillerimiz için aile kurumunu ayakta tutabilmeyi başarmalıyız.”

6284 SAYILI KANUN AİLEYİ YOK EDİYOR

Boşanma talebiyle hukuk bürosuna başvurunun hayli fazla olduğunu ifade eden Av. Latif Cem Baran, çiftlerin boşanma gerekçelerinin her birinin ayrı şikayetten kaynaklandığını aktardı. Sadakâtsizlik, sosyal medya kullanımı, uyumsuzluk ve ekonomik yetersizliğin boşanma düşüncesinin altında yatan en önemli sebepler olduğunu kaydeden Baran, şunları kaydetti: “Çiftlerin en büyük boşanma sorununun başında ekonomik sorunlar ve sosyal medya kullanımı geliyor. Ülkedeki geçim darlığı, çiftleri gerginleştiriyor. Ayrıca sosyal medyada fazla vakit geçirme meselesi de çiftlerin arasını açmaya yetiyor. Boşanma talebiyle avukatlara başvuran çiftlerin sayısı sürekli artıyor. Konya'da 5 Aile Mahkemesi vardı. Adli yılın başlangıcı ile birlikte bu sayı 7'ye çıktı. Yani mevcut Aile Mahkeme sayısında neredeyse yarı yarıya bir artış oldu. Bu artış bile boşanmalardaki gerçeği gün yüzüne çıkarmaya yeter.” Ayrıca Baran, “Hiçbir sosyolojik ve psikolojik alt yapısı olmayan 6284 sayılı Ailenin Korunması Kanununda değişiklik yapılması gerekir. Bu mevzuatın uygulanması aileleri dağıtıyor” dedi.

AİLEYİ YAŞATMA İRADESİ GÖSTERİLMİYOR

Avukat Mevlüt Ekici, kendisinin baktığı boşanma davalarında ağırlıklı olarak eşlerin aileleri ile yaşadığı sıkıntıların fazla olduğunu sorununu dile getirdi. Yine kendi baktığı boşanma davalarında eşlerin karakter noktasında uyum gösteremediği hususunun altını çizen Ekici, “Boşanmak için hukuk büromuza gelen çiftlerin ağırlıklı sorunu aileleri oluyor. Aile sözüne göre fazlasıyla hareket etmek, çiftleri rahatsız ediyor. Eşler, böylesi bir durumda aileyi yaşatabilmek adına irade gösteremiyorlar. Bazı avukat arkadaşlarımıza da şiddet olayları, maddi imkânsızlıklar ile boşanmak için giden çiftler oluyor. Fakat baktığım davaların büyük çoğunluğunda ben çiftlerin boşanmaya gerekçe olarak ailelerini gösterdiklerini gördüm” şeklinde konuştu.

EMRE ÖZGÜL

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum