"Çözüm Süreci Kanın Durması Adına Büyük Bir Milli Çalışma"

"Çözüm Süreci Kanın Durması Adına Büyük Bir Milli Çalışma"

Mardin Valisi Mustafa Taşkesen, çözüm sürecinin ülkemizi ve özellikle de Mardin'in de içinde bulunduğu bölgeyi yoran, yıpratan, ağlatan, geri bırakan çalışmaların ve kanın durması adına bir büyük milli çalışma olarak yürüdüğünü...

Mardin Valisi Mustafa Taşkesen, çözüm sürecinin ülkemizi ve özellikle de Mardin'in de içinde bulunduğu bölgeyi yoran, yıpratan, ağlatan, geri bırakan çalışmaların ve kanın durması adına bir büyük milli çalışma olarak yürüdüğünü söyledi.

Mardin Valiliği tarafından 'İnsani Değerler ve İnsan Hakları Sempozyumu' düzenlendi. Mardin Artuklu Üniversitesi'ndeki sempozyuma Vali Mustafa Taşkesen, Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, Artuklu Belediye Eş Başkanı M. Emin Irmak, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ile kamu kurum müdürleri katıldı.

Sempozyumda açılış konuşması yapan Mardin Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk, bugün halen insan hakları ve insani değerlerin tartışıldığını belirterek, "Tabi ki günümüzde 2 bin yılların anlayışları açısından çok önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. İnsan hakları bireysel haklar ve toplumsal haklar arasında farklılıklar var. Biz meseleleri bireysel hakları olarak önümüze koyarsak, aslında sorunların çözümünü geciktirmiş oluruz. Bugün Ortadoğu’ya baktığımız, homojen bir yapı yok. Heterojen bir yapı mevcut. Eğer bir bireyin hukukunu esas alırsak, o zaman toplumun hukukuna ulaşma şansına sahip olamayız. Çünkü her bireyin ait olduğu bir inanç var. Bir mezhep var. Bir aidiyet var. Eğer biz, bireysel hakları toplumsal haklarından koparıp ele alırsak, sonuç alıcı bir noktaya varamayız. Birey bir topluma aittir. Bir guruba aittir. Ve o gurubun hakkını göz önünde tutmak gerekir. Bugün yaşanan sıkıntıların özü burada yatıyor. Ortadoğu’ya baktığımızda Irak’ta; Suriye’de Mısır'da gerçekten insanlığı inciten çatışmalarla karşı karşıyayız. Burada bakıyoruz, diktatörler yıkılıyor. Ama mezhepsel, inançsal ve kültürel çatışmalar yaşanıyor. Demokratik değişimin ve dönüşümün gerçekleşmesine sahip olamıyoruz. Çünkü, toplumu ele alıp o bütün kesimlerin ihtiyaçlarını karşılayacak bir demokratik modeli ortaya çıkaramıyoruz.” şeklinde konuştu

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ise 'insani değerler ve insan hakları' kavramlarının geride bıraktığımız asırdan bugüne değin, çok tartışılan, üzerinde çok durulan kavramlar olduğunu söyledi. Omay,” Bu asırda, zâlim ve câhil insanoğlu, aslında Rabb'imizin lütfu keremiyle hepimize fazlasıyla yetecek olan dünyadan, daha fazlasını, en fazlasını elde etmek için, birbiriyle, kardeşiyle acımasızca, vahşice savaştı. Bütün savaş ve çatışmalarda milyonlarca insan ölmüştü. Ve maalesef, hâlâ bu acımasızlık, bu cehalet, bu zulümler sürüp gidiyor. En çok da bizim coğrafyamızda, Müslümanların topraklarında yaşanıyor.” ifadelerini kullandı.

Mardin Valisi Mustafa Taşkesen de, insan haklarına riayet ve saygı göstermenin aynı zamanda her insanın görevi olduğunu ifade etti.

Vali Taşkesen, "Çözüm süreci ülkemizi ve özellikle Mardin'in de içinde bulunduğu bölgemizi yoran, yıpratan, ağlatan geri bırakan çalışmaların ve kanın durması adına bir büyük milli çalışma olarak yürümektedir. Çözüm sürecinin bu coğrafyanın barış, huzur, hoşgörü, etnik ve dinsel zenginlik ile yoğrulmuş özüne bir dönüş süreci olduğudur. Başka bir değişle çözüm süreci bizim eksikliklerimizin, zaaflarımızın, hatalarımızın inşa ettiği kısır döngüyü Mardin’de en güzel şekilde mevcut olan özümüzün inşa edici rehberliği ile kırmaktır çözüm süreci. Bu anlayış ile baktığımızda sürecin sadece silahları susturmaya indirgenemeyecek bir dönüşümü simgeleyeceği de görülecektir. Devletimiz de özellikle son yıllarda ülkemizde ve özellikle yöremizi esir alan bu soruna karşı kardeşliği esas alan, güvenliğin özgürlüğün ön şartının olduğunu unutmayan, terörün hiçbir hizmet eksikliği ya da kusuru bahanesi olmaması gerektiğini kavramış ve ait olduğumuz çağdaş dünyayı tanımlayan İnsan Hakları Kriterlerini özümsemiş Türkiye'nin geleceğini geçmişine takılmadan inşa etmeyi hedef alan anlayışta hareket etmektedir.” diye konuştu

İki oturum halinde gerçekleştirilecek olan sempozyum, birinci oturum da 'İnsan Hakları Alanında Evrensel Boyutta Atılan Adımlar, Çoğulculuk ve Çok Kültürlülük Açısından İnsan Hakları, Anadolu’da Irki ve Kültürel Alışım Karşısında İnsan', ikinci oturumda ise 'İslam’ın insan anlayışı ve İnsan Hakları, asırlar boyunca devletlerimiz de birlikte yaşama kültürü ve çalışma hayatı açısından İnsan Hakları' konuları ele alınacak.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.