Çok çalış az kazan

Çok çalış az kazan

TÜİK’in açıkladığı verileri yorumlayan Ziraat Yüksek Mühendisi Abdullah Kaya, “2016’da üretim artmış ama daha az kazanmışız. Tarım Türkiye’de küçülürken dünyada büyüyor. 2023 tarım hedefleri inandırıcı değil” dedi

2016 yılı Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) verileri TÜİK tarafından açıklandı. Buna göre 2016 yılında tarımsal GSYH 158 Milyar TL olarak gerçekleşti. Bunun dolar cinsinden karşılığı ise 52,3 Milyar’a tekabül ediyor. Açıklanan verilere göre farklı ülkelerin tarımsal ekonomik büyüklüklerinin karşılaştırılmasında kullanılan “USD cinsinden tarımsal GSYH” rakamı son 6 yıldır kesintisiz olarak azalmış oldu. 2016 yılında, cari fiyatlarla tarımsal GSYH 1965 yılından beri ilk kez küçüldü. 2023 yılında ulaşılması planlanan 150 milyar USD tarımsal GSYH hedefi ile aradaki fark yıldan yıla açılıyor. Türkiye, tarımsal GSYH’ye göre dünya sıralamasında 7. sıradan 9. sıraya geriledi. 2016 yılında tarım sektörü TL cinsinden de cari fiyatlarla  yüzde 1,9 küçüldü. Cari fiyatlarla küçülen tek sektör tarım oldu.

9 YILDIR İLK KEZ NEGATİF BÜYÜME

Açıklanan verileri değerlendiren Ziraat Yüksek Mühendisi Abdullah Kaya, “2016 yılında, cari fiyatlarla tarımsal GSYH 1965 yılından beri ilk kez küçülmüş oldu. Bu çok ciddi bir veri. Ancak dürüst olmak gerekirse, bu durum tarım sektörünün 1965 yılından sonraki en kötü yılını 2016’da geçirdiği anlamına gelmiyor. Zira cari fiyatlarla yapılan hesaplamaya göre büyüme oranı fiyat artışlarını da barındırıyor” dedi. Geçmişte tarımsal üretimin 2016 yılıyla kıyaslanamayacak düzeyde ve oldukça yüksek oranlarda azaldığı yıllar olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama bu yıllarda arz düşüşünün etkisiyle tarımsal ürün fiyatları da aşırı artmıştı. Bu nedenle kabaca bu ikisinin fiyat ve üretim miktarı çarpımını ifade eden ‘cari fiyatlarla tarımsal GSYH’ görünürde artmıştı. Israrcı bir iyimserlikle yine olumlu tarafından bakmaya çalışalım ve tüm bunların ya kurdan ya da enflasyondan kaynaklanan sanal değişimler olduğunu ve gerçek üretim değişimini göstermediğini söyleyelim. Şimdiye kadar özellikle de USD cinsinden tarımsal GSYH her düştüğünde biz TL cinsinden reel tarımsal GSYH’mize bakardık. O arttığı sürece kaygılanmamız yersizdi. Zira onun büyümesi karnımızı daha çok ve daha kaliteli doyurabileceğimiz anlamına geliyordu. Oysa geçtiğimiz hafta açılanan yıllık GSYH verilerine göre 2016 yılında tarım sektörü bu kez ‘TL cinsinden reel’ olarak da yüzde 4.1 oranında daraldı. Yani bu kez tarım sektörü USD’ye dönüştürülmeden, kur etkisi dahil edilmeden de küçüldü. Buna göre, yıllık bazda TL cinsinden reel tarımsal GSYH son 9 yıldır ilk kez negatif büyüme kaydetmiş oldu.”

DÜŞÜK KATMA DEĞERE YÖNELME VAR

“2009 krizi, 2012 yılındaki kuraklık, hatta birçok üründe ciddi verim kayıplarının yaşandığı 2014 yılındaki hem kuraklık hem de don olaylarının birlikte etkisi dahi yıllık reel tarımsal GSYH’de böyle bir küçülme yaratmamıştı” diyen Ziraat Yüksek Mühendisi Kaya, konuşmasına şöyle devam etti: “Üstelik bu kez sebep iklim koşulları da değil. Tarımsal üretim düşük katma değerli ürünlere kaydı. TÜİK verilerine göre tarım sektörü 2016 yılında reel olarak yüzde 4.1 küçüldü ama yine TÜİK verilerine göre tarımsal üretim miktarlarına baktığımızda bambaşka bir tablo var. 2016 yılında bir önceki yıla göre tahıllar ve diğer bitkisel ürünler yüzde 0.2, sebzeler yüzde 2.4, meyveler yüzde 6.8 oranında artmış. Hayvancılık tarafında ise üründen ürüne değişmekle birlikte üretim miktarımız geçtiğimiz yılla hemen hemen aynı. Yani 2015 yılında üretilen tüm tarımsal ürünleri devasa bir terazinin bir kefesine, 2016 yılında üretilenleri de diğer kefesine koyduğumuzda 2016 kefesi daha ağır basıyor. Bu iki veriyi, yani tarımsal GSYH’deki azalışla toplam tarımsal üretim miktarındaki artışı, birleştirerek okuyanlar üretimin arttığını ama ürün fiyatlarının azaldığını ifade ediyorlar. Tarımsal GSYH’deki daralmanın sebebi olarak bu fiyat düşüşünü gösteriyorlar.

Ne yazık ki bunu söyleyenler arasında önemli isimler de var. Ancak sadece yüzde 2,9 olan tarımsal enflasyon verisine baktığımızda dahi bu tür bir yaklaşımın hatalı olduğunu açıkça görebiliriz. Evet, yüzde 2,9 olan yıllık ortalama tarımsal enflasyon geçtiğimiz yıl ortalaması olan yüzde 11,2’nin altında ama negatif değil. Yani tarımsal ürün fiyatları azalmamış yüzde 2,9 artmış. Sadece geçtiğimiz yıla göre daha az artmış.

TARIM SEKTÖRÜNDE KÜÇÜLÜYORUZ

2016’da önceki yıla göre tarımsal ürün üretiminin arttığını fakat bu artışın ucuz ürünlerde gerçekleştiğini söyleyen Kaya, “Buna karşın yüksek katma değerli ve görece pahalı ürünlerde ise üretim azalmış. Sektör daha fazla çalışmış, daha çok üretmiş ama daha az kazanmış. Gelişen bir ekonominin izlemesi gereken yol ise bunun tam tersi; ‘yüksek katma değerli bir üretim gerçekleştirerek toplam hasılayı artırmak’ olmalı. Yoksa daha 2013 yılında dünyanın 7. en büyük tarım ekonomisi olan Türkiye’nin tekrar sıralamadaki eski yerine geçmesi dahi hayal olabilir. Hatta belki de olmuştur bile. Zira yedinci sıranın yeni sahibi olan Brezilya’nın tarımsal GSYH’si Türkiye’nin iki katına yakın. Bu durumda Türkiye’nin dünya tarım ekonomileri arasında 2013 yılındaki sırasına ulaşabilmesi için tarımsal GSYH’sini yaklaşık iki katına çıkarması gerekiyor. Tabii ki Türkiye böyle olağan üstü bir atılım gerçekleştirirken diğer ülkelerin de tarımda hiç büyümemesi gerekiyor. Ama görünüşe göre tam tersi bir süreç yaşanıyor; tarım Türkiye’de küçülürken dünyada büyüyor. Böyle olunca da Türkiye’nin 2023 yılında 150 Milyar USD ile dünyanın beşinci büyük tarım ekonomisi olma hedefinin hiçbir inandırıcılığı kalmıyor” ifadelerine yer verdi.

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.