Çocuklarımız medyanın internetin elinde oyuncak olmuş durumda

Çocuklarımız medyanın internetin elinde oyuncak olmuş durumda

Saadet Partisi Konya Kadın Kolları‚ parti il binasında ‘Aile ve Ahlaki Dejenerasyon‘ konulu bir konferans düzenledi.

Saadet Partisi Konya Kadın Kolları‚ parti il binasında ‘Aile ve Ahlaki Dejenerasyon‘ konulu bir konferans düzenledi. Çok sayıda partilinin katıldığı konferansa Kanal 42 Program Müdürü, İlahiyatçı Adnan Özkafa ve Pedagog İshak Orhan konuşmacı olarak katılırken oturumun moderatörlüğünü Kanal 42 Programcısı Mehmet Ali Kayacı yaptı. Toplantıda ilk olarak söz alan Pedagog İshak Orhan, toplumuzda yaşanın sıkıntıların bariz belli olduğunu belirterek, “Bunun nedeni ailelerin paramparça olması. Her yıl 600 bin çift evleniyor, 130-140 bin çift boşanıyor. Bunu azaltmamız lazım. Eften püsten meselelerle aileler dağılıyor. Sadece anne babalar değil, çocuklar da etkileniyor. Çocuklar bu travmadan kurtulamıyor. Çocuklarımız medyanın internetin elinde oyuncak olmuş durumda.Son zamanlarda cinsel istismar vakaları artıyor. Bu konuda bilinçlendirme çalışmaları yapmamız lazım. Benim çocuğum yapmaz dememek lazım” dedi.

5-007.jpg

TEMEL SORUN MUHABBETSİZLİK

Yaşanan sorunların temel sebebinin ailede muhabbetin ve iletişimin olmaması olduğunu söyleyen Orhan, şöyle konuştu “Çocuklar anne babasını model alıyor. Anne babalar evladına ahlak veremiyor. Anne babayı da aşan durumlar var ama bunlardan da ebeveynler kurtaracak. Benim çocuğum yapmaz anlayışını bırakmamız lazım. Ergenlik yaşı yükseldi. 24 yaşındaki gençler ergen gibi. Seçilme yaşını yükseltiyoruz ama bunu hak edecek çok az insan var. Fatih'i örnek veriyoruz ama Fatih’ler yetiştirmiyoruz. Öğretmenlerimizde de sorun var. Pedagog çocuk eğitimi konusunda uzmanlaşmış kimse demektir. Geleceğimiz çocuklarımıza bağlı. Ölene kadar onlardan kurtuluşunuz yok. Muhabbetle bir hayat geçirebilirsiniz ama bunu tam tersi durumlar da var. Bu sıkıntının yaşanmaması için çocuklarımıza sahip çıkmamız lazım. Evliliği çocuk oyunu zannederek evlenenler var. Çocuklarımız evlenmeden evlenmeyi öğrenmeli bilmeli. Üniversitelerde nikahsız birliktelikler var. Boşanmalar ayrılmalar artıyor. Bunların bir nedeni de internet. Ellerimizden telefonları bırakalım. Evlerimizde herkes kendi havasında. Boşanmaların yüzde 40'ı internetten kaynaklanıyor. Biriyle arkadaş oluyorlar, müstehcen yayınları izliyorlar. Serbest bırakıtsanız, sınır koymazsanız çocuklar da aynı pozisyonda kalır.”

SEVGİ HER ŞEYİ AŞAR

“Yeni bir vaka söyleyeyim. 14 yaşındaki bir çocuk, 9 yaşındaki bir çocuğa cinsel istismar yapıyor. Çocuklar kontrol altında tutulmalı. Anne babalar kontrolü tam yaptıkları takdirde daha sağlıklı nesiller yetişir” diyen Orhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuk yapmak değil, çocuk sahibi olmak tabirini kullanalım. Çocuk sahibi olunduğunda nelerle karşılandığını bilip öyle çocuk sahibi olalım. 2-3 yaşındaki çocukları siz azarlar döverseniz olmaz. Böyle çocuk yetiştirilmez. Çocuklarınıza vurmayın, bağırmayın. Azarlamak birinci tip cezadır. Öğretmenler eskiden dayak vardı iyiydi diyor. Bu yanlış. Sevgi ile aşılmayacak hiç bir şey yok. Çocuklarımızda doyumsuzluk var. Ebeveyn biz göremedik, çocuklarımız görsün diyor, çocuk da annem babam her şeyi benim için her şeyi yapıyor diyerek, en basit bir şeyi bile yapamaz hale geliyor. Sonra bu çocuk niye böyle oldu diyoruz. Çocuk inat eder, siz de inat ederseniz her istediğini yapmazsanız bir süre sonra o çocuk pes eder. Ama baba diyor ki çocuğu sustur, sonra her istediği yapılıyor çocuğun. Ergenlik dönemi fırtınalı bir dönemdir. Enerjilerini atacak bir yer arıyorlar. Ders de çalışmıyorlar, spor da yapmıyorlar. Bu çocuklar başımıza dert olur. Spora, çalışmaya yönelmeleri lazım. Bir uğraş verilmeli. Evde sevgi bulamayınca dışarıda, internette sevgi arıyorlar. Uyuşturucu felan hep bu dönemde başlıyor. Sigaraya başlayan çocuğunuza kızmak yerine sigaranın zararlarını anlatın. Yanlış arkadaşı olduğu zaman yasaklamak yerine yanlış yönleri gösterin.”

PEYGAMBERLERİN ÖRNEK EVLİLİKLERİ VAR

Kanal 42 Program Müdürü, İlahiyatçı Adnan Özkafa da yaptığı konuşmada Peygamberimizden günümüze ailenin değişimini anlattı. Sözlerine Necmettin Erbakan’ı anarak başlayan Özkafa, “Ülkemiz maalesef darbe ve ihtilalleri ile ünlü. Erbakan Hocamızı rahmetle anıyorum. Aile birkaç kişiden oluşan bir topluluktur fakat Erbakan hocamız 1,5 milyarlık İslam alemini bir aile yapmak için uğraşmıştır” dedi.  Ailenin nikah bağı ile meydana geldiğini ifade eden Özkafa, sözlerine şöyle devam etti: “Bizim inancımızda nikahın şartları vardır. Hocalarımız nikah kıydıktan sonra dua ederler ve 3 aileyi örnek gösterirler. Hz. Adem  ve Hz. Havva, Hz. Hatice ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.S.) ve Hz. Ali ile Hz. Fatıma. Nikah sonrasında hocalarımız bu üç çifti anar ve bu evliliklerde nasıl bir muhabbet sevgi varsa evlenen çifte de ver diye dua eder. Bu 3 aile nasıl bir aile idi araştırmak lazım. Hz. Adem Havva ile buluştuğu zaman ürküp kaçabilirdi fakat Allah onlara bir sevgi verdi ki milyarlarca insan meydana geldi. Çocukları içinde Habil de var Kabil de. O da bu imtihandan başarı ile geçmiştir. Peygamberimize bakarsak Hz. Hatice ile evliliği nasıldı acaba. Normal bir insan iken peygamberlik görevi gelmiş. Hz. Hatice annemizin olgunluğu sayesinde Efendimiz bu yükü kaldırabilmiştir. Peygamberimizin 571-632 yılları arasındaki ömrüne bir seneye hüzün senesi denmiştir. O da Hz. Hatice'nin vefatı olduğu senedir. 63 senelik ömründe bir yılda bu kadar çok üzülmüştü.”

ÇOCUKLARIMIZA İLGİ GÖSTERMELİYİZ

“Peygamberimizin hanımı vefat edince Hz. Ayşe ile evlenmiştir” diyen Özkafa, konuşmasına şöyle devam etti: “Hz. Ayşe, Efendimizin hanımları içerisinde en çok Hz. Hatice'yi kıskanırım demiştir. Hz. Ayşe Peygamberimize ‘Beni seviyor musun?’ diye sorunca Efendimiz ‘Seni seviyorum’ demişti. ‘Ne kadar seviyorsun?’ diye tekrar sorunca ‘Kör düğüm gibi seviyorum’ demiştir. Tahmin ediyorum günümüzde erkeklere eşi bu soruları sorduğu zaman cevapları ağızlarında gevelerler. Peygamberimiz bir gün hastalanır sabaha kadar uyumaz. Hz. Safiye gelir senin ağrıların keşke bende olsa der. Sevgisini böyle gösterir. Hz. Ali, Hz. Fatıma evliliğine bakarsak, o evlilikten peygamberimizin nesli çoğalıyor. O torunlardan Hz. Hüseyin’i efendimiz o kadar çok severdi ki iki eli ve ayağını yere koyup onu sırtına alırdı. Bir ailede anne baba çocuğuna bu şekilde sevgi gösterecek. Koca peygamber kedini deveye benzetip çocukla oynuyor. Biz de çocuklarımızla böyle ilgilenmeliyiz. Çocukla çocuk olmayı bileceğiz. Cuma hutbesinde efendimiz minberde iken Hz. Ali çıkageliyor, hutbe okurken onunla ilgilenmeye başlıyor. Günümüzde böyle bir durum olsa hocayı defe koyar oynatırlar. Peygamberimizde çocuk bakımı ile ilgili çok örnekler var.”

HÂLİD ŞEN merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.