Chp, Cumhurbaşkanı Hakkında Suç Duyurusuna Takipsizliğe İtiraz Etti

Chp, Cumhurbaşkanı Hakkında Suç Duyurusuna Takipsizliğe İtiraz Etti

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, seçilmiş cumhurbaşkanı hakkında, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasası’na muhalefet gerekçesiyle yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararına itiraz etti.Seçilmiş cumhurbaşkanının, 1. ve 2. dereceye kadar...

CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, seçilmiş cumhurbaşkanı hakkında, Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasası’na muhalefet gerekçesiyle yapılan suç duyurusuna takipsizlik kararına itiraz etti.

Seçilmiş cumhurbaşkanının, 1. ve 2. dereceye kadar olan bir bölüm kan ve sıhri akrabalarıyla birlikte, 3628 sayılı Rüşvet ve Yolsuzlukla Mücadele Yasasına muhalefet ettiği gerekçesiyle yapılan suç duyurusu hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından takipsizlik kararı verildiğini hatırlatan Atilla Kart, "Hukuka, dosya kapsamına ve Adalet Bakanlığının genelgelerine fâhiş ölçülerde aykırı olan mezkûr takipsizlik kararına karşı, ilgili Ağır Ceza Mahkemesi nezdinde itirazda bulunulmuştur. Siyasi iktidarın baskısı, tavsiye ve telkinleri doğrultusunda anayasal işlevini kaybetmiş olan kurumlara karşı hukuk ve siyaset yoluyla demokrasiye sahip çıkma kararlılığımızı bundan böyle de sürdüreceğiz." dedi.

İTİRAZ DİLEKÇESİNİN ÖZETİ

İtiraz dilekçesini 5 sayfa olarak sunan CHP’li Kart, sonuç bölümünde özetle şunları yazdı:

"Seçilmiş Cumhurbaşkanı R. T. Erdoğan ile 1. ve 2. dereceye kadar olan aile bireylerinin ‘kişisel ve âdi suç’ niteliğinde olan suçlarıyla ilgili olarak yapılan bir suç duyurusu söz konusudur. Başbakanlık görev ve yetki alanı dışında kalan, bu alanla ilgisi olmayan, doğrudan haksız kazanç iradesiyle oluşan suç ilişkilerinden söz ediyoruz. Bu gibi hallerde savcılık makamının ne yapacağı, ne yapması gerektiği açıktır. Savcılık makamı, Anayasa'nın 83/2. maddesiyle, Adalet Bakanlığının 21.12.2011 tarih – 100/1 sayılı genelgesindeki âmir hükümleri görmezden gelmiştir. Savcılık makamı, görev ve yetkisini kötüye kullanmak pahasına takipsizlik kararı vermiştir. Sözü edilen genelgenin 3. bendi esas alınarak 'kişisel suç' niteliğinde olan ve ayrıca siyasi yönü bulunmayan, 'âdi suç' niteliği de mevcut olan suç duyurumuzla ilgili olarak; leh ve aleyhteki delillerin eksiksiz olarak toplanması, suçun işlendiği hususunda yeterli şüpheye ulaşılması durumunda, varsa maktul, mağdur, suçtan zarar gören kişi veya şikayetçinin kimliği, yüklenen suçu, işleniş şeklini, delilleri ve suça temas eden kanun maddelerini de içerecek şekilde, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin olarak düzenlenecek fezlekeye bağlı evrakın, savcılık makamı tarafından TBMM Başkanlığına sunulması gerekmektedir. Cumhurbaşkanlığı makamının görev ve yetkileriyle ilgisi olmayan, 'Kişisel ve âdi suç' niteliğinde olan suçlamalardan dolayı cumhurbaşkanları hakkında da fezleke düzenlenebileceği açık olmakla; iş bu suç duyurusunun bu çerçevede işleme alınması zorunluluğu vardır. Yasal ve Anayasal durum ile fiili durum böylesine açık olmasına rağmen savcılık makamı yüzeysel değerlendirmeyle yetinmiş ve adeta görevden kaçmıştır. Başbakan ve bakanların görevleriyle ilgili bir suç duyurusu söz konusu olmadığına göre, Anayasa'nın 100 ve TBMM İçtüzüğünün 107. Maddesinin olayımızda uygulanması söz konusu olamaz. ‘Kişisel ve adi suç’ niteliğindeki suç ilişkileri söz konusu olduğuna göre; Anayasa'nın 83/2 ve Adalet Bakanlığının 100/1 sayılı genelgesi doğrultusunda fezleke düzenlemesi zorunluluğu vardır. Arz olunan ve re’sen görülecek sebepler ile mezkûr takipsizlik kararının itirazen kaldırılarak, şüpheli hakkında fezleke düzenlenmesine karar verilmesini saygıyla talep ederim." CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.