Çare Ova'ya su transferi

Çare Ova'ya su transferi

Karapınar ve çevresinde son iki yılda sayısı 320'yi bulan obrukların sayısı sürekli artıyor. Çökmelerin nedeni yer altı suyunun aşırı kullanımınına bağlanıyor. Çiftçi temsilcileri, Göksu ve Kızılırmak'tan Konya Ovası'na su getirilmesini talep ediyor

Konya Ovası'nda sayısı artmaya devam eden obruklar tarımsal üretimi de tehdit eder hale geldi. Daha çok Karapınar'da görülen obruklar, geçtiğimiz hafta Konya'ya 45 kilometre uzaklıktaki İsmil'de de meydana geldi. Tarlasını ekime hazırlayan bir çiftçi meydana gelen çöküntüde mahsur kaldı. Uzun uğraşlar sonucu traktör çöken tarladan çıkartıldı. Obrukların oluşumunda susuzluk, kuyu kullanımı ve volkanik yapılanma başlıca nedenler olarak görünüyor. 2019 yatırım planında aşırı su tüketen termik santrallerin Karapınar’a kurulumu yer alırken, ilçe ve Konya Ovası, havza dışından gelecek suyun hayalini kuruyor. Ovada, mevcut suyun tarımsal üretimde kullanımı yüzde 60’dan yüzde 90’a çıkarılırken içme suyu, enerji ve çevresel su kullanımı yüzde 10’u teşkil ediyor. Konya Ovası’nda salma sulama yapılırken Türkiye'de mısır üretiminin yüzde 8’ine sahip Karapınar, suyu tamamen yer altından alıyor ve Konya Ovası’nda salma sulama yapılıyor. Mısır üretiminde suyun fazla kullanımı da oluşan obrukların sebebini tarım olarak gösteriyor. Çiftçi temsilcileri ise Göksu ve Kızılırmak'tan Konya Ovası'na su getirilmesini talep ediyor.

KARAPINAR VOLKANİK BİR BÖLGE

Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, ülke tarımını tehdit eden obruklar konusunda uyarılarda bulundu. Üner,  tarımın bitirilmek istendiğini, asıl gerçeğin farklı olduğunu söylüyor. Obruk oluşumunun sadece susuzluk olmadığını söyleyen Üner, “obruk oluşumu tamamen susuzluk meselesi değil. Yıllardan bu yana bizim tecrübe ettiğimiz ve yetkililerinde söylediği, ilçenin batısı kireç kaynaklıdır doğusunda da toprak siyah taştan oluşur, sondajda elmas bile kırar. Yer altı akıntısı Hasandağı’ndan Karadağ’a yani tuz gölüne doğru akıntı vardır. Burası volkanik bölge. Yer altı gazlarının salınımının devam ettiği, bir asitlenme ile de kireç taşlarının eridiği ve yer altı mağaralarının oluştuğunu söylüyor jeoloji mühendisleri. Suyun statik seviyesi 20-25 metre aşağı indi, yer altı sularında 300 metreye kadar su yok" dedi.

VAHŞİ SULAMA YOK DAMLAMA SULAMA VAR

Üner, damla sulamanın yapıldığı ilçede kurulması planlanan termik santraller içinde hazırlık yapıldığını bunun yerine önceliği tarıma verilmesi gerektiğini belirterek, “Bölgede suyu en fazla tüketen tarım. Ülkemiz tarım ülkesi, tahıl ambarı Konya merkezide Karapınar. Bizim tereddüt içinde beklediğimiz, korktuğumuz termik santraller. Santraller için barajlardan su getirileceği söyleniyor, su gelecekse tarım için neden gelmiyor. Yer altı suları çekiliyor diye tarımı baltalamanın bir anlamı yok. Vahşi sulama yok damlama sulama var ilçede” diye konuştu.

SORUN SU, ÇÖZÜM KIZILIRMAK

Tarım ve Orman Bakanlığı'nda, su yönetiminde 2 yıllık projenin son toplantısına katıldığını belirten Karapınar Ziraat Odası Başkanı Durmuş Üner, “Ovadaki mevcut suyun, kuraklık, yarı kuraklık döneminde, ne kadarını, hangi sektöre nasıl sevk edeceğiz. Burada esas sorun, mutlaka dış havzadan su gelmesi. 2016’da gelmesi gereken Mavi Tünel Projesi’ndeki su halen gelmedi. Burada sorun net, çözümde net. Önce su gelecek. Konya’nın 2 milyon 200 bin hektar arazisi var. Bunun yarısından fazlası toplulaştırma kapsamına alınması gerekiyor. Arazi büyüklüğü 1 dekar olan yerde var 50 dekar olan yerde var. 50 dekar 20 parça, 1 dekara kuyu vuruluyor. Kuyuların çektiği su aynı ancak çalışma dinamiği var ve toprağı etkiliyor” dedi. Çözümü 3 madde ile ifade eden Üner, açıklamasında, “Birincisi, Konya genelinde ivedilikle arazi toplulaştırması yapılması gerekiyor. İkincisi, mevcut kullanılan suyun rehabilitesinin yapılması gerekiyor. Örneğin, Konya’dan gelecek suyun miktarı 300 milyon metreküp sadece Beyşehir Gölü kanallarında kaybedilen suyun miktarı 300 milyon metreküp. Ne yapmalı, ovada kullanılan suyu kapalı devreye döndüreceksin, iyileştirme istiyorsak kanalları kapatacaksın. Üçüncüsü, su getireceksin. Göksu’dan, Kızılırmak’tan su gelmeli. Buranın sorunu başka türlü çözülemez. Buradaki bitki deseni, şu olacak deniliyorsa dayatma yapılıyorsa üretimde destek verilmeli. Mısır ihtiyacını karşılıyoruz ancak buğday ekmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ÇİFTÇİ BUĞDAY EKİMİ YAPMIYOR

Çiftçinin borçlu olduğunu ve ekim yapamadığını dile getiren Üner, “Çiftçi kararsız. Gübre, enerji, tarımsal ilaçlar ve tohum fiyatları ne yapacağımızı etkiliyor. Çoğu çiftçi ekim yapmıyor. Bunu nereden anlıyoruz, gübre satışlarından, sertifikalı tohumdan anlıyoruz. Çiftçinin kaybetme lüksü yok, ekmek zorundayız. Vatandaş, Tarım Kredi’den ürün alamıyor. 3-4 yıldır Tarım Kredisi ve Ziraat Bankası borçları ertelenerek geliyor. Ovada tarlası ipotekte olmayan çiftçi çok nadirdir. Karapınar’da yüzde90’ı ipoteklidir. Bankaya gidip sıfır faizle biz üreticiler destek alamayız bunu ancak bir medya grubu alabilir çiftçi bankasından” diye konuştu.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum