Büyük Buluşma'nın 770. yıl dönümü

Gönüller Sultanı Hz. Mevlana ve Hz. Şems, 29 Kasım 1244 tarihinde Konya'da buluştu. Hz. Mevlana ve Şems'in hayatını değiştiren ve tüm insanlığa mal olan bu tarihi buluşmanın bugün 770. yıldönümü. Hz. Mevlana ve Şems'in nerede buluştuğuna dair çeşitli rivayetler bulunuyor. Ancak Araştırmacı-Yazar Mehmet Ali Uz, Şems ile Hz. Mevlana'nın buluştukları yer için 4 adet rivayet olduğunu söyledi. Buluşmaya ilahi bir uyarının vesile olduğunu ifade eden Uz, "Hz. Mevlana ile Şems'in buluşması, tarihte önemli bir yere sahiptir. Rivayetlere göre, Şems'in Konya'ya gelmesine ilahi bir uyarı vesile olmuştur. Bugün baktığımızda buluştukları yer için 4 rivayet bulunmaktadır. Bunlardan birincisi Şems Parkı'nın doğu kanadında Şems Camii'nin künbedinin karşısında bir yerdir. Bir diğer rivayet de İş Bankası'nın doğu tarafında kalan bir yerde buluştukları söylenir. Üçüncü rivayet ise Mehmet Dede'nin işaret ettiği, Selçuk Oteli'nin karşısındaki kaldırım kenarıdır. Son olarak ise, Şeyh Zade Ziya Efendi'nin gösterdiği Hatuniye Camii'ne giden yol üzerinde, bir tarafı Şems Parkı'na bakan yerdir" diye konuştu.

RİVAYETLENDEN EN MAKUL OLANI

Uz, rivayetler arasında en güçlü olanın Şems Otel yanındaki kaldırım kenarının olduğunu belirterek, "Bu konu hakkında bir çok rivayet bulunmaktadır. Hz. Mevlana'ya Şems'in geleceğinin haberinin verildiği söylenir. Şems'in ise Konya'ya gelmesine manevi bir uyarının vesile olduğu rivayet edilir. Rivayete göre bundan 770 yıl önce Kasım ayının 29. günü Şems Konya'ya geliyor. Şekirciler Hanı'na iniyor ve Mevlana'yı soruyor. Hz. Mevlana o zamanlarda talebelerine ders okutuyor. Hz. Mevlana ders verdiği medreseden çıkıyor, ailesinin kaldığı eve doğru ilerliyor. Talebeleri arkasında, Hz. Mevlana'nın bindiği katırı 2 öğrencisi çekiyor. Şems burada katırın dizginlerinden tutuyor. Hz. Mevlana da hayvanın irkilmesi ile daldığı derin düşüncelerden sıyrılıyor. İşte burada ilk kez göz göze geliyorlar. Bir süre sessizce bakışırlar. Bu tabii ki rivayetlerden sadece bir tanesidir. Ancak rivayetlerden en makul olanı Eflaki'nin anlattığı bu yerdir" sözlerini kullandı.

MERACE'L BAHREYN İHTİMALİ ZAYIF

Alaaddin Caddesi'nde bulunan fanus içindeki bir kandilin bulunduğu yerin, buluşma noktası olması ihtimalinin düşük olduğunu belirten Uz, "Bir diğer rivayet ise, bugünkü İş Bankası'nın bulunduğu yerin doğu kanadındaki yolun karşısıdır. Burada Büyükşehir Belediyesi tarafından konulan bir fanus içinde kandil de bulunmaktadır. Buraya, iki denizin kavuşması anlamına gelen 'Merace'l Bahreyn' denilmektedir. Burası asırlarca Dergah'tan gelen kandille ışıklandırılmıştır. Şahsi düşüncem, bu ihtimalin zayıf olduğudur. Çünkü o dönemde bu yerin hemen arka tarafında kalenin dış surları bulunmaktadır. Bugünkü Alaaddin Caddesi de o zamanlarda yoktur. Bugün caddeye baktığımız zaman, caddeye bağlanan yolun karşısında, o yolun devamı da bulunmaktadır. Bu da buluşmanın burada olması ihtimalini zayıflatıyor" şeklinde konuştu.

MEVLANA'NIN EVİNİN TESPİT EDİLMESİ ÖNEMLİ

Üçüncü rivayete baktığımız zaman da, Hatuniye Camii'ne giden yol üzerinde, bir tarafı Şems Parkı'na diğer tarafı Altun-Aba Medresesi'ne çıkan güzergahtır. İbrahim Hakkı Konyalı'nın hocası Şeyh Zade Efendi, buluşmanın yeri olarak burayı gösterir. Bugün yıkımı devam eden Sabah Dershanesi Kılıçarslan Şubesi'nin, olduğu yer Hz. Mevlana'nın evi olarak tespit edildiğine göre, bu ihtimal de biraz daha kuvvetlenmiştir. Son rivayet ise, Şems Parkı'nın bulunduğu yerdir. Şems Camii'nin künbedinin tam karşısında buluştukları rivayet edilir. Bu rivayet de İbrahim Aczi Kendi'nin, Ayaşlı Şakir'den naklidir. İbrahim Aczi Kendi'nin Ayaşlı Şakir'den tarif ettiği yer burasıdır. Fakat eskiden bu yol çok dar. Sonradan bu yolu genişletiyor. O zamanlar yolun darlığı da dikkate alındığı vakit, bugün kaldırımın olduğu yerde buluşmaları muhtemeldir. Ayrıca Ayaşlı Şakir'in kabri de buradadır.

KARŞILAMA TÖRENİ YAPILMASI LAZIM

Buluşmayı anmak için her yıl 29 Kasım'da temsili bir karşılama törenin düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Uz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Böylesine büyük bir buluşma için temsili bir anma etkinliği düzenlenmesi gerekiyor. Çünkü Hz. Mevlana bizim için büyük bir isim ve Hz. Mevlana'nın belki de adını duymamıza vesile olan Şems ile buluşması da ayrı bir önem taşımaktadır. Bugünkü Sabah Dershanesi Kılıçarslan Şubesi'nin yıkımı bitip, oraya temsili bir medrese yapıldığı zaman, böyle bir karşılaşma töreni yapılması icap eder. Bu büyük buluşma, özellikle Konya açısından büyük sayılabilecek bir buluşmadır. Bu buluşma gerçekleşmeseydi, bugün Hz. Mevlana'nın adı belki de duyulmayacak, Şems'in ismi tarih sayfalarında bile geçmeyecekti. Böylesine bir buluşma, Hz.Mevlana ve Şems'in manevi yönünü güçlendirmiş. İkisi de bir ışık gibi parlamıştır. Tabii Şems, ahalinin baskısına dayanamayarak, Konya'yı terk eder. Daha sonra Hz. Mevlana Şems'i her yerde arar. Sonunda Şems'in, Şam'da olduğunu öğrenir ve mektuplaşırlar. Hz. Mevlana daha sonra oğlu Sultan Veled'i, Şems'i getirmesi için Şam'a gönderir. Şems ikna olur ve Konya'ya döner. Hz. Mevlana, ona 'Şems geliyor' müjdesini veren kişiye, üzerinde ne varsa çıkartıp verir. Daha sonra Şems'i Kimya Hatun'la evlendirir. Ancak bu evlilik uzun sürmez."

BERKHAN PARLAK merhabahaber.com