Burakcan Davasında Sanıkların Görüntülerde Olup Olmadığı İncelenecek

Burakcan Davasında Sanıkların Görüntülerde Olup Olmadığı İncelenecek

Gezi olaylarında yaralandıktan 9 ay sonra ölen Berkin Elvan’ın cenaze töreninden sonra çıkan olaylar sırasında vurularak öldürülen Burakcan Karamanoğlu davasına devam edildi. Mahkeme, dosyadaki görüntülerin incelenerek sanıkların görüntülerde...

Gezi olaylarında yaralandıktan 9 ay sonra ölen Berkin Elvan’ın cenaze töreninden sonra çıkan olaylar sırasında vurularak öldürülen Burakcan Karamanoğlu davasına devam edildi. Mahkeme, dosyadaki görüntülerin incelenerek sanıkların görüntülerde bulunup bulunmadığının tespitini istedi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Volkan Gezer, Oğuz Kartal ve Zafer Karadağ ile tutuksuz sanık Mustafa Samur katıldı. Ölen Burakcan’ın babası Halil Karamanoğlu ve diğer yakınları da duruşmada hazır bulundu.

Baba Karamanoğlu, mahallede çay ocağında otururken telefon geldiğini, oğluna taş isabet ettiğini ve hastaneye kaldırıldığının söylendiğini anlattı. Hastaneye gittiğinde ise doktorun kurşun isabet ettiğini ve öldüğünü söylediğini belirten Karamanoğlu, “İşten gelince dışarı çıkmak istemiş. Annesi ‘olaylar var gitme’ demiş. ‘Tamam’ deyip evin önüne inmiş. Arkadaşları ‘yukarıda olaylar var gidip bakalım’ demişler. O da ‘buradan izleyelim’ demiş. Ancak arkadaşları ısrar edince biraz yukarı çıkmışlar. Kısa bir süre sonra da olay olmuş.” dedi. Oğlunun herhangi bir örgüt ya da siyasi oluşumla ilgisi bulunmadığını söyleyen Karamanoğlu, şikayetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini belirtti. Mahkeme, Halil Karamanoğlu’nun katılma talebini kabul etti.

Daha sora tanıklar dinlenmeye başlandı. Tanık Ahmet Ziyaret, tutuksuz sanık Mustafa Samur’un ağabeyinin atölyesinde çalıştınığı kaydetti. Ziyaret, “Mustafa olaydan 2-3 gün sonra atölyede yeni bir silah aldığını söyledi.” dedi. Bir ay kadar sonra sanık Zafer Karadağ’ın kendisini çağırdığını anlatan Ziyaret, “Zafer bana ‘Mustafa ve Adnan’ı nasıl bilirsin? Mustafa’ya silah vermiştim, Burakcan’ı öldüren silahmış.’ dedi. Ben de olaydan 2-3 gün sora silah aldığını söylemişti dedim. ‘Şahitlik yapar mısın?’ dedi. Ben de bilmediğim işe karışmayacağımı söyledim.” diye konuştu.

Tanık Alparslan Yener, sanık Mustafa Samur ile arkadaş olduğunu ifade etti. Yener, “Mustafa, Zafer’den silah aldı ben de şahitim. Ancak Burakcan’ın ölümünden sonra silahı aldı. O bölgede çok olay oluyordu. Burakcan da Mustafa’nın arkadaşıydı. Ölümünü duyunca savunma amaçlı silahı aldı. Zafer’in silah sattığını biliyormuş. ‘Sen de şahit ol’ dedi beraber gittik. Ben Zafer’i tanımıyordum. Zafer ‘silah temiz, sadece şarjöründe küçük bir sorun var’ dedi.bin 400 TL’ye anlaştılar.” dedi.

Polislerin sanıklar Volkan Gezer ve Oğuz Kartal’a ulaşmasının ardından Zafer Karadağ’a ulaşıldığını kaydeden Yener, “Zafer de Mustafa’ya sattığını söylemiş. Zafer, Mustafa’ya ‘silahı getir’ diyor. Mustafa da şarjörünü yapacak herhalde düşüncesiyle şarjörü alıp gidiyor. Polisleri görünce gidip silahı getiriyor.” ifadelerini kullandı.

Olaydan 10 gün sonra ise Karadağ’ın Mustafa Samur’u evine çağırdığını ve tehdit ettiğini iddia eden Yener, “Mustafa’nın da ateş ettiğini söyletmiş ve ses kaydı almış. Parayı da istememesini söylemiş. Mustafa da çekindiği için ne derse tasdik etmiş. Sonra bana anlattı ve ‘Ne yapayım?’ dedi. Ben de fazli girme parayı da isteme dedim. Ancak sonra parasını istemiş, Zafer’de ses kaydını polise vermiş.” dedi.

Sanık Zafer Karadağ, Mustafa Samur ile birlikte yanına gelen kişinin Yener değil diğer tanık Ahmet Ziyaret olduğunu iddia etti. Silahı satmadığını, tamir edebileceğini söylediği için Samur’a verdiğini savundu. Ziyaret ise bu iddiayı yalanladı.

Tanık Muharrem Kutlu, camdan bakarken elinde silah olan iki kişinin aşağı doğru gittiğini gördüğünü söyledi. Kutlu, elinde silah olan kişiyi simaen tanıdığını belirterek sanık Volkan Gezer’i gösterdi.

Sanık Gezer, “Silahı aldığımı ve ateş ettiğimi kabul ediyorum zaten. Ben Yolağzı’nda ateş ettim. Aşağı gitmedim. Firari sanık Gökhan böyle konuşmasını istemiştir.” dedi.

Tanık Kutlu, Gezer’i gördüğü yer ile Burakcan’ın öldüğü yer arasında bir kilometre mesafe bulunduğunu belirtti. Gezer, firari sanık Gökhan Koca’yı ise tanımadığını savundu. Sanık Gezer, “Tanık yalan söylüyor. Gökhan’ı o bölgede herkes tanır. O da tanıyor.” iddiasında bulundu.

Burakcan’ın öldürüldüğü yerde kurşunla yaralanan Ramazan Gün de tanık olarak dinlendi. İşten evine giderken caddenin yukarısında bir grup bulunduğunu ve çoğunun maskeli olduğunu belirten Gün, “Ben ara yerden eve gitmek istedim. Ancak bir anda olaylar patladı. Önce yukardaki grup molotof ve taş atıyorlardı. Kenarda saklanıyordum. Grup yanımdan geçti. Sonra aşağıdaki grup bağrışmalarla harekete geçti. Ben yukardan gelen var mı diye kafamı uzatıp bakarken vuruldum. Vurulma şeklime göre kurşun yukardaki gruptan geldi. Yere düştüm. Yakınımda minibüs vardı ona da kurşunlar geldi. Sürünmeye çalışırken Burakcan’ın düştüğünü gördüm. Kafasından vuruldu ve orta refüje düştü.” diye konuştu.

Tanıkların ardından sanıklara söz verildi. Suçlamaları reddetti, tahliye ve beraat talebinde bulundu.

Sanık Oğuz Kartal’ın avukatı Ersoy Kostak, bazı işyeri sahiplerinin olaya ilişkin görüntüler olduğunu söylemesine karşı polisin bu görüntülerin olmadığı cevabı verdiğini kaydetti. Kostak bu işyeri sahiplerinin tanık olarak dinlenmesini istedi. Müvekkilinin cinayeten önce bölgeden ayrıldığına dair görüntü bulunduğunu söyleyen Kostak bu görüntülerin iyileştirilmesini talep etti. Kostak, olayla ilgili görevlendirilen komiserlerin de tanık olarak dinlenmesini istedi.

Mahkeme duruşma sonunda ara kararlarını açıkladı. Mahkeme 11 tanığın zorla getirilmesine karar verdi. Mahkeme, Telekominikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) sanık Oğuz Kartal'ın olaydan bir ay öncesinden günümüze kadar telefon trafiğine ilişkin taleplerine, istenen sürenin 2 ayı geçtiği gerekçesiyle itiraz ettiğini belirtti. Bu itirazın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiğini kaydeden mahkeme, talebin kişi hak ve hürriyetlerini kısıtlamadığı da hatırlatılarak ret kararıyla birlikte TİB’e yeniden yazı yazılmasına karar verdi.

Tutuklu sanıklar Volkan Gezer ve Oğuz Kartal ile firari sanık Gökhan Koca’nın fotoğraflarıyla dosyadaki tüm görüntülerin bilirkişiler tarafından incelenerek bu sanıkların görüntülerde olup olmadığının tespit edilmesi kararlaştırıldı. İki işyeri sahibinin tanık olarak çağrılması talebini kabul eden mahkeme, 3 komiserin tanık olarak dinlenmesi talebinin şimdilik reddine karar verdi. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.