Abdullah Kaya

Abdullah Kaya

Buğdayla koyun gerisi oyun

Buğdayla koyun gerisi oyun

Anadolu da bu haftaki yazımıza başlığını attığımız Buğdayla Koyun gerisi oyun sözü uzun yıllara dayanan bilinen söylenegelen bir tabir olup, günümüzde de hala kullanılmaktadır. Bu söz çeşitli manalar ifade etmektedir. Yetiştirilmesi ve netice itibari ile paraya çevrilmesi çok kolay olduğu için, Buğday ve Koyun yetiştiriciliği, bilinen bir üretim olması, bu işi yapacaklar açısından önemli idi.

**

Yani bu iki bilinen buğday ve koyun yetiştiriciliğinin dışına çıkma (!) manası ortaya çıkmakta.İkinci olarakta Buğday ve Koyun yetiştiriciliği tarım ve hayvancılığın temel unsurları olarak ifade edilmesi,tarımın olmazsa olmazlarından diye nitelendirilmesidir. Bu iki manada günümüzde birbirini tamamlayan manalar olarak karşımıza çıkmaktadır.

**

Anadolu coğrafyası için en uygun tarım ürünlerinin başında yer alan buğday ,tarım arazilerinin büyük bir kısmı kıraç ve meyilli olması, bilinen bir tarım şekli, pazarlama sıkıntısı olmayan, Buğday ekimi kolay olmasından dolayı tarımda her zaman yerini ilk sıralarda tutmuştur.

Yine anadoluda yetiştirilmesi en kolay hayvan Koyundur. Koyun kanatkar hayvan olup,masrafsızdır.Yılın büyük bölümünde meralarda yem ihtiyacını karşılamakta olup,ek bir yemlemeye gerek yoktur.

**

Yıllardır mera alanlarının aynı yem bitkisi deseniyle olması , meraların geliştirilememesi nedeniyle,Günümüzde mera alanları ot ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunda, yok olup gitmekte , bakanlık tarafından da ıslah amaçlı kiralanmasının kolaylaştırılmaması sebebiyle,meralar adeta otlatma yapılması zor hale gelmiş,köylülerin değimiyle tok giden hayvan meralardan aç gelmektedir.

**

Ülkemizde Mera alanlarına baktığımızda;

Cumhuriyetin hemen ardından (1928’de) işlenen toplam tarım arazi miktarı 6,6 milyon hektar iken çayır mera varlığı 46 milyon hektardı. Yani 1928’de çayır mera alanı, işlenen toplam arazi miktarının yaklaşık 7 katıydı. Bu oran, aslında doğanın o zamanlarda ne kadar daha yaşanılır olduğunu gösteren bir durumdur. Şimdilerde işlenebilen tarım toprağı miktarı 20 milyon hektara ulaştı. 1928’de 46 milyon hektar olan çayır mera varlığı, 1975’lerdeki sayıma göre 21,8 milyon hektara, şimdilerde ise, 15 milyon hektarın altına indi. Yitirilen çayır mera oranında ekolojik denge bozuldu. Hayvanların sağlığı bozuldu, refahı geriledi. Hayvansal ürünlerin, kalite, tat, lezzet ve besleyiciliği azaldı, sağlıksızlaştı.

**

Bu ve buna benzer sebeplerden dolayı küçükbaş hayvan yetiştiriciliği kaba yem ihtiyacının karşılanamaması sebebiyle her geçen gün azalma eğiliminde olması,bugünkü sıkıntıları beraberinde getirmiştir.Halbuki ülkemizde mevcut küçük baş hayvan sayısının en az üç katında yetiştirilme imkanı vardır.Meralarımızın kullanılamaması hem hayvancılığı yavaş yavaş bitirme noktasına getirmiş,hemde kalitenin düşmesine sebep olmuştur.

**

Günümüzde ise fabrikasyon hayvancılık yapılmaktadır. Hayvanların içeriye kapatılıp, önlerine yem konularak beslenmesine hayvan yetiştiriciliği olarak görmüyorum. Sanayideki herhangi bir ürün üretimi gibi hayvan üretimi-imalatı demek daha uygun.Bu tür hayvan yetiştiriciliği et ve diğer ürünlerin kalitesi açısından olumsuz bir seyir göstermektedir.Günümüzde besi tavuklarının etleri lezzetsiz ve sağlıksız olduğu, köy tavuğu yani yaylım hayvanının etinin, yumurtasının daha lezzetli olduğu bilinmektedir.Beside gerek küçükbaş gerekse büyükbaş ve tavukçulukta yaylım hayvanları hem kaliteli olması hemde maliyeti az olması sebebiyle rantabıldır.

**

Ayrıca Türkiye ekolojisine uygun olan koyun ve keçi yetiştiriciliğine dönülmesini, beslenme kültürümüze uygun olduğunu düşünüyor ve savunuyoruz.Bununda meraların rantabıl olması ıslah edilmesi ile mümkündür. Hayvancılık ta en büyük maliyet yemdir.yem maliyetlerini yüksek olması nedeniyle hayvancılıkta dışa bağımlı hale gelinmekte,hem pahalı et hemde kalitesiz et yiyoruz.

Yukarıda söylemeye çalıştığımız can alıcı noktalar dikkate alınmadığı takdirde Halkımızın dediği gibi, "buğday ile koyun gerisi oyun!” diyoruz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Abdullah Kaya Arşivi
SON YAZILAR