Bozkır: Devletin İtibarında Tasarruf Olmayacağını Düşünüyorum

Bozkır: Devletin İtibarında Tasarruf Olmayacağını Düşünüyorum

AB Bakanı Volkan Bozkır, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Devletin itibarında tasarruf olmayacağını düşündüğünü belirten Bozkır, “CHP’nin vizyonunun genişlemesini bu tür önemli projelere bakışından...

AB Bakanı Volkan Bozkır, Cumhurbaşkanlığı Sarayı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Devletin itibarında tasarruf olmayacağını düşündüğünü belirten Bozkır, “CHP’nin vizyonunun genişlemesini bu tür önemli projelere bakışından anlayacağız. Köprüye, havalimanına karşı çıkıp cumhurbaşkanlığına karşı çıkıp sonra CHP genel merkezini koca bina yapıp... Eğer bu mantıkla gidilseydi CHP genel merkezi Ulus gazetesinin olduğu yerde küçük binada kalırdı. Bakanlar Kurulu yerin iki kat altında, Başbakana gelen misafirlerin basın toplantısı yerin 3 kat altında. Hakikaten içinize sindirebiliyor musunuz. Şimdi o Başbakanlık binası eski cumhurbaşkanlığımızın olduğu yere taşınacak.” dedi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri ve Avrupa Birliği (AB) Bakanlıklarının 2015 yılı bütçeleri görüşüldü. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve AB Bakanı Volkan Bozkır milletvekillerinin sorularını cevapladı.

AB sürecinin çok basite indirgenmemesi gerektiğini anlatan bozkır, “Basite indirgediğimiz zaman Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük çağdaşlaşma ve medeniyet projesini de bir anlamda hakkını vermemiş oluruz. 50 yıl geçti. Bu sene zarfında iniş ve çıkışlar olsa da Türkiye cumhuriyetinin Türk milletinin, Türk insanının yararına adımlar atmaya fırsatlar oldu.” şeklinde konuştu.

ÜYELİK O KADAR DA ÖNEMLİ DEĞİL

AB’nin eski AB olmadığını eskiden AB’nin ekonomik cazibe merkezi olduğunu kaydeden Bozkır, “Refah ve vizyoner fikirleriyle Avrupa resmini ortaya attı. Bugün Türkiye neden Avrupa Birliği’ni istiyor sorusu çok açık. Türkiye refah için ya da mali imkanlara kavuşmak için AB üyeliğini istemiyor. Tamamıyla AB’nin değerleri, standartları, günlük ihtiyaca verilen cevaplar, demokrasi, insan hakları, çevre ve güvenlikteki standartlara ulaşmak için bu hedefini öncelik tutuyor. üyelik o kadar da önemli değil. Üye olabilirsek tabi ki memnun olacağız. Üye olacağız diye bu hedef olmadan başka enerji azalıyor, gerçekten çalışmalar yavaşlayabiliyor. Bu hedef her zaman önümüzde. Bugün üye olsak 22 üye devletten ekonomik olarak öndeyiz. Bugün Türkiye 11 bin 500 dolar kişi başı milli gelir, 160 milyar dolar ihracat, 186 üniversitesi var, 22 milyon genç eğitim sisteminde. Çok büyük bir Türkiye. Bu Türkiye sırf bu değerlere ulaşmak için bu sürece devam ettirmek istiyor.” ifadelerini kullandı.

Diplomaside, siyasette süre vermenin iyi bir şey olmadığını anlatan Bozkır, “Bazen 1 hafta uzun, 5 yıl kısa bir süre olabilir. Tarih koymanın bir anlamını görmüyorum. Tarih telaffuz edelim dersek bu ilişki daha sıkıntıya girecek. Tarihe kafayı takmadan işimize bakalım. Türkiye’yi o noktaya getirelim. Vizeyi kaldıralım. Daha demokratik, hukuka ve insan haklarına saygılı, bütün fasıllar itibariyle daha iyi noktaya gelmiş bir Türkiye’ye ulaşalım sonra bizi üye yapmasınlar. 2023’e kadar diyoruz. Gerçekten önemli olan odur. Ben o noktaya gelmiş bir Türkiye’yi AB’nin reddetme lüksü olmadığını düşünüyorum. AB neden bu ilişkiyi sürdürüyor. Karşılıklı çıkar olmayan hiçbir ilişki devam etmez.” diye konuştu.

Bozkır, Cumhurbaşkanlığı yerleşkesiyle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Çok ileri görüşlü bakmamız lazım. Ankara başkent olduğunda 10 bin nüfusluydu. 10 bin nüfuslu bir Ankara bugün 4 milyon nüfusa ulaştı. Türkiye Cumhuriyeti her şeye layıktır. Büyükelçilerin oturduğu rezidanslar Türkiye’nin itibarını en yüceltecek şekilde olması için bu cumhuriyet Atatürk zamanından beri çok büyük gayret sarf etmiştir. Bükreş Büyükelçiliği konutunu Başbakanlık konutu satın alınmıştır. Atatürk zamanında ve ilk büyükelçimize Topkapı Sarayından eşyalar göndermiştir. Devletin itibarında tasarruf olmayacağını düşünüyorum. Dünkü konuşmamda ilçeleri dolaşırken bu konu gündeme geldi. CHP’nin vizyonunun genişlemesini bu tür önemli projelere bakışından anlayacağız. Köprüye, havalimanına karşı çıkıp cumhurbaşkanlığına karşı çıkıp sonra CHP genel merkezini koca bina yapıp. Eğer bu mantıkla gidilseydi CHP genel merkezi Ulus gazetesinin olduğu yerde küçük binada kalırdı. Başbakanlık binası ben orada Dışişleri Bakanlığı onun yarısındaydı. Bakanlar kurulu yerin iki kat altında, başbakana gelen misafirlerin basın toplantısı yerin 3 kat altında. Hakikaten içinize sindirebiliyor musunuz. Şimdi o Başbakanlık binası eski cumhurbaşkanlığımızın olduğu yere taşınacak.”

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.