Borç kemiğe dayandı

Borç kemiğe dayandı

Hükümet her ne kadar “IMF bizden 5 milyar dolar borç istedi, verince vazgeçtiler” dese de özel sektörün borcu her geçen gün artıyor. İngiliz Financial Times (FT), “Borçlar ekonomideki yangını körüklüyor” dedi.

Son günlerde arka arkaya borçlarını yeniden yapılandırmaları da özel sektörün borç sorununa ilaç olamadı. Şirketlerin iç ve dış borçları 596 milyar dolara yaklaşarak yeni bir rekora imza attı. İngiliz Financial Times (FT) gazetesi, Türkiye'deki şirket borçlarının gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 70'ine ulaştığını vurgulayarak, “Bu da ekonomideki yangını körüklüyor” yorumunu yaptı. Gazete, Türk Lirası'ndaki (TL) oynaklığın ekonominin sağlığı konusundaki kaygıları artırdığını belirtilerek, bu nedenle Cumhurbaşkanı'nın erken seçim kararı aldığını vurguladı.

DOĞUŞ, MADENDEKİ KANARYA

Daha bir yıl önce Nusr-et'le dünya gündemine oturan Doğuş Holding'in borçlarını yeniden yapılandırdığına dikkat çekilen haberde, “Ancak ekonomistler Doğuş'un bu kadar şirket borcu için ‘kömür madenindeki kanarya' olabileceğinden korkuyorlar” denildi. Eskiden gaz sızıntısı olup olmadığını anlamak için kömür madenine önce kafes içinde kanarya indirilir, eğer ölmezse madenciler onu izlerdi.

Haberde, Uluslararası Finans Enstitüsü'nden Uğraş Ülkü'nün görüşlerine de yer verildi. Ülkü, Türkiye'deki özel sektör borcunun milli gelirin yüzde 70'ine ulaştığını belirterek, “Bu borçların yarısı döviz bazında olduğu için TL ne zaman değer kaybetse, şirketlerin kârları eridiği için bilançolarını altüst ediyor” dedi. Credit Suisse Bankacılık Analisti Ateş Buldur ise liradaki değer kaybının alarm nedeni sayılamayacağını savunarak, “Şirketlerin çoğunun sağlam varlıkları ve devam eden operasyonları var” dedi.

Ancak bazı uzmanlar, Doğuş'un sıkıntılarının daha köklü bir sorunu yansıttığından endişe ediyorlar. 1994 yılında 5 ay Merkez Bankası Başkanlığı görevi yapan Pensilvanya Üniversitesi Finans Profesörü Bülent Gültekin, ekonominin yarım yüzyıldır değişmeyen kalıcı bir sorundan muzdarip olduğunu belirterek, şunları söyledi:

SORUN BÜYÜME HEVESİ

“Her hükümet daha yüksek büyüme için bastırıyor ancak tasarruf oranı bunu sürdürmek için yeterli değil. Yani ekonomi yabancı sermayeye dayanıyor. Gerçek şu ki, ekonomi bir krizden diğerine -döviz kuru krizine- sürükleniyor. Bunu 1960, 1970, 1994 ve 2001'de yaşadık. Sorun bu krizin ayarlama mı yoksa hızlı mı olacağı.”

basliksiz-1111
 

Ekonominin sorunları

Financıal  Times, ekonominin sorunlarını şöyle sıraladı:

 

– Geçen yıl G20'nin en hızlı büyüyen ekonomisiydi. Yıllık büyüme yüzde 7.4 oldu ancak hükümet yatırımcı ve ekonomistlerin büyümenin dengesiz olduğu uyarılarına maruz kaldı.
– İhracata paralel büyümeyen güçlü iç talep, geçen yıl cari açığın yüzde 3.8'den 5.6'ya yükselmesine yol açtı.
– Açığı finanse etmek için Türkiye yabancı finansmana ihtiyaç duyuyor. Siyasi iklimin yarattığı gerginlik, uzun vadeli doğrudan yabancı yatırımları engelliyor. Bu yüzden Türkiye, “sıcak para”ya güveniyor. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 90 milyar doların altına geriledi.
– Tüm bu faktörler TL üzerindeki baskıyı artırıyor. Son 5 yılda dövizdeki artış TL'yi ikiye katladı.
– Liradaki erime ve cari açıktaki büyüme Moody's'in Türkiye'nin notunu “Ba1”den “Ba2”ye düşürmesine neden oldu.
– Reuters anketine göre analistler, bugün Merkez Bankası'nın kısa vadeli faizleri, fonlama maliyetini 50 baz puan artıracak şekilde yükseltmesini bekliyor. Ancak bu da yeterli bulunmuyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.