Hüzeyme Yeşim Koçak

Hüzeyme Yeşim Koçak

Biz Eski Günlerde

Biz Eski Günlerde

Mazinin, acıları azaltıp, silen ve mutlulukları, güzelliği öne çıkaran büyüsü bir tarafa, günden durumdan şikâyetler de biteviye yükselmekte. “Eski Ramazanların, bayramların yeterince yaşanamadığı acı ve esefle dile getirilen gerçeklerden biri hâline gelmekte.
Bir “değersizleştirme” yaşıyoruz aslında. Geri dönüş isteğiyle; hayatın kıymetli, yaşamanın anlamlı, insanın “Efendi” olduğu tatlı günlere yanıyoruz.
Görüyorsunuz işte hayat, insan ömrü ne kadar ucuz. Sevgiler, ilişkiler ve gönüller ne kadar anlık rüzgârlara açık, esersiz, münasebetlerde bir hatıra değeri bile yok.
 Bu vâkıanın en önemli sebeplerinden biri de, insanların dünyevî yükü fazlasıyla içselleştirmesi.
Gayba iman, gözle görülmeyen öte dünya, fark etmesek de inandırıcılığını kaybediyor. Kocakarı imanı gibi peşin bir iman değil; “şartlı” bir inanç, sevgi ortaya çıkıyor.
Hoşlanmadığımız, nefsimize ağır gelen hadiseler; içinde bir ibret, güzellik tohumu taşıyıp, istikbalde bir müjdeye ulaştıracak, selâmete çıkaracak g(örüntü) ve izler taşımıyor.
Cesur, özgür bireyler artık Tanrıyı da eleştirip, dini kendine göreleştiriyor. Mukaddes bir ayda, olmadık işler, münakaşalar yapılıyor. Hiç kimse “Benzer sorgulamalar, tartışmalar geçmişte de vardı” diyerek meseleleri hafifletmesin. Bugün sıklıkla, yoğunlukla her biçimde ve sahada hararetle, bastıra bağıra manevî değerlerin canı çıkarılıyor.
‘Peygamber’e Nüfus Cüzdanı Çıkarttılar ve Dağıttılar’ türünden haberler duyuyoruz söz gelimi. Bütün belirlemelerin, sınırlamaların, dünyevî ölçülerin fevkinde olan üst insan, Yüce Peygamberimiz(S.A.V) “din adına”; basit, allı güllü kimlik bilgilerinin, kalıplarının içine sıkıştırılıyor. Manevî değeri hiçe sayılıp, somuta, basite indirgeniyor. Bu kafayla yarın belki evlenme cüzdanını da burnumuzun ucuna tutarlar.
Kutsalın, meselâ Ramazan’ın eğlence zevk ü safa kısmı ön plana getirilip, içi boşaltılıyor. Başta teravih, gittikçe kırpılan namazlar(ibadet), söz gelişi “günün muhafazakârına” uygun bol müzikli geceler; bir tefekkürü, derûni incel(e)meyi getirmeyen, içeride değil dışarıda harcanan bol zamanlar; bereketli, feyizli günlerin değerini, kalitesini de küçültüyor.
Geçirdiğimiz deneyim, fazlasıyla dünyaya aç gözümüz, gün; şahsî zamanımıza bir şey eklemeyip, sadece takvim yaprağı olarak düşüyor.
Tutkular önemli. Günün aç, ruh fakiri insanı kaprisli. Hedeflerine ne pahasına olursa olsun muhakkak erişmek peşinde, emelinde. Kıskançlık, hazımsızlık, çirkinlikte yarış bunun için zuhur ediyor. Tecrübenin bile ehemmiyeti yok. Çünkü denetim, zaman, sabır, çalışmayla elde ediliyor ve meşakkat getirebiliyor.
Şeytanın hükümranlığındaki azgın bir dünya zulmet, karışıklık, şiddetle malûl. İsteklerimizin hızına dünya yetişemiyor. Evvelki gibi eylemlerimiz; “güzel fiil” düşünceli bir gayeden uzak kaldığı için, yaşantımızı mânâyla doldurmak gibi bir zahmetimiz bulunmuyor.
Ramazanları yaşamak, bir gönül harareti/ hareketi, ateş gerektiriyor. Hâlbuki bunun kaynakları, dayanakları yitirilmiş. Hâlihazırdaki mesnetlerimiz, modern zamanlar bizi avutmayıp, ümit sunmuyor. Dolayısıyla bizler sükûnetli, asûde günleri, heybetli, cazibeli Ramazanları, bayramları, hasret ve muhabbetle arıyoruz anıyoruz.

Biz eski ramazanlarda göğe çıkardık. Şimdi yerde dahi değil, yerin altındayız. Benliğimizin dehlizlerinde, dolambaçlarında. Ölü ve geçici şeylerle beraberliğin amansız yalnızlığında. Bir yığın taptığımız, ilâhımızla dudak dudağa. Kalan nostalji tadıyla.
Allah’la bağ(lantı)lı olduğunuzda, ıstırabın, hayatın da her lahza bir anlamı doğuyor oysa. Semavî izler sizi kuşatıyor, huzura boyuyor.
Gönlümüzle bir kucaklaşabilsek; asıl ihtişamın, kıymetin, bayramın nerede olduğunu bir anlayabilsek…

Not: Ramazan Bayramınızı tebrik eder; milletçe ümmetçe huzurlu, mutlu yarınlar niyaz ederim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüzeyme Yeşim Koçak Arşivi
SON YAZILAR