Suriye bir taraftan ABD diğer taraftan Rus uçaklarıyla bombalanıyor.

Irak’ta ABD öncülüğünde Koalisyon güçleri katliamlarını sürdürüyor.

Yemen’de katliamlar ara vermeden devam ediyor.

Filistin’de Müslümanlar, sokak ortasında bahanesiz, gerekçesiz infaz ediliyor.

İran’da terör saldırıları artarak devam ediyor…

Libya, Afganistan, Mısır, Arakan, Sudan...

Kan…

Kan…

Kan…

Müslüman halklar her yerde perişan…

***

Kudüs’ü ele geçiren Haçlılar, şehirde öyle bir katliam yapmışlardı ki, vakanüvisler bunu;

“Haçlı komutanlar atlarının üzerinde şehre girerken, atlarının göğüs hizalarına kadar cesetler yükseliyordu sokaklarda…” cümleleriyle tarihe not düşmüşlerdi…

O dehşet dolu gününün bugünden farkı var mı?

***

Sadece bize direkt dokunmuyorlar diye görmezden gelebilir miyiz bu katliamları? Kaldı ki, 50 bin sivil vatandaşını terör saldırıların da kaybetmiş bir ülkeyiz biz…

Bizi vuranlar ile Müslümanları vuranlar farklı eller değil…

***

İslam coğrafyası, kanlı bir fitnenin içinde çalkalanıyor…

Çalkalandıkça da daha çok kana, daha çok katliama hedef oluyor… İslam coğrafyasının Batı kuklası, taklitçi diktatör liderleri ise, İslam dünyasını içine düşürdükleri bu izzetsiz ve bereketsiz zamanlardan güç ve zenginlik devşirme peşinde koşuyorlar…

***

Müslümanları katleden takımda;

ABD, İsrail, Rusya, İngiltere, Fransa başı çekiyor…

Müslümanların iş birliği yaptığı, stratejik ortaklık yürüttüğü takımın üyeleri de aynı;

ABD, İsrail, Rusya, İngiltere, Fransa başı çekiyor…

***

Kuzey Kore öldürmüyor bizi ya da Japonlar…

Bin yıldır düşman aynı düşman…

Oyun aynı oyun…

İçimizdeki açgözlü, işbirlikçiler yüzünden;

Neredeyse bin yıldır bildiğimiz ama son dört yüz yıldır yenildiğimiz bu oyunda katledilen, ezilen, çiğnen, tecavüze uğrayan, toprakları elinden alınan mağdur edilen KURBANLAR biziz…

Müslümanlar…

***

 “Bir de Musa tayin ettiğimiz vakitte huzurumuzda bulunmak üzere kavminden yetmiş er seçmişti. Ne zaman ki bunları o sarsıntı yakaladı.

Musa dedi ki: «Rabbim, dileseydin bunları ve beni daha önce helak ederdin. Şimdi bizi, içimizdeki o beyinsizlerin yaptıkları yüzünden helak mi edeceksin?

O da sırf Senin imtihanın;

Sen bununla dilediğini sapıklığa bırakır, dilediğine hidayet kılarsın! Bizim velimiz Sensin; artık bizi bağışla, bize merhamet eyle; bağışlayanların en hayırlısı Sensin!” (A’RAF-155)