Bayram tatil değil

Dini bayramlarımızdan ikincisi olan Kurban Bayramı yaklaşırken, Kurban Bayramı tatili de 9 gün olarak açıklandı. Bayram tatilinin 9 gün olması nedeniyle bazı aileler, bayramı tatil yaparak geçirmeyi planlıyorken, İlahiyatçılar Kurban Bayramı'nın dini bir vecibe, kurbanın da bir ibadet olduğu hatırlatılarak, bayramın tatil havasına dönüştürülmesinin uygun olmadığını söylüyor. Konuyla ilgili Merhaba'ya açıklamalarda bulunan Necmettin Erbakan Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Çeker, bütün ibadetlerin olması gerektiği gibi yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kurban ibadetinin gayesi Allah'a yaklaşmaktır. Kurban ibadeti, mali olarak yapılan ibadetlerdendir. İnsanların Allah'a kendilerini adamış olmasının bir tezahürüdür. Bunun sembolü de İbrahim Aleyhisselam'dır” şeklinde konuştu.

BAYRAMIN ŞENLİĞİNİ YAŞAMALIYIZ

Kurban ibadetinin çok ince hassasiyetlerinin bulunduğunu bildiren Çeker, “Kurban bayramı şuan tatil olarak algılanıyor.  İnsanlarla paylaşmanın, dertleşmenin ve gerektiğinde tatlı bir meşakkatin olduğu müstesna günlerdir bayramlar. Fakat bencilliğin ve bireyselleşmenin etkisiyle insanlar tatile giderek bu ortamdan kaçıyor. Yani bayramları tatile çeviriyorlar. İnsanlar kurbanını bir yere bağışlayarak tatil beldelerine akın ediyorlar. Bayramın şenliğini yaşamak ve yaşatmak gerekiyor” şeklinde konuştu.  Kurban bayramının yaz aylarına denk gelmesi sebebi ile bazı kişiler tarafından tatil olarak değerlendirilmek istendiğini söyleyen Çeker, “Kurban bayramı bu yılda yaz aylarına denk geliyor. Okullar henüz açılmadı. Vatandaşın büyük bir kesimi bayram tatili 9 güne çıkarıldığı için bunu bir fırsat olarak görüyor. Bu sebeple de tatil beldelerine akın ediyorlar. Bayramda tatil yapmak çok yanlış. Aileler bayramlarda evlerinde oturmalı ve evlerine misafir kabul etmelidirler. Aynı zamanda akraba ziyaretlerine de gitmeliler” diye konuştu.

EN GÜZEL VE EN İYİ OLAN KURBAN EDİLMELİ

Toplumsal bağların her geçen yıl biraz daha zayıfladığını söyleyen Çeker, bayramların bu bağları güçlendirmek için var olduğunu ifade etti. Çeker, “Toplumun birbiriyle olan bağları kopuyor. Bu kopukluğun giderilmesinin tek yolu İslami ve kültürel değerlerimize sımsıkı bağlanmaktır. Bayramlar toplumsal bağları güçlendirmek için birer vesile olarak görülmelidir" açıklamalarında bulundu. Kurban ibadetinde dikkat edilmesi gereken birçok hususun bulunduğunu dile getiren Prof. Dr. Orhan Çeker, kurban edilecek hayvanın kurbanlık olmaya uygun vasıfları taşıyor olmasına dikkat edilmesi gerektiğini bildirdi. Prof. Dr. Çeker, “Kurban edilecek hayvan sağlıklı olmalıdır. Sağlığı yerinde olmayan hayvandan kurban olmaz. Kur-an'ı Kerim'de 'Sizin kestiğiniz kurbanların etleri ve kanları Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşan sizin verdiğiniz değerdir' buyruluyor. Kurbanın kurbana yakışır şekilde idrak edilmesi lazım” şeklinde konuştu.

KÜLTÜREL YOZLAŞMAYA SEBEP OLMAYIN

Bayramı tatil olarak görmenin kültürel yozlaşmaya sebep olduğunu belirten Çeker,  bayramın tatil değil hatırlamak olduğunu dile getirdi. Çeker, konuşmalarını şu şekilde sürdürdü: “Bayramları tatilde geçirmek kültürel yozlaşmaya sebep oluyor. Bayramda kurbanlıklar kesilir ve bir paylaşım olur. Bayramda tatile gidilmesi geleneklerimizi öldürmektedir. Tatile giden vatandaşlarımız kurbanlıklarını ya vekalet yoluyla kurum ve kuruluşlara veriyor ya da bir yakınına vererek kurbanını kesmesini istiyor. Bu kapsamda tatile giden insanımız her ne kadar kurban vazifesini yerine getirse de kurban neşesini ve havasını yaşamaktan yoksun kalıyor. Bu yüzden özellikle sahil kenarlarına tatile gidilmesini tasvip etmiyoruz. Vatandaşlarımıza bayramı bayram gibi yaşamalarını tavsiye ediyoruz”.

REZERVASYONLARINIZI İPTAL EDİN

Dini hassasiyeti olan bir kimsenin bayramı tatil beldelerinde geçirmemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Çeker, bayramda tatile gidilerek İslam’a ve kültürel değerlere uzaklaşıldığını söyledi. Çeker, “Bayramlarda tatil beldelerine gitmek kültürümüze aykırıdır. Bu şekilde davranırsak çocuklarımıza da kötü örnek oluruz. Anne ve baba çocuklarına ne gösterirse çocuklarda büyüyünce aynı davranışları sergileyecektir. Dini hassasiyeti olan bir kimse bayramda tatil beldelerine gitmesin. Bu konuda devletin de bayramda tatile gidilmesini teşvik etmemesi gerekir. Tatil yerleri ile ilgili çıkan reklamları da kınıyoruz. Bu şekilde devam ederse gelecek nesil bayramı tatil olarak algılayacak. Son olarak tatil rezervasyonu yapan vatandaşlarımızdan bu rezervasyonları iptal etmelerini talep ediyoruz” sözlerini kullandı.

KREDİ KARTIYLA KURBAN KESİLİR Mİ?

Vatandaşın kurbanlığını kredi kartına taksit ile alabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Orhan Çeker, konuşmalarını şu şekilde tamamladı: “Kurban kesmek vaciptir ve 81 gram altını olan herkes kurbanını kesmekle yükümlüdür. Eğer 81 gram altın değeri kadar parası yoksa da kurbanını kesebilir. Sevaba girer. Ama yoksa ve kesmez ise hiçbir şekilde sakıncası yoktur. İnsanlarımız ise o ruhu yaşayabilmek için durumu olmasa bile kurban kesmek istiyor. O sebeple de kredi kartına taksit yaparak kurban kesiyorlar. Kredi kartına vade farksız taksit imkanı tanınıyorsa bu şekilde kurban kesilebilir. Ama vade farkı koyuluyorsa bu işe faiz bulaşır ve uygun düşmez. Vade farksız taksitte ödeme gününü geçirmeyin eğer geçirirseniz faize girer ve bu da olmaz”.

SALİH ACIBADEM