Bayram sanallaşıyor

Bayram sanallaşıyor

Yaklaşan Ramazan Bayramı öncesi tavsiyelerde bulunan Müftü Prof. Dr. Ali Akpınar, "Bayram önemli bir fırsat. Bu özel günleri uyuyarak, tatil yaparak ve televizyon karşısında geçirmeyin. Soğuk bayramlaşmalardan da uzaklaşın" dedi

Ramazan Bayramı'na sayılı günler kaldı. Ramazan Bayramı tatili 9 gün olarak belirlendi. Yüzbinlerce kişi bayram dolayısıyla 9 gün tatil yapacak. Tatil hazırlıkları da başladı. Kimileri bayramda dost ve akraba ziyareti yapmayı planlarken, kimileri de bayramı tatil yaparak geçirmeyi düşünüyor. Bayram akraba ziyaretleri için fırsat olarak görülüyor. Ancak birçok aile için bayramlarda artık öncelik akraba ziyaretleri değil, tatil oluyor. Bayramların sadece tatil olarak görülmesinin uygun olmadığını belirten ilahiyatçılar, bayramın tatil havasına dönüştürülmemesi gerektiğini belirtti. Ayrıca bayram kutlamaları da sanallaşıyor. Aile büyüklerinin ziyaret edildiği ve çocukların harçlıklarla sevindirildiği bayram geleneği yavaş yavaş unutuluyor. Bayram tebrikleri ekrana sığdırılıyor.

BAYRAM ÖNEMLİ BİR FIRSAT

Konya İl Müftüsü Prof. Dr. Ali Akpınar, Ramazan Bayramı hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Akpınar, "Bayram tatili 9 gün olarak açıklandı. Bayram bir tatil değildir. Bayramlara bu gözle bakılmamalı. Bayramlar sabah namazıyla başlar. Bayramlar bir nevi ibadet günleridir. İbadetler sadece namaz ve abdest olarak algılanmamalı. Akraba ziyaretleri de önemli. Bayramda kırgınlık ve küskünlükler son bulmalı. Bayram önemli bir fırsat. Bayramda perdeleri indirip, kapıları kitleyip tatile çıkanlar var" diye konuştu.

BAYRAMI UYKUYLA GEÇİREN VAR

Bayramın ilk gününü uykuyla geçirenlerin de olduğunu söyleyen Akpınar, "Benim gördüğüm bir diğer eksiklik ise bazı vatandaşlarımız bayramın ilk gününü uyuyarak geçiriyor. Bu da kalan zamanların bereketsizlenmesine neden oluyor. Çocukluk dönemlerimde akraba ziyaretleri sabah namazından hemen sonra başlardı. Bayrama canlılık getirmeliyiz. Bayramı dolu dolu geçirmeliyiz. Ziyaret için atacağımız her adım bize sevap olarak dönecektir" şeklinde konuştu. 

SOĞUK BAYRAMLAŞMADAN UZAKLAŞIN

Bayramların neşe ve sevinç günleri olduğunu, bayramın Ramazan ayında kazanılan iyi alışkanlıkların kutlanması niteliğinde geçmesi gerektiğini dile getiren Akpınar, bayram kutlamasının son yıllarda sanallaştığını söyledi. Sanal bayramlaşmaların arttığını belirten Akpınar, "Akıllı telefonlar sayesinde vatandaşlar bir tuşla bin kişiye aynı anda bayram mesajı gönderebiliyor. Aynı şehirde, ilçede, mahallede ve sokakta oturanlar bile mesajla birbirinin bayramını kutluyor. Soğuk bayramlaşmalardan uzaklaşmalıyız. Mesajlaşmak güzel bir şey. Ancak bununla yetinmemeliyiz. En iyi mesaj bile sıcak bir kucaklaşmanın yerini tutmuyor. Bayramı uykuyla ve televizyon karşısında tüketmemeliyiz. Önümüzde uzun bir bayram tatili var, bu tatili en iyi şekilde değerlendirmeliyiz" sözlerini kullandı.

BAYRAM GÖLGEDE KALMASIN

Bayram namazının açık alan olarak Konya'da Sultan Selim Camii önünündeki Mevlana Meydanı'nda ve Musalla Mezarlığı içindeki Namazgah'ta kılınacağını ifade eden Akpınar, tüm Konyalılar'ı açık alanda bayram namazı kılmaya davet etti. Akpınar, "Peygamberimiz bayram namazlarını mescidin dışına taşıyordu. Namaz kılacak durumu olmayanlar bile namaza şahit oluyordu. Bu nedenle açık alanda namaz kılma geleneğini sürdürüyoruz. Tüm Konyalılar'ı namaza bekliyoruz" açıklamasında bulundu. Kazasız bir bayram dileyen ve sürücülere de çeşitli uyarılarda bulunan Akpınar, sözlerini şöyle tamamladı: "Bayram tatili nedeniyle yer değiştirmeler olacak. Uzun bir tatil var önümüzde. Trafik kazaları bayramı gölgede bırakıyor. Herkes sorumlu davranmalı. Kurallara uygun hareket etmeli. Bayram hayırlar getirsin."

FAİZE BULAŞIP TATİLE GİTMEYİN

Ramazan Bayramı ile ilgili tavsiyelerde bulunan İlahiyatçı Hasan Basri Balcı, şu ifadelere yer verdi: “Bayramda tatil değil sılayı rahim vardır. Kardeşlerimize tavsiyem bu mübarek ayın bayramında faize bulaşıp da tatile gitmeyin. Bayram Allah rızası için olursa bayram olur. Bir gün Selahaddin Eyyubi’nin yüzü gülmüyormuş. Yanındakiler ne kadar uğraştılarsa yüzünü güldürememişler. Bir hoca efendiden rica ederek, ‘Gülümseme sadakadır’ şeklinde bir hutbe okumasını istemişler. Hoca hutbesini okuduktan sonra Selahaddin Eyyubi, hocanın yanına giderek ‘hutbeyi benim için okudun değil mi’ demiş. Selahaddin Eyyubi, ‘evet’ cevabını alınca, ‘Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa işgal altında iken ben Müslümanların idarecisi olarak nasıl gülebilirim’ demiş. Biz de bu hassasiyetle hareket etmeliyiz. Dünyada Müslüman coğrafyalarda kan ve zulüm devam ediyor. Durum bu halde iken tatil beldelerinde yüzlerimiz nasıl güler.”

KERİM ATICI merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum