Balkanların en zengin ülkesi: SLOVENYA

İBRAHİM BÜYÜKEKEN SLOVENYA İZLENİMLERİ-2

Eski Yugoslavya ülkelerinden biri olan Slovenya, bağımsızlığını ilan ettikten sonra 3 yıl sonra Avrupa Birliği üyesi oldu. Slovenya halkı Slav ırkından gelmesine rağmen diğer Slav milletlerinden oldukça farklı. Dilleri ve hayat tarzları Hırvatlara ve Sırplara benzemiyor. Eğitimli ve kültürlü bir millet olan Slovenler çalışkanları ve disiplinli hayat tarzlarıyla da diğer Balkan halklarından çok farklılar. Avrupa’nın yüzölçümü ve nüfus bakımından en küçük ülkelerinden birisi olan Slovenya,  sanayi kuruluşlarıyla da dikkat çekiyor.  Slovenya çok iyi bir altyapıya, eğitimli işgücüne ve Balkanlar ile Batı Avrupa arasında stratejik bir konuma sahiptir. Küresel ekonomik kriz nedeniyle doğrudan yabancı yatırım miktarında dikkat çekici bir azalma yaşandı. Dünya Bankası’nın hazırladığı ve 189 ülkedeki yatırım ortamının elverişliliğini ölçen “Doing Business 2014” raporunda Slovenya 51. sırada yer aldı.  2 milyon nüfusa 20 bin kilometre kare yüzölçümüne sahip olan Slovenya, İtalya, Macaristan, Hırvatistan ve Avusturya arasında kalmış küçük bir ülke. Ülkenin geçimi sanayi ve ticaret. Kırsal kesimde ise genelde mısır ve üzüm yetiştiriciliği yapılıyor. Ülkede hayvancılık çok fazla gelişmiş değil. Novo Mesto şehrinde bulunun fabrikalar ülkenin en önemli kuruluşlarından bazıları. Yine Goronje firması Slovenlerin dünyaya ihracat ettiği beyaz üretimini yapan en büyük firma. Slovenya hakkında yazacak çok şey var aslında. Ama ben kısaca özetlemek istiyorum. Balkanlar ile Avrupa arasında köprü vazifesi gören bu küçük ülke çalışkan ve dürüst insanlarıyla kesinlikle daha iyi yerlere gelecektir.

ÖĞRENCİ OLMAK BU ÜLKEDE AVANTAJ

Diğer Slav halklarından oldukça farklı olan Slovenlerin en büyük sorunlarından bir tanesi hızla azalan genç nüfusu. Fakat ülkenin zamanında yaptığı yatırımlar nedeniyle ülkede işsizliğin yok denecek kadar az olması, ülke insanının refah seviyesine de yükseltiyor.  Slovenya, komşusu Hırvatistan’dan 10 kat daha güçlü bir ekonomiye sahip. Slovenler için Balkanların elit milleti diyebiliriz. Zenginlikleriyle diğer akraba halkları dahi kıskandıran Slovenler, eğitime büyük önem veriyor. Ülkede herkes yabancı dil konuşabiliyor. 10 yaşındaki çocuklar bile akıcı bir İngilizce konuşuyor. Türkiye’de öğrenci olmak bir dezavantaj iken Slovenya’da öğrenci olmanın birçok avantajı bulunuyor. Devlet öğrencinin dışarıda yediği yemeğin parasını dahi ödüyor. Öğrencilere part time iş imkanları sunuluyor. Bu yüzden Sloven gençler üniversiteyi bilerek geç bitiriyor. Biz de 22-23 yaşında üniversite mezunu olunurken, onlar bu rakam 27-28 yaşına kadar çıkabiliyor.

BALKANLARIN GİZLİ CENNETİ

Gölleri, nehirleri, şelaleleri, dağları, ormanları, mağaraları ve birçok doğal güzellikleriyle insanı büyüleyen Slovenya, Avrupa’nın keşfedilmemiş gizli bir cenneti. Yugoslavya’dan ayrılıp da AB’ye üye olan tek ülke olan Slovenya, Balkanlar ile Avrupa arasında bir köprü görevi görüyor.  Slovenya, Avrupa’nın doğal güzelliklerin bir araya geldiği en nadir ülkelerden birisi. Ülkenin her şehrinden nehirler geçiyor. Yüzde 70’i ormanlarla kaplı bu ülkede insanlar doğa ile iç içe. Hırvatistan ile Slovenya sınırında bulunan Kolpa Nehri bu güzelliklerden bir tanesi. Nehrin bir tarafı Slovenya diğer tarafı ise Hırvatistan. Kolpa’ya yaz aylarında her gün yüzlerce insan piknik yapmaya ve yüzmeye geliyor. Sloven gençler burada hafta sonu tatillerini geçiriyor, kamp kuruyor, voleybol oynuyor.  Ormanların arasında gizlenen bu güzel nehir insanı kendine hayran bırakıyor.

Slovenya küçük bir deniz kıyısına sahip olmasına rağmen nehirleri ve gölleriyle adeta gizli bir cennet. Kolpa nehrine hayran olmamak elde değildi. Slovenya’ya gidip de görülmesi ve yüzülmesi gereken yerlerden bir yer burası. Yüzde 75'i ormanlarla kaplı olan Slovenya, Sava, Sochi, Krka gibi nehirlerinin yanı sıra Bled, Bohinj gölleriyle adeta cennetten bir parça. Ülkede ormanlar, dağlar, göller iç içe geçmiş durumda. Most Na Sochi nehri de bunlardan bir tanesi. Bu güzel nehir ormanlarla, dağlarla müthiş bir ahenk oluşturmuş. Nehrin durgunluğu ve güzelliği insana müthiş bir huzur veriyor. Nehrin üzerinde tarihi bir taş köprü bulunuyor. Bu köprüde her yıl yarışma düzenleniyor. Şehirde düzenlenen yarışmalarda katılımcılar, taş köprüden kendilerini nehrin serin sularına bırakıyor. Nehirde küçük botlarla turlar düzenleniyor. Özellikle İtalya'dan çok sayıda ziyaretçi bu küçük şehre geliyor. Şehirdeki pastanecilik işlerini ise Slovenya'nın diğer şehirlerinde olduğu gibi bu şehirde de Arnavutlar yapıyor. Şehirde herkes evlerinin penceresini rengarenk çiçeklerle süslemiş. Pencereler adeta çiçek açmış. Slovenya’nın diğer bir güzelliği ise Bled Gölü. Bu onu büyük bir turist cazibe yeri yapar. Ilıman iklimi nedeniyle Bled, dünyanın her bir köşesindeki aristokrat misafirler tarafından ziyaret edilir. Bugün en önemli kongre ve dinlenme merkezidir. Geniş yelpazeli spor aktiviteleri sunar balıkçılık, at biniciliği ve dağ tırmanışının başlama noktasıdır. Bu gölün ortasında küçük bir ada bulunuyor. Adada beyaz bir kilise var. Göl kıyısından baktığınız zaman o kadar güzel görünüyor ki bu küçük ada, hayranlık duymamanız elde değil. Gölün bazı yerlerinde yüzmek serbest. Göl kenarında bulunan ördekler ve kazlar göle ayrı bir güzellik katıyor.

SLOVENYA'YA MUTLAKA GİDİN

Slovenya'ya gitmek için mutlaka shengen vizesi almak zorundasınız. Slovenya Büyükelçiliği'nden vize almak diğer ülkelere göre daha kolay. Randevu talebi yok. 3 günde vize işlemleri tamamlanıyor. Slovenya'ya Türk Hava Yolları ve Adria Hava Yolları her gün uçuyor. Uçak biletleri ise oldukça hesaplı. Özellikle THY'nin promosyon dönemlerinde çok hesaplı bilet alabilirsiniz. Slovenya'ya yaz aylarında gitmenizi tavsiye ederim. Bled Gölü, Postojna Mağarası, Piran, görülmesi  gereken 3 yerden biri. Slovenya'dan Avusturya, Hırvatistan gibi ülkelere de seyahat etme imkanı var.