Bakan Yılmaz: Kimden Gelirse Gelsin, Zulme Karşı Çıkmak Lazım

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, "Her yerde zulüm var, kim işlerse işlesin, ister Esed’den ister eşkıyadan gelsin, zulme karşı çıkmak gerekir." dedi. Ecdada layık olunması gerektiğinin altını çizen Bakan Yılmaz, Osmanlı’nın adalet anlayışından dolayı 600 sene hüküm sürdüğünü söyledi. Bakan Yılmaz, "Ecdadımız, buradan çıktılar, Viyana önlerine kadar gittiler. Her yere adaleti götürdüler. Eğer bugün Ortadoğu’da problem varsa bu adaletin olmadığındadır. Her yerde zulüm var, kim işlerse işlesin, ister Esed’den ister eşkıyadan gelsin, zulme karşı çıkmak gerekir. Adalet olursa devleti yaşatmış oluyorsunuz. Osmanlı da adaleti sayesinde devleti 600 sene yaşattı. Çünkü zulüm ile devlet olunmaz, adaletli bir devletin mirasçıları olarak Türkiye Cumhuriyeti, sultanların manevi torunları olarak sorumluluğumuzun büyük olduğunu hissettim." şeklinde konuştu.

    Bakan Yılmaz, bir dizi temasta bulunmak için geldiği Bursa’da Vali Münir Karaloğlu ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren ve bir süre önce restore edilen Muradiye Külliyesi’ni gezdi. İsmet Yılmaz, tarihi mekandan çok etkilendiğini ifade etti. Yılmaz şöyle devam etti: "İnsan, gurur duyuyor. Hem ecdada hem de ecdadın ardından kalan eserlere sahip çıkan evlatları, torunları var. Ecdada layık olmak budur. Emeği geçenlere, ustasından işçisine katkıda bulunan kimse hepsine sonsuz teşekkür ediyorum. Muradiye’de düşündüğümüzün, hayal ettiğimiz ötesinde bir eser ortaya çıkıyor. İnşallah Bursalılar desteğini devam ettirdiği sürece bunlar çok güzel olacak. Bursa, hak ettiği yere geliyor."

    "KÜLTÜREL ESERLERDE FETRET DEVRİ YAŞANDI"

    Kültürel eserler konusunda geçmiş dönemlerde Bursa’nın da Türkiye gibi bir fetret devri yaşadığını belirten Bakan Yılmaz, şunları kaydetti: "Kültürel eserler konusunda Türkiye bir fetret devri yaşadı. Adeta ‘Bunlardan kurtulunca yükten kurtulacakmış’ gibi düşünüldü. Çünkü bunların bakımı çok zor, şimdi anlaşıyor ki bunlar bizim zenginliğimiz. Eğer bunları kaybedersek, varlığımızı kaybederiz. Türkiye bunun farkına vardı. Ne bedele mal olursa olsun, bunları tekrar bizden sonra gelen nesillere de aldığımızdan çok daha iyi şekilde teslim edeceğiz. Gurur duyuyoruz. Bu ecdada layık olmak lazım. Burayı gezerken Türkiye Cumhuriyeti olarak adaletli bir devletin mirasçıları ve o sultanların manevi torunları olarak sorumluluğumuzun büyük olduğunu hissettim. Bu sorumluluk içinde bizim çok daha gayretli çalışmamız lazım." CİHAN