Azerbaycan onu hiç unutmadı: Bakü Fatihi NURİ PAŞA

Azerbaycan onu hiç unutmadı: Bakü Fatihi NURİ PAŞA

Azerbaycan'ın başkenti Bakü'yü, 15 Eylül 1918'de Ermeni çeteleri ve Bolşevik birliklerinden kurtaran, Kafkas İslam Ordusu komutanı Nuri Paşa, 102 yıl sonra bile Azerbaycanlılar tarafından saygı ve minnetle anılıyor.

Bugün Azerbaycan’ın hangi şehrine giderseniz gidin en sevdiğiniz Türk komutan kim diye sorsanız kesinlikle Nuri Paşa diyeceklerdir. Nuri Paşa 1918 yılında Azerbaycan Türklerini Ermenilerin soykırımdan kurtaran isimdir. Nuri Paşa Azerbaycan’da efsane bir isimdir. Ağabeyi Enver Paşa'nın talimatıyla henüz 28 yaşındayken, 12 bin kişilik ordunun başına geçen ve kısa zamanda başta Bakü olmak üzere Azerbaycan'ın çeşitli bölgelerini düşman işgalinden kurtaran Nuri Paşa (Killigil) tüm Azerbaycanlıların gönlünde taht kurdu. Azerbaycan’da milli bir kahraman olarak anılan Nuri Paşa hala saygı ile anılıyor. 1918 yılında bağımsız Azerbaycan devletinin kurulmasında önemli bir rol oynayan Nuri Paşa’nın Azerbaycan halkının gönlünde ayrı bir yeri var. Ermenilerle çatışmada şehit olan Türk askerleri ise Bakü’deki Türk Şehitliği’nde yatıyor. Kardeş ülke Azerbaycan halkı Türk şehitliğini sürekli ziyaret ediyor ve karanfiller bırakıyor. Türkiye’den gelen ziyaretçiler de Türk Şehitliği’ni mutlaka ziyaret ediyor ve dualarını ediyor. 2019’ın Eylül ayında Bakü’deki Türk Şehitliğini yeniden ziyaret etme fırsatı buldum. Tüm Azerbaycan halkı şehitlerimizin aziz hatılarını yaşatmak için büyük çaba gösteriyor ve yeni nesil Azerbaycanlı gençlere Nuri Paşa ve Kafkas İslam Ordusu’nun kahramanlıklarını anlatıyorlar.

KAFKAS İSLAM ORDUSU HİÇ UNUTULMADI

1890'da Manastır'da doğan Nuri Bey, ilkokul ve lise eğitimini burada tamamladıktan sonra, 1909'da Manastır Harbiyesinden üsteğmen olarak mezun oldu. Balkanlar'da çeşitli bölgelerde görev yapan Nuri Bey, 1911'de Trablusgarp Savaşı'na katıldı. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı'na katılmasının ardından Nuri Bey'e padişah yaverliği rütbesi verildi. Nuri Bey, 1917'ye kadar Trablusgarp ve Bingazi'de görev yaptı, İngiliz, İtalyan ve Fransız kuvvetlerine karşı birçok savaşa girdi. Enver Paşa, Azerbaycan ve Dağıstan'ın Osmanlı'dan yardım talep etmesi üzerine kurdurduğu Kafkas İslam Ordusunun kumandanlığına kardeşi Nuri Paşa'yı getirdi. Gence'ye 25 Mayıs 1918'de ulaşan Kafkas İslam Ordusundaki asker sayısı, Azerbaycan kolordusundan yapılan bin kişilik takviyeyle 12 bine ulaştı. Güzergahındaki Göyçay, Salyan, Ağsu ve Kürdemir'i de Bolşevik birlikleri ve Ermeni çetelerinden temizleyen Kafkas İslam Ordusu, 15 Eylül 1918'de Bakü'yü kurtardı. Kafkas İslam Ordusu, Bakü'nün kurtuluşu için bin 130 şehit verdi. Günümüzde İzmir Marşı olarak bilinen marşın aslında Kafkas Marşıdır. Bu marş Nuri Paşa ve İslam Ordusunun anısına bestelenmiştir. İzmir’in Yunan işgalinden kurtarılmasının ardından Kafkas Marşı’nın müziği İzmir Marşı’nda da kullanılmıştır.

13-2-019.jpgNURİ PAŞA’NIN HATIRASINI YAŞATIYORLAR

Nuri Paşa, Azerbaycan'da gittiği her yerde saygı ve hürmetle karşılandı. Azerbaycanlılar, kurtarıcıları olan ordunun kumandanını evlerinde misafir etmek için birbirleriyle yarıştı. Bakü'de büyük coşku ile karşılanan Nuri Paşa, Tezepir Camisi'nde minbere çıkarak halka hitap etti. Söz konusu minber, "Nuri Paşa minberi" diye anılıyor ve camide korunuyor. Nuri Paşa’nın Gence'de konakladığı ev de müze olarak faaliyet gösteriyor. Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra Kafkas İslam Ordusu Bakü'yü terk etmek zorunda kalırken, Nuri Paşa İngilizler tarafından Batum'da tutuklandı. Nuri Paşa, 8 Ağustos 1919'da yargılanmak üzere götürülürken Kafkasyalıların yardımıyla hapisten kaçmayı başardı. Kurtardığı Bakü'nün daha sonra Bolşevikler tarafından işgal edilmesi Paşa'yı çok üzdü. Azerbaycanlı Cabbar Ertürk, 1956'da kaleme aldığı "Anayurtta Unutulan Türklük" isimli kitabında Nuri Paşa'nın şu ifadesine yer verdi: "Ağabeyimin (Enver Paşa) şehit olması kalbimi ne kadar sızlattıysa, Azerbaycan'ın istilası kalbimi ondan daha çok sızlattı. Ağabeyim bir faniydi. Fakat Azerbaycan'daki Türklük ebedidir. Keşke hayatımı kaybetseydim de Azerbaycan Türklüğün dışında kalmasaydı."

NURİ PAŞA, FİLİSTİN HALKINI DESTEKLEDİ

1921'de Berlin'e giden Nuri Paşa, burada çiniciliği öğrenerek 1924'te İstanbul'a döndü ve Kütahya Çinicilik Anonim Şirketini kurdu. Askerlik hayatı kahramanlıkla geçen Nuri Paşa, bir süre sonra fabrikasını devrederek savaş sanayisine yöneldi. Nuri Paşa, Arap-İsrail Savaşı'nda Arap ordularını ve Filistin halkını destekledi. İsrail'in kuruluşundan sonra da Arap direnişçiler için silah ve cephane üreten Nuri Paşa, Sütlüce'deki fabrikasında 2 Mart 1949'da meydana gelen büyük patlamada can verdi. Patlama, kimileri tarafından kaza, kimileri tarafındansa İsrail istihbaratı tarafından organize edilen suikast olarak değerlendirildi. 

AZERBAYCAN TÜRKLERİNİ SOYKIRIMDAN KURTARDI

Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Killigil, I. Dünya Savaşı'nın sonlarında Azerbaycan'a hakim olan Rus ve Ermeni birliklerinin Mart Olayları adı ile anılan Müslüman katliamları yapmaları üzerine, Kafkas İslam Ordusu adında Osmanlı, Azerbaycan ve Dağıstan askerlerinden oluşan bir ordu ile Azerbaycan'ı işgalden kurtarma harekâtı başlattı. Bu ordunun önünü kesmek ve Azerbaycan'ı kontrol eden Rus ve Ermeni birliklerine yardım etmek için İngilizler Bakü'ye küçük bir kuvvet yollamışlardı. Fakat Nuri Paşa'nın komutasındaki Kafkas İslam Ordusu'nun Azerbaycan genelinde büyük destek bulup güçlenmesi üzerine Bakü Muharebesi'nde yenilip buradan çekildiler. 15 Eylül 1918'de Bakü'nün kurtarılmasından sonra ekim ayında bir Osmanlı müfrezesi Dağıstan'a geçerek orayı da Rus işgalinden kurtardı.

13-7-003.jpgKAFKAS İSLAM ORDUSU’NDAN AĞLATAN VEDA

Suriye cephesinde, Liman von Sanders komutasındaki Osmanlı Yıldırım Ordular Grubu'nun, Edmund Allenby komutasındaki İngiliz ordusu karşısında Nablus Hezimetine uğraması sonucu Mondros Mütarekesi yapıldı. Mütârekenin ardından, Enver Paşa ülkeyi terk etti. Türkiye, Moskova Antlaşması ile Azerbaycan'ı Sovyetler Birliği'ne terk etmesi üzerine Kafkas İslâm Ordusu da dağıldı. Kafkas İslam Ordusu’nun dağıtılması ve Türk birliklerinin Bakü’yü terketmesi Azerbaycan’da büyük üzüntüye neden oldu. Azerbaycan Türkleri Kafkas İslam Ordusu, Bakü’yü terkederken gözyaşlarına boğuldu.

TURANCILIK HAREKETLERİNE DESTEK VERDİ

Savaştan sonra Almanya'da yaşayan Nuri Killigil, 1938 yılında Türkiye'ye döndü.  Zeytinburnu'nda kok kömürü satan bir şirketi satın alıp burayı bir madeni eşya fabrikasına dönüştürdü. Bu fabrikada tabanca, matara, demir çubuk, gaz maskesi ve mermi üretmeye başladı.1941 yılında Nuri Killigil, Ankara'daki Alman büyükelçisi Franz von Papen ile görüşmeye başladı ve Türkiye'de Turancı harekete gizli destek vererek Almanların müttefikliğini kazandı. Nuri Paşa'nın görüşleri, Alman Dışişleri Bakanlığı'nın Türkiye işlerinden sorumlu müsteşarı Ernst Woermann tarafından rapor haline getirilip, Almanya'da Turancılık Masası'nın ve SS Doğu Türkistan Alayı'nın kurulmasına öncülük etti.

FABRİKASINDAKİ PATLAMA SONUCU HAYATINI KAYBETTİ

Nuri Paşa soy adı kanunundan sonra “Kıllıgil” soyismini aldı. Nuri Killigil Paşa fabrikasını genişleterek Sütlüce'ye taşıdı, yeni motor ve makinelerle havan ve havan mermisi üretimine de başladı. Bir süre sonra fabrikanın silah üretmeyeceğini beyan etti. Fakat üretim gizlice devam etti.1944 senesi sonuna doğru savaşın Almanya tarafından kaybedildiği anlaşıldığında İsmet İnönü ve Türkiye Cumhuriyeti hükûmeti Almanya'yı destekleyenlere karşı sert tedbirler almaya başladı. Bu arada, 2 Mart 1949 günü saat 17.10'da fabrikada faili meçhul peş peşe üç büyük patlama meydana geldi. İlk patlama kimyahanede olmuştu. Oradan cephane deposuna sıçrayan ateş, mühimmatın patlamasına yol açmış, ertesi gün bile duman ve patlamalar devam etmişti. Barut kokusu, Galata köprüsünden hissedilmekteydi. Fabrika çevresi, kordon altına alındı. İçişleri bakanı, Ankara’dan gelerek tahkikatla bizzat ilgilendi. Aralarında Nuri Killigil'in de bulunduğu 27 kişi bu patlamada hayatlarını kaybetti. Nuri Killigil'in cenazesi bulunamadı ve boş tabutla defnedildi. Patlamanın kimler tarafından gerçekleştirildiği ise meçhul kaldı. Olayın siyâsî bir sabotaj olduğu da iddia edildi. 18 Mart’ta olay mecliste görüşülürken, bazı milletvekillerinin "hadise örtbas edilmeye çalışılıyor" diye itiraz etmeleri, bu ihtimalin gözden uzak tutulmadığını gösteriyor. 23 Mart’ta başbakan, mecliste açıklamalarda bulundu. Nuri Paşa’nın vefatı Azerbaycan’da büyük bir üzüntüyle karşılandı. Fakat Azerbaycan halkı 102 yıldır Nuri Paşa’yı ne de Kafkas İslam Ordusunu ve şehitlerimizi hiçbir zaman unutmadı…

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.