Ayhan: Yargı Aklama Mekanizması Olarak Kullanılan Bir Merci Olmamalıdır

Ayhan: Yargı Aklama Mekanizması Olarak Kullanılan Bir Merci Olmamalıdır

MHP Genel Başkan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye’de adaletin büyük yara aldığını belirterek "Yargı, aklama mekanizması olarak kullanılan bir merci olmamalıdır." dedi. TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Ayhan,...

MHP Genel Başkan Yardımcısı, Denizli Milletvekili Emin Haluk Ayhan, Türkiye’de adaletin büyük yara aldığını belirterek "Yargı, aklama mekanizması olarak kullanılan bir merci olmamalıdır." dedi.

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen Ayhan, ülkeyi idare etmekten aciz, vesayet altındaki basiretsiz AK Parti yönetiminin Türkiye'yi bölgedeki karışıklıkların ortasında kardeş kavgasının eşiğine getirdiğini, siyasi geleceğini PYD ve IŞİD canilerinin kapışmasına, koalisyon ortaklarının insafına, bölücü örgütle yürütülen pazarlıklara endekslediğini ifade etti.

Ekonomik geleceğin ise ABD Merkez Bankası'nın iki dudağı arasına hapsedildiğini dile getiren Ayhan, Kobani protestolarında dünyası başına yıkılan hükümetin yıkım sürecindeki gerçek niyetini Türk milletinden sakladığını savundu. "AKP, Kandil, HDP ve bölücü başının şantajlarına boyun eğerek sonunda bölücü başını hapisten çıkarma pazarlıkları yapılmaya başlanmıştır. Bu fikri kamuoyuna alıştıra alıştıra benimsetme gayesiyle algı yönetimine de başlanmıştır." diyen Ayhan, algı yönetiminde ve gerçekleri tahrif etmekte usta olanların, kamuoyuna açık açık söyleyemediklerini, itaatkâr yandaş kalemşörleri vasıtası ise kamuoyuna taşımaya başladığını ifade etti.

ÖCALAN’A, AK SARAY’DA ODA

Hükümet ve Cumhurbaşkanı'nın, tutarlılığını, inandırıcılığını yitirdiğini vurgulayan Emin Haluk Ayhan, "Karar versin bölücü örgüt terörist mi muhatap mı? Bir gün en ağır suçlamaları yaptığı bölücü örgüt ve bölücü başına ertesi gün müzakereci payesi vermeye hazırlanıyor. Bir gün terörist diyor bir gün karşısına muhatap olarak oturtuyor. Son günlerde Öcalan’ın statüsünün değişmesi gündemdedir. Bölücü başına müzakereci sıfatı verileceği ve bir sekretarya oluşturulacağı konuşulmaktadır. Bunlar doğruysa AKP bu vebalin altından kurtulamaz. Açık söyleyelim sözde 'akil adamlar' da onları kurtaramaz. Çözülme ve yıkım sürecinin aynı zamanda bölücü başını aklama süreci olduğu gerçeği böylelikle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Müzakere heyetinin başına geçecek olan Öcalan’a, Ak Saray’da oda verilirse şaşırmayız!" diye konuştu.

HUKUKUN GELDİĞİ VAHİM NOKTA

Türkiye’de adaletin büyük yara aldığına dikkat çeken Ayhan, şöyle devam etti: "Yargı, aklama mekanizması olarak kullanılan bir merci olmamalıdır. Bundan sonra, herkes ne kadar istediği doktoru seçme hakkına sahipse, istediği hakimi, istediği savcıyı, istediği kolluk gücünü seçme hakkını talep edebilecek midir? 17 Aralık soruşturmasına takipsizlik kararı verilmesi ülkemizde hukukun geldiği vahim noktanın son aşamasıdır. Olayda makul şüphe vardır! Hem yetim hakkını yiyenler hem de bu takipsizlik kararını verenlerden hukukun ve halkın önünde elbet bir gün hesap sorulacaktır. Takipsizlik kararları halkın vicdanında derin yaralar açar. Kirli dosyalar yandaşlarca kapansa bile milletin vicdanında asla kapanmaz. MHP Türk milleti adına bunun takipçisi olacaktır."

4 BAKAN GÖREVE DÖNECEK Mİ?

Takipsizlik kararı sonrasında, istifa eden 4 eski bakanın görevlerine dönüp dönmeyeceğini soran Emin Haluk, olaylardaki saatler, çikolata kutuları, ayakkabı kutuları ve içindeki milyon dolarların akıbetinin ne olacağını sordu. AK Parti'nin TBMM’ye sunduğu ve ‘güvenlik paketi’ olarak yorumlanan Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi ile sil baştan yapılarak bundan 8 ay önce çıkarılan 5′inci yargı paketinin öncesine dönülmüş olacağını belirten Ayhan, şunları söyledi:

HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE BÜYÜK SINIRLAMALAR GETİRİLİYOR

"Teklifte; üst ve ev aramalarının kolaylaştırılması, hükümete karşı suçlarda savcılığa geniş bir soruşturma yetkisi, dinlemelerin kolaylaştırılması ve müdafinin savunma hakkına kısıtlama öngörülüyor. 2014 Şubat ayında çıkarılan 5′inci yargı paketinde, aramaları zorlaştırarak ‘somut delil’ şartına bağlayan, dinleme, izleme ve teknik takip, mal varlığına el koyma kararında 3 hakimin oy birliği aranması koşulu yeni paketle kaldırılıyor. Yine Şubat düzenlemesinde, avukatların dosya içeriklerini inceleyerek belge almasında açılan yol kapatılıyor. AKP böylelikle Şubat’ta tanıdığı özgürlük alanından geri adım atıyor. AKP iktidarında hukuk sisteminin ve yargı mekanizmasının getirildiği nokta bizzat adalet bakanı tarafından 'yap–boz' olarak nitelendiriliyor. AKP'nin gece yarısı Meclis'e sunduğu bu güvenlik paketinde, geçmiş dönemlerine rahmet okutturacak düzenlemeler yer alıyor. Türk Ceza Kanunu, Ceza Muhakemeleri Kanunu, HSYK ve Yargıtay kanunları, Noterlik Kanunu, Adalet Bakanlığı kanunlarında değişiklikler öngörülüyor. Antidemokratik değişikliklerle hak ve özgürlüklere büyük sınırlamalar getiriliyor. Getirilmek istenen düzenlemelerle bir kişinin üzerinin, konutunun ya da arabasının aranması için 'makul şüphe' yeterli olacak. Sakallı bir insan terör, siyah eldiven giyen kişi hırsızlık, üzerinde bol palto olan canlı bomba şüphelisi sayılabilecek mi? İstanbul'daki bir hakim Türkiye genelini ilgilendiren işlemlere imza atabilecek mi? Örneğin, tek bir hakim Türkiye genelini ilgilendiren arama kararları alabilecek mi?"

ÇALIŞANLARIN ENFLASYON FARKI

Çalışanlara 2014 enflasyon farkı ödenmek zorunda olunduğunu dile getiren Ayhan, "Boynunuzun borcudur! Bu fark ödenmeden milletin cebinden saraylarda yaşamak haramdır! Günahtır! Bu millet bunun hesabını AKP’den soracaktır!" ifadelerini kullandı.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.