Aydınlar Ocağı’nda  ajanlar dile geldi

Aydınlar Ocağı’nda ajanlar dile geldi

Aydınlar Ocağı’nda ajanlar dile geldiAraştırmacı-Yazar ve Kitaphan Mustafa Sinan Ümit, Konya Aydınlar Ocağı’nda dünyanın görünmeyen kahramanları olan ajanları ve ajan savaşlarını anlattı.

Konya Aydınlar Ocağı’nın bu haftaki Selçuklu Salı Sohbetleri’nde, Gazeteci-Yazar Murat Yetkin’in yazdığı “Meraklısı için Casuslar Kitabı” ve casuslar savaşı gündeme geldi.

Konya Aydınlar Ocağı Başkan Yardımcısı ve araştırmacı-yazar Mustafa Sinan Ümit, casusların bilinmeyen tarafları ile olayların perde arkasındaki ajanlar savaşından misaller verdiği sohbetinde, casusların en çok “gazeteci” ve “arkeolog” kimliklerini kullanarak görev yaptıklarını söyledi. İl Halk Kütüphanesi’nde gerçekleştirilen sohbetten önce kısa bir konuşma yapan Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, 3 Mart 1996 tarihinde başlayan Selçuklu Salı Sohbetlerinin 3 Mart 2019’da 24’üncü yılına gireceğini hatırlatarak “23 yıldır hiçbir vakti atlamadan, yaz-kış ve ramazan demeden her Salı bu programı icra ettik. Üç Mustafa’lar olarak bu işi götürdük. Dolayısıyla Mustafa Sinan benim 23 yıldır en büyük yardımcım. Allah sevdiği kullarına iyi yardımcılar verir, onu uyarır. İnsanın yanındakilerden ne olduğunu anlarsınız. Dolayısıyla nasıl bir adamım yardımcılarımdan belli” dedi.

GÖRÜNMEYEN SAVAŞIN KAHRAMANLARI

Sohbetine, Necm suresinde kıyametle ilgili yer alan “Yaklaşıyor, yaklaşmakta olan” ayeti hatırlatarak başlayan Araştırmacı-Yazar Mustafa Sinan Ümit, 1959 Gaziantep doğumlu olan ve Hürriyet’in yıllarca dış haberler servisini idare eden ve şimdi bağımsız gazetecilik yapan Murat Yetkin’in “Meraklısı için Casuslar Kitabı”nda yer alan casuslar arasındaki görünmeyen savaşa değindi. Görünmeyen savaşın kahramanlarının ajanlar olduğunu ifade eden Ümit, görünmeye savaşın kayıpları arasında ASELSAN’da çalışan şehit mühendislerin de yer aldığını söyledi.

64’de Almanya’ya giden Kırşehirli oto tamircisi Hüseyin Yıldırım’ın Frankfurt’ta ABD Üssü’nün araba tamircilerinden biri olduğunu belirterek “Üste çalışan Amerikan üst düzey askerlerin araba zaaflarını öğreniyor ve onları Doğu Almanya’ya bildiriyor. Yakalanıyor ve 14 yıl hapis yatıyor. Daha sonra Türkiye’ye iade ediliyor. Yıldırım, Amerikalılardan aldığı bilgileri Doğu Almanya’ya bildirirken bir müddet sonra Türkiye’ye teslim ediyor. Diğer ülkeden para alırken Türkiye’den almıyor. Vatan sevgisinin dozu bu.” dedi.

007 KRALİÇE’NİN HİZMETİNDE

Doğu Almanya ajanı Markus Wolf’tan sonra “Çalma başkasının kapını, sonra çalarlar kapını” anlamına gelen Arap atasözü ‘Men Dakka Dukka’yı hatırlatan Ümit, üç bin casusuyla birlikte ABD’nin istihbarat ağını kuran Alman istihbarat başkanı General Gehlen’den CIA adına çalışan Gehlen’in adamlarından Özbek ajan Ruzi Nazar’a varıncaya kadar pek çok ajanın hikâyesine yer verdi. 007 James Bond filmlerinin yazarı MI6 ajanı Ian Fleming’den de bahseden Ümit, “1955 yılında İstanbul’da gördüğü bir olaydan ikinci Bond filmini çıkardı. 26 Bond filmlerinin hepsi Kraliçenin hizmetinde. İngiltere’nin en iyi propagandasını yapan filmlerden birisi de Bond filmleridir. Son Bond filmi Kapalıçarşı ve Adana’da çekildi” dedi. Çiçero filmine konu olan Türk ajanı İlyas Bazna’dan da söz eden Ümit, II.Cihan Harbi’nde Ankara’daki İngiliz Büyükelçisinin özel hizmetçisi olduğunu ve elde ettiği belge ve bilgileri hem Almanya’ya hem Türkiye’ye verdiğini ve İngilizlerin kendisine, rolünü çok iyi oynadığından dolayı “Abtal Uşak” diye not düştüklerini söyledi.

AJANLAR TÜRKİYE’DE TERFİ EDİYORLAR

1966’da Aydın’da barış gönüllüsü olarak İngilizce öğretmenliği yapan David Petraeus’un 2011’de nasıl CIA Başkanı olduğunu da anlatan Ümit, bunu “dehşet bir olay” olarak nitelendirerek “İster CIA olsun ister KGB bütün önemli ajanlar Türkiye’den geçiyor. Çünkü Türkiye önemli bir ülke. Haydar Aliyev de ajandır ve onun da görev yeri Türkiye. Görev yapan ajanların ortak özellikleri ise Türkiye’deki görevlerinden sonra terfi etmeleri. Bu arada ajanlar en çok “gazeteci” ve “arkeolog” kimliklerini kullanıyorlar. Türkiye’de maaşa bağlanan gazete ve yazarlardan da o kitapta söz ediliyor.” Sohbetin tamamlanmasının ardından Konya Aydınlar Ocağı Başkanı Dr. Mustafa Güçlü, araştırmacı-yazar ve kitaphan (bibliyoman) Mustafa Sinan Ümit’e teşekkür plaketi ve kitap hediyesini oğlu Osman Selçuk Ümit ile birlikte takdim etti. ASELSAN şehitlerimiz için Konya helvası dağıtıldı.

HABER MERKEZİ

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.