Asıl hedef; Türkiye

Asıl hedef; Türkiye

Son günlerdeki çatışmaları ve Türkiye'nin hava operasyonlarını değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Arif Behiç Özcan, “Kimse Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye istemiyor. Türkiye'nin dış politikada işbirliği yapması gerekiyor” dedi

Türkiye'nin dün beşinçisini gerçekleştirdiği IŞİD ve PKK kamplarına yönelik hava operasyonlarının uluslararası boyuttaki yankıları sürüyor. ABD Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada Türkiye'nin PKK ve IŞİD'e yönelik operasyonlarına destek verildiği belirtilirken, PKK'nin Suriye yapılanması olan YPG'ye silah yardımı yaptığı iddia edilen Almanya'nın Savunma Bakanı Ursula von der Leyen, Türkiye'nin IŞİD'e yönelik operasyonlarını desteklediğini ancak bu mücadelenin PKK ile de yapılmasını eleştirdi. İran'dan gelen açıklamada ise Türkiye'nin operasyonları tek başına yürütmesi eleştirildi. Şam devletinin önemli müttefikleri arasında yer alan İran'ın Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham'ın yaptığı açıklamada "Terör gruplarına karşı her türlü eylem, terör kurbanı olan ülkelerle koordineli şekilde yapılmalıdır" diyerek İran ile işbirliği yapılmamasından yakındı. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ise Türkiye'nin hava operasyonlarının önemli bir adım olduğunu vurgulayarak, operasyonların Türkiye'de bazı grupların gurura kapılmasına da neden olduğunu belirtti. Avrupa başta olmak üzere Türkiye'nin hava operasyonları birçok  ülkesinin medya organlarında da geniş yer verildi.

OLAYLARI AYRI AYRI İNCELEYEMEYİZ

Türkiye'nin hava operasyonlarını uluslararası ilişkiler açısından değerlendiren Selçuk Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Yrd. Doç. Dr. Arif Behiç Özcan, yaşanan son olayların bir bütünlük çerçevesinde incelenmesi gerektiğini söyledi. Özcan olayları değerlendirirken tarihsel geçmişi de unutmamak gerektiğini belirterek, "Olaylara yukarıdan bakmak lazım. Suruç'ta patlamayla başlayan ve hava operasyonları ile devam eden olayları tek tek incelersek içinden çıkamayız. Ancak Türkiye'nin diğer ülkelerle olan tarihsel geçmişini de hesaba katıp olayları geniş açıdan incelersek, bütün bu olayların aslında tek bir amaca hizmet ettiğini görürüz. Soğuk Savaş döneminin bir anda bittiğini düşünmek yanlış olacaktır. Çünkü halen bu soğuk savaşın etkileri devam etmekte. Irak'ta yaşananları IŞİD ile YPG arasındaki çatışmalar olarak göremeyiz. Soğuk Savaş'taki aktörlerin bu çatışmaların içerisinde de yer aldığını görmekteyiz" ifadelerini kullandı.

KİMİNLE İŞBİRLİĞİ YAPACAĞIMIZI NETLEŞTİRMELİYİZ

Son yıllarda Türkiye'nin müttefik konusunda sıkıntı yaşadığını dile getiren Özcan, işbirliği yapılacak aktörlerin sürekli değişmesinin Türkiye'yi kötü etkilediğini belirterek, "Son çeyrek asırlık dönemde Türkiye önce Orta Asya'da bir müttefik arayışına girdi. Ardından gözünü Balkanlara çevirdi. Şimdi Ortadoğu'da bir müttefik arıyor. Türkiye önce Esad'ın yanındaydı. Esad'ın en büyük destekçisi olarak görülüyordu. Ancak başka aktörlerin baskısı ile bu sefer Esad'ın karşısına geçti ve muhalifleri destekledi. İran ile iyi ilişkiler kurulmak istendi ancak İran'ın hoşuna gitmeyen adımlar attı. Türkiye henüz dış politikasını tam olarak belirleyemedi. Mısır'a müdahale edilmek istendi ancak mektuplaşmadan öte somut bir adım atılmadı" diye konuştu.

BATI'NIN OYUNU DEMEKLE OLMAZ

Son gelişmeleri Batı'nın oyunu olarak değerlendirilmesini olayları basitleştirdiğini kaydeden Özcan, "Ortadoğu'da bir oyun oynanıyor, gibi söylemler olayları daha da basitleştirecektir. Ortadoğu'da bir çok aktör ve devlet var. Türkiye gerçekten de çok istisnai bir konuma sahip. Doğu'da İran ve diğer Türk devletleri ile tarihsel bir bağımız var. Batı'da Balkan ülkeleri ile geçmiş toprak bütünlüğümüz var. Yine kuzeyde Karadeniz'e kıyısı olan ülkeler ile bir ticaret bağımız var. Yani Türkiye taraf seçme konusunda bir çok seçeneği bulunuyor ve bu seçenekler arasında da biraz boğuluyor. Bir taraf memnun edilmek istenirken, başka bir taraftan tepki gelebiliyor. Türkiye'nin şu an için yapması gereken şey, dış politikasını bir kağıda dökmeli ve buna göre hareket etmeli. Sürekli değişen bir dış politika diğer devletlerin Türkiye'nin gücünü sorgulamasına sebep olmakta" şeklinde konuştu.

GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İSTEMEZLER

Gelişmelerin bir son olmadığını ve Türkiye'nin bir süreçten geçtiğini belirten Özcan, sözlerini şu ifadelerle tamamladı: "Yaşanan olayların arkası da gelecektir diye düşünüyorum. Çünkü Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Artık bir geri dönüş söz konusu değil. Almanya'nın PKK konusunda Türkiye'yi eleştirmesi gayet doğal. Kimse Ortadoğu'da güçlü bir Türkiye istemez. İncirlik Üssü konusunda Türkiye'nin tavrı daha önce de belliydi. Şimdi oradan uçakların havalanmasını eleştirmek bence yanlıştır. Bu üssün ne amaçla yapıldığı bilinen bir şeydi zaten. Türkiye'nin yapması gereken şeylerden bir tanesi çözüm sürecini devam ettirmeli. Yoksa 10- 15 yıllık bir çalışma yok olacaktır. Geçmişte var olan iktidarların da uyguladığı yollardan bir tanesi olan silahlı mücadelenin bir çözüm getirmediği görülmüştür. Türkiye bu konuda 10 yıl öncesine gitmemeli."

BERKHAN PARLAK

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum