Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Anafartalarda da, Yol Vermeyenler

Anafartalarda da, Yol Vermeyenler

Bugün Emperyalist dediğimiz dünün İtilaf devletleri. Hatta haçlılar da diyebileceklerimiz…

Asırlardır Osmanlı Devleti’ni savaş dışı yapma ve çoğunluk olan Türk tebaası ile ortadan kaldırmak için payitaht İstanbul’u işgal etme düşüncelerinin tatbikatı olarak…

Kuvvetli bir donanma ile hazırlanan “Birleşik donanma” gemilerini boğazlardan geçirmek istemişlerdi ama…

Önceki yazım da belirttiğim gibi. Mehmetçik’in cansiperane direnişi sonunda.

Değil geçebilmek,.. Boğazın daha başın da denizin derinliklerine demir atıvermişlerdi.

Bu durumda sadece Tornistan etmekle kalmayıp, Çanakkale Boğazı’nın geçilemeyeceğini de öğrenmişlerdi..

Devam eden bu emelleri savaşla olamayınca... Çareyi yurdumuzda iç karışıklar çıkartarak netice alma yolunda aramaktalar. Ne yazık ki maalesef sözde aydını da aydınsızı da bunlara uyabilmekte, emellerine yağ sürmekteler

***

Ege Denizi’ne çekilen, müttefikler de diyebileceğimiz İtilaf yani “anlaşma ve uyuşma” içinde olan ve başını İngiltere ile Fransa’nın çektiği kuvvetlerin Gelibolu Yarımadası batısına giderek pineklemiş görünümündeydiler.

Pinekleme durumundan kuşku duyan Osmanlı kuvvetleri. Onların bir kara harekâtı yapacağını sezinleyerek tedbirler almaya başlamıştı.

Böylece karadan savaşarak, Anafartalar ismini alan savaşa girişileceği anlaşılırken, düşmanın nereden çıkarma yapabileceği de tartışılmıştı.  

Düşmanın, Osmanlı kuvvetleri komutanlarından Mustafa Kemal Kabatepe ve Seddülbahir’den, Alman komutan Von Sanders ise Bolayır ve Anadolu yakasından çıkarma yapılabileceği görüşündeydiler. 

Alman komutanının görüşü ağır bastı ve askerler o yöreye yerleştirildi.
            ***

Boğaz kıyıları direnişini kaldırma ve gemilerine yol verme tatbikatı olarak düşünen itilafçılar. Gelibolu Yarımadası’nın batısından girip boğaz kıyılarını istila etme emeline başvuruyordu. 

25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu Yarımadası’nın güney ve güney batı sahillerine yapılan çıkartmalarla Müttefik kara harekâtını başlatmış oldular.

1915 yılının Mayıs ayı sonlarına kadar İtilaf kuvvetlerinin giriştiği taarruzlara karşı, Türk savunma hatları, ilk karşılaşmada birkaç yüz metre gerilemişse de direnmiş ve müttefiklerin harekâtını ağır kayıplara uğratarak durdurmayı başarmıştı.

Bu arada bir olayı anlatmadan geçemeyiz.

Yusufçuk Tepe Müttefik topçusunun ateşi altına alındığında buradaki fundalıklarda yangın çıkar.

Yangın arasında kalan 32. Alay zorunlu olarak tepenin gerisine çekilir. Ancak, Yüce Yaradan’ın hikmeti olacak ki!.

Rüzgâr birden yön değiştirir ve yangın, İngiliz birliklerine doğru esip oraya doğru ilerleyince İngiliz askerleri zorlukla denize kaçarak geri çekilir. Türk birlikleri de tepeye yerleşir.

Bu savaş sırasında buna benzer bazı oluşumlar olduğu söylenir. Örneğin Mehmetçik toplu namaz kılarken hücum etmeye kalkan düşmanın önüne birdenbire yakıcı bir bulut topluluğunun gelmesi ile ricat ettikleri de kesin söylentiler içindedir. 

Nitekim Akdeniz Yurtdışı Seferi Kuvvetler komutanı General Sır Ian Hamilton, İngiliz Savaş Bakanı Kitchener’e çektiği telgrafta, “Dün sabah Ece Limanı’ndan Büyük Anafarta’ya kadar olan bölgeyi zapt edemeyişimize yeterli bir neden bulamamaktayım.” Demektedir.

*** 

Gelibolu Yarımadası’na yapılan çıkartmalar iki kısımdan oluşur. İlk olan “1. Anafartalar” sonrası “2. Anafartalar” savaşı olarak tarihimizde geçer. 1. Anafartalar savaşında durma noktasına gelen Müttefik kuvvetler komutanı Sır Ian Hamilton, yeni takviye kuvvetleri getirtir.

Bu sefer cephe değiştirerek Conk Bayırı’ndan aşmak isterse de bunu tahmin eden Türk kuvvetleri tedbir alır.

10 Ağustos 1915 de Anafartalar Grup Komutanı Kurmay Albay Mustafa Kemal’in Kocaçimen Tepesi – Conk Bayırı hattında ki kuvvetleri taarruza girişir.

Ve kahraman Mehmetçik’in “Allah, Allah”  nidaları ile düşmanın topunu da hiçe sayarak ,süngüsü ile hücum edip Anzak Kolordusu’nu denize kadar kovalar..

Böylece karşılıklı hücumlar hep Mehmetçik’in başarısı ile neticelenir ve daima bozguna uğrayan düşman pes ederek 1916 kış aylarında çekip gitmek mecburiyetinde kalır.

***

Tabii ki savaş bu özetlerle anlatılamaz. Geniş kahramanlıklar ve olayları içerir. Anafartalar da büyük mücadeleler olmuş Dünya tarihleri yazılımlarına girmiştir.

Bu savaşlarımızı gençlerimizin çoğu öğrenim sırasında mecburen okuduğu tarih kitaplarında ki bilgilerle kalabilmekte meraklı olanlar geniş bilgi edinebilmektedir.

Meraklıların az olup kalanlardan bilhassa maneviyat üzerinde de bilgisi bulunamayan ve inanç içinde olamayanlarımız…

Biz Türkleri daima yok etmeyi düşünen batının bu yönünü göremeyip onların modaları yanında “Jön Türkler” grubu gibi, tarihin tekerrür ettiği tahriklerine de meyletmeleri düşündürücüdür.

Gençlerimizin, oğul ve torunlarımızın hakikatleri öğrenmeleri bakımından.

“Anafartalar savaşı” detaylarını yayınlanan kitap hatta bilgisayar araştırmaları ile bilgilendirilmelerinde büyük yarar olur diye düşünürüm.

Biz, batının medeniyetinden çok üstün ecdadımız medeniyetini ön plana alıp benliğimize dönelim derim.

***    

Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarımızın şehitleri kadar, Vatanın bölünmemesi için terörle uğraşıp şehit olan evlat ve kardeşlerimiz de aynı değerde şehitlerimizdir.

Onları da rahmetle anmayı ve dua göndermeyi unutmayalım.

Milli şairimiz Mehmet Akif’in dediği gibi;

“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker

Gökten ecdat inerek öpse o pak alnı değer”

Ruhları Şad olsun..

***

Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…

-------------

Faydalanılan Kaynakça:

Büyük Harbin Tarihi Çanakkale Gelibolu Askeri Harekâtı - General C.F.Aspinall - Oglander (General Ian Hamilton'un karargâh subaylarından)

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi
SON YAZILAR