Anadolu tarihi aktarılacak

Anadolu tarihi aktarılacak

“Uluslararası Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi” sempozyumu başladı.

NEÜ Rektörü Muzaffer Şeker, “Toplantıların amacı devlet geleneğimizin gelecek kuşaklara aktarılmasına ve yeni nesillere bilgi verilmesine katkı sağlamaktır” dedi.

Sempozyumun açılış oturumuna Adana Valisi Mahmut Demirtaş, Avrupa Birliği Bakan Yardımcısı Ali Şahin, Atatürk Kültür, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs, Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Rektörü Orhan Büyükalaca ve çeşitli üniversitelerden 70 bilim insanı katıldı. Sempozyumda ilk söz alan Sempozyumun Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Şeker, Anadolu Beylikleriyle ilgili olarak 2009 yılında Türk Tarih Kurumu tarafından yapılan teklif üzerine bir çalışma başlatıldığını ve bu çerçevede ilk defa 2010 yılında Aydınoğulları Beyliği ile ilgili bir sempozyumun düzenlendiğini ifade etti.

BEYLİKLER TARİHİ BİLİNMELİ

Şeker; “Batı Anadolu Beylikleri dizisinin ardından Orta Anadolu ve Akdeniz Beylikleri Tarihi, Kültürü ve Medeniyeti Sempozyumu ise 2014’te ilk olarak Eşfrefoğulları Beyliğine, ikinci olarak da Karamanoğulları Beyliğine ayrıldı ve bu yıl da Ramazanoğulları Beyliği ile ilgili sempozyum gerçekleştirilmektedir” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Mehmet Şeker; “Beyşehir’de Eşrefoğulları Beyliği, Karaman’da Karamanoğlu Beyliği ve son olarak da Ramazanoğulları Beyliği ile ilgili başlatılan bu sempozyumların gerçekleşmesinde ana sponsor olarak Türk Tarih Kurumu ve Necmettin Erbakan Üniversitesinin Tarih Bölümünün katkıları oldukça büyük olmuştur” dedi. Şeker konuşmasında, “Atalarımızın Anadolu’ya yerleşme sürecinde devlet geleneğinin devamlılığı Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti devletleri ile yaşatılmıştır. Bu toplantıların amacı devlet geleneğimizin gelecek kuşaklara aktarılmasına ve yeni nesillere bilgi verilmesine katkı sağlamaktır” diye konuştu. Selçuklu ve Osmanlı Devletinin anlaşılabilmesi için beylikler ile ilgili tarihin iyi bilinmesi gerektiğini kaydeden Şeker, tarih kitaplarında eksik bırakılan bilgilerin bu toplantılarla ikmal edileceğinin altını çizdi. Bu şekilde bütün beyliklerle ilgili bilgileri içeren bir külliyat oluşmuş olacağını söyleyen Şeker; “Zor bir coğrafyada yaşıyoruz, ülkemizin içerisinde bulunduğu ağır şartlar göz önüne alındığında gelecek kuşaklara sağlam bir ülke bırakmanın yolu bu toplantılardan geçmektedir” dedi.

MİLLET OLMAK KÜLTÜR GEREKTİRİR

ÇÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kibar da, Adana’nın sekiz bin yıllık bir tarihinin, zengin bir sosyal alt yapısının olduğunu ifade ederek konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Bu kentin görkemli bir geçmişe sahip olmasını sağlayanlar 250 yıl boyunca Çukurova’da izler bırakan Ramazanoğulları Beyliği, onun devamında da Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyetidir.”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan, yaptığı konuşmada millet olmanın kültür ve topyekûn tarih gerektirdiğini söyledi.  Turan; “Milletlerin sorunları vardır. Örneğin Türkiye’nin Ermeni ve Batı Trakya sorunu, Bosna gibi sorunları vardır. Bu sorunlardan kaçamazsınız, aksi halde millet olmaktan feragat etmiş olursunuz. Biz tarihimizle varız. Tarihimizde 13. yüzyıl önemli bir yüzyıldır. En büyük kırılma bu yüzyılda olmuştur. En büyük kırılma noktası Türklerin İslamiyet’e girmesi ve Anadolu’nun Türklerin eline geçmesidir. Bu yüzyıl hem en zengin yüzyıldır hem de aynı zamanda buhran yüzyılıdır. Aynı yüzyıl Moğol istilası nedeniyle buhran yüzyılı haline gelmiştir” dedi. Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Derya Örs de yaptığı konuşmada Anadolu beyliklerinin ele alınmasının oldukça önemli bir hadise olduğunu söyledi. “Bu çalışmalar, Türk tarihinin ve müfredatının bir eksikliğini gidermiş olacaktır. Tarih sadece Osmanlıyı anlatmakla geçiştirilmiştir. Beyliklere ise sadece değinilmiştir.” diyen Örs, tarihin, sadece Osmanlı bakış açısından değil, kendi tarih hakikati açısından beylikleri anlatması ve onların varlık haklarını da teslim etmesi gerektiğini belirtti. Sempozyuma yurt içinden altmış dört, yurt dışından da Mısır, Ürdün, Kuveyt, Azerbaycan ve Hollanda’dan 6 bilim insanının katıldığı Sempozyum boyunca 45 bildiri sunulacak.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.