Amerika engelledi

Hikmet İlim ve Sanat Derneği’nin bu haftaki sohbetinde, Türk Savunma Sanayisi ve Nuri Killiğil Paşa gündeme geldi. Konya Aydınlar Ocağı Genel Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Güçlü, “Türk Silah Sanayinin Engellenmesi ve Nuri Killiğil” başlığı altında yaptığı konuşmasında, Türkiye’de ilk özel Türk Silah Sanayisini kuran Nuri Killiğil’in, altı gün süren Arap-İsrail savaşında, Filistinlilere silah yardımı yapması neticesinde CIA ajanları tarafından silah fabrikasının bombalanması sonucunda arkadaşlarıyla birlikte şehit olduğunu söyledi.

OSMANLI KALKINMAK İÇİN UĞRAŞTI

Ahmet Keleşoğlu Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen sohbette Dr. Mustafa Güçlü, 1.Dünya Savaşında, dünyanın altıncı süper gücü olan Osmanlı Devleti’nin, o dönemin süper güçlü beş devleti tarafından hilafetin kaldırılması, İsrail devletinin kurulması için Osmanlı’nın paylaşılması kararı alındığından dolayı yıkıldığını belirterek “Osmanlı’yı yıkmak için o dönemin güçlü devletleri kendi aralarında ittifak ettiler. Osmanlı’nın bütün yatırım hamleleri boşa götürüldü. Osmanlı aslında kalkınmak için herşeyi yaptı. Özellikle Abdülhamid’in. Buna rağmen her hamle önlendi ve engellendi. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’dan kalan bu bedeli kısmen ödüyor. Sanayi hamlelerimiz yeni yeni millileşirken düne kadar yapılamayışının sebebi Osmanlı’dan geliyor. Nuri Killiğil Paşa’nın özel olarak kurduğu silah sanayi fabrikası da oradan geliyor” dedi.

SİLAH FABRİKASINI AMERİKA HAVAYA UÇURDU

Nuri Killiğil’in, Enver Paşa’nın babası olan Ahmet Paşa’nın oğlu olduğunu, Kutulamare Zaferini kazanan Halil Paşa’nın amcaları, Rauf Orbay’ın da enişteleri olduğunu söyledi. 5 Mayıs 1890’da İstanbul’da Divanyolu semtinde doğan Nuri Paşa’nın, Kuleli Askeri Lisesini bitirdikten sonra 1911-1912 yıllarında Atatürk ile birlikte Trablusgarp’ta İtalyan işgaline karşı savaştığını ve Birinci Dünya Savaşı’nın sonuna doğru, henüz 29 yaşındayken Kafkas İslam Ordusu Komutanı olarak, Ermenilerin ve Rusların işgalindeki Bakü’yü kurtardığını ifade etti. 1925 yılında Atatürk’ün imzasıyla Yarbay rütbesiyle emekliliğe ayrılan ve 1929’da devlet tarafından İstiklal Madalyası’na layık görülen Nuri Paşa’nın, siyaset yerine ticarete atıldığını belirterek “Nuri Paşa, 1933’te Zeytinburnu’nda döküm, seramik, soba yapmak üzere bir tesis kurdu. Resmi olarak bu tip madeni eşyalar üretiliyor olarak görünse de asıl üretimi tabanca, tüfek, gaz maskesi ve hatta havan topu mermisi gibi askeri malzemeler üzerine idi. 1946’dan sonra Amerika ile yapılan anlaşmalardan sonra Türkiye’de, bütün milli kalkınma hamleleri devamlı sabote edildi. Nuri Killğil’in kurduğu savunma sanayine dönük silah fabrikasının da kapatılması istendi. Milliyetçi bir adam olan Nuri Paşa, fabrikayı kapatmıyor.  Bunun üzerine 2 Mart 1949’da Nuri Killiğil ve çalışanlar fabrikada iken konulan bombanın patlaması sonucu fabrika havaya uçuruluyor. Nuri Paşa’nın parçalanan cesedinden geriye kravat parçası ile şapkasından bir parça bulunuyor. Bunun sonucunda öldüğüne kanaat getiriliyor. Amerika bir suikast düzenleyerek silah fabrikasını havaya uçuruyor. 27-29 kişi ölüyor. Birkaç elbise parçasıyla boş tabut mezara gömülmüş oluyor. Amerika’ya karşı yerli ve milli bir hareket yapan Nuri Paşa, Nuri Demirağ’ın ve Vecihi Hürkuş’un başına gelenlerle hemen hemen aynı oluyor. Suikast soruşturulması kapatılıyor ve TMBB’deki tartışmalara da izin verilmiyor.  Nuri Killiğil Filistin davasına sahip çıktığı için öldürülüyor.  Sohbetin sonunda kendisine sorulan sorulara da cevap veren Güçlü, Sütlüce’deki silah ve mühimmat fabrikasında, çizimini bizzat kendi yaptığı, kendi adını verdiği ve patenti kendisine ait olan Nuri Killigil Tabancası’nın da üretildiğini de söyledi.  Dr. Mustafa Güçlü’ye, Hisder adına hediyesini ise eski Konya Milletvekili Mustafa Kabakcı takdim etti.