"Aklı geliştiren, ahlakı güzelleştiren okullar"

Karakter gelişimine de olumlu katıkları olan bu oyunlar, çocukların planlı hareket etme becerilerini geliştiren ve kötü alışkanlıkların önüne geçen eğlencelerdir. Zekâ oyunları ile bilgi ve becerisini arttıran çocukların kendine olan güveni artmakta, kendi sınırlarını tanıması sağlanmaktadır. Gençlik Eğitim Kurumları olarak zekâya ve yeteneğe daha fazla önem verilmesi için çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceğinin bilgiye, zekâya ve yeteneğe yatırım yapılmasında olduğuna inanıyoruz.

ZİHİNSEL BİR ANTREMAN GİBİ

Zekâ oyunu oynayan çocuk, sürekli olarak zihinsel faaliyet içindedir. Oyuna, çocuğun zihinsel antrenmanı da denilebilir. Oyun sırasında çocuk, yeni kavramları, nesneleri tanımayı ve kullanmayı öğrenir. Sürekli olarak düşünme, algılama, kavrama ve simgeleme gibi zihinsel yönden, soyut yetenekler açısından bir faaliyet içinde olur. Bunlar zihinsel gelişimi etkileyen önemli faktörlerdir. Çocuklar bu oyunlar sayesinde; bireysel çalışmalar ve grup çalışmalarında yeteneklerini ve potansiyellerini daha iyi kavrar. Bu bilinç özgüvenlerinin artmasına, sistemli ve disiplinli çalışma alışkanlıkları kazanmasına neden olur. Başarısızlık halinde de yılmadan alternatif çözümler ve stratejiler oluşturacak, tutum ve davranış geliştirecek seviyeye ulaşacaktır.

ÇOCUĞUN HAYAL GÜCÜ ARTIRILMALI

Teknoloji günümüzün vazgeçilmezi, hayatımızı kolaylaştıran önemli etkenlerden biri. Teknolojinin doğru kullanılması gerek. Çocuk ve ergenlerin internet, bilgisayar ve televizyon karşısında verimsiz zaman geçirmeleri sosyal, duygusal ve fiziksel açıdan sorunlar doğuruyor. Çocuklarımızın hayal gücünü, yaratıcılık becerilerini geliştirecek ve yönetecek zihinsel yeterliliklerinin artırılmasına destek olmak için tıpkı sanat ve spor faaliyetlerinin yanında zihinsel aktivitelere de yönlendirilmesinin faydalı olacağına inanıyoruz. Bu gelişmelerin erken yaşlarda başlatıldığında çocuk üzerinde olumlu etkileri daha çok görülmektedir.

BİLİŞSEL OYUN ŞENLİĞİMİZİN AMACI

Zekâ oyunlarını sevmek, sevdirmek, zekâ oyunları kültürünü geliştirmek ve sosyal becerileri için kullanmalarını öğretmek. Dikkat ve konsantrasyon, analitik düşünme, tümevarım, tümdengelim, problem çözme, eleştirel düşünme, alternatif düşünme, muhakeme, mukayese becerilerini; parça bütün, şekil zemin algılarını vb. yeteneklerini geliştirmek. Üst düzey düşünme becerilerini kullanmalarını teşvik etmek. Takım çalışması ve takım olma bilincini geliştirerek sabırlı ve sorumlu olma bilincini geliştirmek oldu. Şenliğin kapsamını, Meram, Selçuklu ve Karatay İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı resmi ve özel okul öncesi eğitim kurumları, anaokulları ve anasınıfları oluşturdu. Bilişsel oyun şenliği 2 aşamadan oluştu. 1.Aşamada Bilişsel Yönergeler 2.Aşamada istasyon yöntemi ile kutu oyunları ile uygulama yapıldı. Konya geneli merkez üç ilçede düzenlenen “Bilişsel Oyun Şenliği” etkinliğine 400 öğrenci katılmış olup, organizasyon sorunsuz bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Düzenlenen ödül töreni ile  Gençlik İlkokulu Beyaz salonunda etkinlik tamamlanmıştır.

                                                                         
BAŞARILI BİR EĞİTİM İÇİN GEREKLİ ÖN KOŞUL

“Okul olgunluğu = Okul öncesi eğitim”

Okula başlamak, hem çocuk hem de aile için büyük bir yenilik, önemli bir değişimdir. Çocuk ilk kez planlı ve programlı sürecin gerektirdiği etkinliklere katılmak, belirli bir disiplin ile kurallara uymak, öğretmenin yönergelerini yerine getirmek ve aynı zamanda akademik görevleri başarmaya alışkanlık kazanır. Bu önemli başlangıç çocukların gelecekteki başarısına giden yolda atılan ilk adımdır. Çocuğun öğrenme ve eğitim süreciyle tanıştığı, ilk deneyimlerini yaşadığı bu ilk adım onun bütün hayatı boyunca “okul ve eğitim” kavramlarını nasıl algılayacağını belirleyeceği için okul olgunluğu seviyesi son derece önemlidir. “Okula başlayacak olan çocuğun, takvim yaşının uygun olması okula başlamak için tek başına yeterli bir koşul değildir. Zihinsel yetenekler bakımından, çocuğun yaşına uygun bir öğrenme ve kavrayış̧ düzeyinde olması önemlidir. Ancak zekâ yönünden uygun olan bir çocuk ruhsal bakımdan evden ayrılabilme olgunluğunu göstermeyebilir. Fiziksel gelişim de okul olgunluğu ile ilgili önemli etkenlerden birisidir. Bu nedenle çocuk okula başlamadan önce mutlaka sağlık muayenesinden geçirilmelidir.

AİLE DE HAZIR OLMASI LAZIM

Peki, “Okul Olgunluğu” sadece çocuk için mi geçerli? Elbette ki hayır… Çocuğun okul başarısında bu denli önemli olan okul olgunluğu çocukla sınırlı değildir. Çocuğun okula hazır olması kadar, ailenin de hazır olması ve çocuğu desteklemesi gerekmektedir. Çocuktan çocuğa değişebilecek bireysel farklılıklar olmakla birlikte 3 yaşından itibaren çocukların okul öncesi eğitime başlatılması hem çocuk hem de aile için aktif eğitim sürecine atılacak en önemli adım olacaktır. Zira nitelikli bir okul öncesi eğitim ile, İlkokula geçiş kolaylaşır, çocuk sosyalleşmeyi öğrenir. Özbakım becerilerini kazanır. Düzenli yaşama alışır. Kişiliği şekillenir. Gelişim süreci yakından takip edilir. İyi bir okul öncesi eğitimin temel ilkeleri arasında okul olgunluğunu sağlamak önemlidir. Bu nedenle okul öncesi eğitim gerekli ve önemlidir. Her çocuk bu eğitimden yararlanmalıdır. İyi bir okul öncesi eğitim alarak ilkokula başlayan çocuğun hazır olması hayat ve okul başarısını önemli biçimde etkileyecektir.

ALİYE DUMAN ÖZEL GENÇLİK ANAOKULU MÜDÜRÜ

Yeni sınav sistemi neler getiriyor?

Bu yıl içinde bilindiği üzere sınav sistemi değişti. Geçen yıllarda yapılan TEOG (Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş) sınavı kalktı yerine LGS (Liselere Giriş Sınavı) geldi. TEOG’ ta bütün öğrenciler sınava dahil ediliyordu. Yeni sınav sisteminde ise sınava isteyen öğrenciler girecek. Bu sistemdeki en büyük değişikliklerden birisi sınavın isteğe bağlı olması diyebiliriz. Bu durum öğrenci ve velilerdeki gereksiz stresi önleyecektir. Sınava girmek isteyen öğrenci öncesinden hedefini belirleyecektir. Sınavsız yerleştirmenin de olacağı yeni sistemde MEB’ in belirlediği okullara girmek isteyen öğrenciler sınava girecektir. Her ilde sayılı okullar sınav ile öğrenci alacak. Bu okullar geçtiğimiz haftalarda açıklanmıştı. Okullar incelendiğinde MEB’ in bu sefer meslek liselerine gereken önemi verdiği anlaşılıyor. Bu konudaki şahsi kanaatim ise bundan sonraki süreçte meslek liselerinin işleyişi nasıl olacak, eğitimdeki düzenlemeler ne tür olacak? Bunların önemli olduğunu düşünüyorum. Meslek liseleri, ülkemizin nitelikli eleman gücünü karşılayabilecek potansiyele sahip okullardır. Hangi alanlarda nitelikli elemana daha fazla ihtiyacımız var,  hangi nitelik ülkemiz için gerekli? Bunların belirlenip öğrencilerin yetenekleri de göz önünde bulundurularak meslek liselerine yerleştirmeleri sağlanmalı. Peki, sınav ile sadece meslek liseleri mi öğrenci alacak? Tabii ki değil. Meslek liselerinin dışında fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve proje okul olan Anadolu imam hatip liseleri, proje okul olan anadolu liseleri de sınavla öğrenci alacak. Hangi okulların sınavla öğrenci alacağı MEB’ in yayımladığı kılavuzda görülebilir. Yeni sistemdeki diğer değişiklikler ise soru sayısı sayısal 40 soru, sözel 50 soru olacak şekilde 90 soru olarak belirlenmesi. Branşlara göre soru sayılarında değişiklikler oldu. Üç yanlış cevabın bir doğru cevabı götürecek olması, standart sapmanın etkili olması, sınavın aynı gün iki oturum şeklinde olması gibi farklılıklar da dikkat çekiyor. Sınavsız yerleşmek isteyen öğrenciler tercih dönemlerinde 5 okul tercih edecekler. Bu tercihlere yerleştirmede ise öğrencinin ikametgâh adresinin okula yakınlığı, okul başarı puanı, doğum tarihi, devamsızlık durumu gibi etkenler etkili olacak. Sınavsız yerleştirmeden faydalanacak öğrencilerin tercih ekranlarında çeşitli okul türlerinden 9 tane seçenek gelecek ve öğrenciler ekranlarında 5 tane okulu tercih edecekler.

ÖĞRENCİ VE AİLELERE ÖNERİLER

Sınava sayılı günler kala öğrenci ve velilerimize şu tavsiyeleri sunabiliriz:Öğrenci ve veli aşırı stresten uzak durmalıdır. Konu eksiği olan öğrencilerimiz ise ivedi bir şekilde konu eksiklerini tamamlamaları gerekmektedir. Öğrencilerin ders çalışırken mola vererek ve günü periyotlara ayırarak çalışması önemlidir. Öğrenci kendisini başkaları ile değil kendisi ile kıyaslamalı. Öğrenci bilemediği, hatırlayamadığı soruları boş bırakmalıdır. Sınav soruları sadece 8. sınıf müfredatından oluşacaktır. Sene başındaki konuları hatırlama adına öğrencinin yapacağı kısa tekrarlar önem arz etmektedir. Öğrenci gürültü ortamlarda da ders çalışarak bu duruma kendini alıştırması önemlidir. Aile sınavı yaşam ile eş değer tutmamalıdır. Öğrenci zaman zaman kendine zaman ayırmalıdır. Sınava girecek bütün öğrencilerimize başarılar dilerim. Sınavsız okul tercihi yapacak öğrencilerimizin de kendilerine hangi okulun daha uygun olduğunu araştırarak tercih yapması gelecek hayatları için daha faydalı olacaktır.

MUSTAFA KILIÇ Psikolojik Danışman

Gençlik Anaokulu’nda mini kitap fuarı

Özel Gençlik Anaokulu öğrencilerine kitap okuma alışkanlığı kazandırabilmek için farklı bir etkinliğe daha imza attı. Öğrenciler “Kitap Kumbaram” etkinliği kapsamında kumbaralarında harçlıklarını biriktirerek etkinlikte değerlendirdi. Etkinlikten önce öğretmenler tarafından öğrencilere kitap okumanın önemi ile ilgili bilgiler verildi. Gençlik Anaokulu ve Gençlik İlkokulu/ortaokuluyla ortaklaşa düzenlenen etkinlik Gençlik İlkokulu/ortaokulunun bahçesinde gerçekleştirildi. Etkinlik sırasında öğrenciler geleneksel oyunlarla eğlendiler. Etkinlikte aynı zamanda Hacivat Karagöz gösterisi yapıldı. Gösterinin ardından dondurma ve mısır ikramı yapıldı. Öğrenciler bu etkinlik sayesinde bir birinden farklı kitaplara sahip oldu.