Sadık Küçükhemek

Sadık Küçükhemek

Âkil Adamlar Komitesi

Âkil Adamlar Komitesi

Türkiye’den Prof. Dr. Ayşe Kadıoğlu’nun da yer aldığı dokuz kişilik Avrupa Konseyi Âkil Adamlar Komitesi’nin hazırladığı raporda şöyle denilmektedir: “Azınlık ve yabancı nüfuslara tek bir kültürü dayatan yasalar çıkarılmamalı. Ne İslam’ın ne de başka bir dinin Avrupa değerleriyle uyumsuz olduğu iddiası kabul edilemez.” (1)
Söz konusu komitenin böyle bir girişimde bulunması sevindiricidir, inşallah sonu hayırlı olur. Bu güzel girişimin devamını bekleriz. Bu komitede eski NATO Genel Sekreteri Javier Solana da var. Bu komitenin hazırladığı rapor, “Farklılık ve özgürlüklerin kaynaştırılması” başlığını taşımaktadır.
 Merhum Elmalılı’nın tefsirinde ifade ettiği gibi, sağduyulu insanların adedi zalimlerden daha çoktur. Şöyle ki: Müslümanlar, zimmîler ve İslam devletiyle barış antlaşması imzalayan gayrimüslim devletler, bunların sayısı harbi olan gayrimüslim devletlerin nüfusundan daha çoktur. Şunu demek istiyorum: Günümüzde Batı’da azınlık ve yabancı nüfuslara tek bir kültürü dayatan yasalar çıkartan harbilerin sayısı, bunun karşısında olan sağduyu sahibi insan sayısından azdır. Harbiler iktidarda oldukları için tek bir kültürü dayatma ve bu doğrultuda yasalar çıkartma gücüne sahiptir.
Kendini Batı’nın bir parçası sayan İslam ülkeleri de aynı yolu izlemektedir. Şöyle ki: İktidar sahipleri, halkının ekseriyeti Müslüman olduğu halde Batı kültürünü özümlemiş tek tip bir toplum oluşturmağa ve kendi etnik yapısı içerisinde diğer etnik gurupları eritmeğe çalışmaktadır. Tanzimat Fermanı’nın ruhu budur. Bu ruhun aynısı Arap ülkelerinde ve diğer İslam ülkelerinde de vardır. Mesela Suriye bugüne kadar kendi toprakları içerisinde yaşayan Kürtleri vatandaş olarak kabul etmemiştir.
Günümüzde Ortadoğu’da halkların ayaklanmasının sebeplerinden biri budur, diğeri kapitalizmdir. Birincisi, halkı kimliğinden etmekte, diğeri ise köleleştirmektedir. Bu sebeple söz konusu komitenin bu güzel girişimini, kendini Batı’nın bir parçası sayan İslam ülkelerinde de başlatması gerekir.
Komitenin başarılı olabilmesi için tebliğe ağırlık vermesi ve kuvvetli olması gerekir; çünkü hazırladığı raporda istedikleri ilkeler İslam’ın ilkeleridir. Raporda ilave olarak şöyle denilmektedir: “Azınlık ve yabancı nüfusların inanç, kültür ve kimliklerini reddetmeye zorlanmamalı.” Ayrıca raporda “Avrupa’nın da ABD’nin “farklı kültürleri zenginlik gören” vatandaşlık anlayışını sahiplenmesi gerektiği kaydedilmiştir. Buna kısmen katılırız; çünkü ABD iktidar sahipleri de harbidir. ABD, bu zenginliği İslam ülkelerinde nüfusunu artırmak için kabullenmiştir. Dolayısıyla İslam ülkelerindeki diktatörler tahtını bu sayede daha da güçlendirmektedir. Bu gün orta doğudaki halkların diktatörleri devirmede zorluk çekmelerinin sebebi budur.”
Avrupa değerlerinin kaynağı, Yahudilik ve Hıristiyanlıktır. İslam’ın kaynağı ise vahiydir; dolayısıyla “Avrupa değerleri İslam ile uyumsuz. Avrupa değerlerinin İslam ile uyumlu hale getirebilmek için din ve vicdan hürriyetinin önündeki engeller kaldırılması gerekir. Çünkü tarihte İslam hükmünü sürdürdüğü zaman Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet yan yana yaşamıştır. İslam, din ve vicdan hürriyetini sağlamak için vardır. Din ve vicdan hürriyetinin önünde en büyük engel harbidir. Harbi bunun için vardır. Bu sebeple İslam sadece harbi ile mücadele eder. Komite tebliğini ve gücünü bu yönde kullanırsa o zaman başarılı olur; aksi halde bir sonuç almaz. Unutmayalım ki hak güç ile ayakta durur.
Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve besili atlar hazırlayın. Bununla Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanınızı ve bunların dışında sizin bilmeyip Allah’ın bildiği diğer (düşmanları) korkutup- caydırasınız. Allah yolunda ne infak erseniz, size eksiksiz olarak döner ve siz haksızlığa uğratılmazsınız.” (2)
“Bunların dışında sizin bilmeyip Allah’ın bildiği diğer düşmanlardan maksat, münafıklardır.” Komiteye başarılar dileriz.
Kaynaklar
1- Zaman Gazetesi 12 Mayıs 2011
2- Enfâl:60

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Küçükhemek Arşivi
SON YAZILAR