Ak Parti, Bingöl Cinayetlerini Tbmm'nin Araştırmasını Reddetti

Ak Parti, Bingöl Cinayetlerini Tbmm'nin Araştırmasını Reddetti

TBMM Genel Kurulu'nun 7. birleşimi saat 14.00'te yoklama yapılmaksızın müşahede ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Meral Akşener yönetiyor. HDP grubunun, Bingöl'de meydana gelen saldırı ve çatışma olaylarının araştırılması önergesinin...

TBMM Genel Kurulu'nun 7. birleşimi saat 14.00'te yoklama yapılmaksızın müşahede ile açıldı. Birleşimi TBMM Başkanvekili Meral Akşener yönetiyor. HDP grubunun, Bingöl'de meydana gelen saldırı ve çatışma olaylarının araştırılması önergesinin bugün gündeme alınması önerisi görüşüldü ancak AK Parti'nin oylarıyla reddedildi.

HDP Bingöl Milletvekili İdris Baluken, gerek AK Parti'nin çözüm süreciyle ilgili zamana yayan, oyalamacı tavrı gerekse de üç tarafı kuşatma altında bulunan Kobani'yle ilgili mevcut politikalarının, son birkaç hafta içerisinde ülkeyi çok gerilimli bir ortama ve bir kriz durumuna getirdiğini savundu. Özellikle bu gerilimli ortamda ve kriz ortamında birtakım karanlık merkezlerin ve darbe mekaniğini harekete geçirmek isteyen güçlerin fırsat kolladığını ve bu konuyla ilgili iş başına geçtiklerini dile getiren Baluken, "Bu karanlık merkezler ve darbe mekaniğini yönlendirmek isteyen güçlerin, en fazla, şu anda faaliyet içerisinde bulundukları alanın Bingöl ili olduğunu, Bingöl coğrafyası olduğunu buradan hepinizin dikkatine sunuyorum. Son birkaç hafta içerisinde gerek emniyet müdürüne yapılan suikast gerek bu olayla hiçbir bağlantısı olmayan Genç'te 4 yurttaşımızın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan yargısız infaz gerekse de son iki hafta içerisinde Karlıova ilçesinde 2 HÜDAPAR'lı yurttaşımızın yaşamını yitirmesi olaylarının tamamının karanlık bir provokasyon olduğunu buradan belirtiyor ve bu olayları yapanları Bingöl Milletvekili olarak buradan kınıyorum. Meclis, Bingöl'de yaşanan bütün bu olayların arka planını çıkarmak üzere bir komisyonu derhâl görevlendirip Bingöl'e göndermek zorundadır. Hem demokratik geleceğimiz acısından hem daha büyük provokasyonların ortaya çıkmaması açısından bunun elzem olduğunu ifade ediyorum." dedi.

MHP Osmaniye Milletvekili Hasan Hüseyin Türkoğlu ise "Elinden silahı bırakmayan, pişman olduğunu söylemeyen, aksine devleti ve Türk milletini tehdit etmeye devam eden PKK terör örgütü, bir yandan AKP Hükûmetiyle müzakerelerde bulunmakta diğer yandan terör eylemlerine devam etmektedir. PKK bir terör örgütüdür. PKK KCK yapılanmasının Türkiye'deki koludur. KCK yapılanmasının İran'daki kolu PJAK, Irak'taki kolu PÇDK ve Suriye'deki kolu ise PYD'dir. Bugünlerde Tayyip Erdoğan'ın da, Davutoğlu'nun da söyledikleri beylik sözleri bir kenara bırakarak U dönüşü yaptıkları Kobani'ye yardım meselesi aslında PKK'ya yardımdır. PKK, PYD, IŞİD terör örgütüdür. "Bunların hepsi birbirine denktir." diyen Tayyip Erdoğan ve Hükûmet yetkilileri bugün PKK, PYD ile aynı saftadır. İşin daha da ilginci Beşar Esad da Kürt gruplarla birlikte olduğunu söyleyerek AKP ile aynı safta buluşmuştur." diye konuştu.

"CUMHURBAŞKANI RİZE'DE, BAŞBAKAN AMASYA'DA BENİ HEDEF GÖSTERDİ"

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da attığı 5 tweeti okuyarak "Bu tweetlerimden dolayı Cumhurbaşkanı Rize'de, Başbakan Amasya'da beni hedef gösterdi. Buradan son olarak söylüyorum: Eğer bana ve yakınlarıma bu tehditlerden dolayı, bu hedef göstermeden dolayı tırnağıma bir zarar gelirse sayın Başbakan ve beni hedef gösterenler bundan sorumludur siyasi ve kişisel olarak. Kayıtlara geçirmek için söyledim."

AK Parti Sinop Milletvekili Mehmet Ersoy, insanların değerli olması için sadece Kürt olması gerekmediğini; Kürt'ün değerli olması için de sadece PKK'lı olması gerekmediğini ifade etti. İnsan olmasının yeterli olduğunu vurgulayan Ersoy, bütün insanlığa sahip çıkmak adına 2 milyona yakın Suriyeliye Anadolu'nun gönlünü, bağrını açtıklarını kaydetti.

AK Parti olarak belki risklerin en büyüğünü aldıklarını belirten Ersoy, "Diyarbakır'da, Bingöl'de çözüm sürecinden bahsetmek kolaydır; ben Sinop'ta anlatıyorum bunu, Kürt'le Türk'ün kardeşliğini, Anadolu'nun birliğinin, beraberliğinin bizim için ne kadar önemli olduğunu Sinop'ta anlatıyorum, Karadeniz'de anlatıyorum. Elbette ki çözüm sürecini de provoke etmek isteyen, kardeşliğimizi, birliğimizi de provoke etmek isteyen birileri bunu istismar edecek. O zaman, her şeyden önce siyaset diline dikkat etmek zorunda. Eğer kardeşliğimizi arıyorsak, eğer bundan gerçekten ümitliysek ve gerçekten samimiysek, lütfen, artık canı sıkılan hemen düdüğü çalıp milleti sokağa teşvik etmesin. Bu millet birlik içinde yaşamak istiyor, beraberlik içinde yaşamak istiyor ama huzur içinde yaşamak istiyor. Niye eylemleri, olayları bu kadar kınıyoruz da o maskeli, entarili, erkeklik taslayan sahtekârları kınamıyoruz? Bugün devletin bütün birimleri, adliyesiyle, idaresiyle olayın ortaya çıkması için her türlü incelemeyi yapıyorlar, yapmak zorundalar. Hukuk zaten bir gizlilik kararı koymuş. Bu süreçte bir araştırma komisyonu kurmanın doğru olmadığını ama tatmin olmazsak, yetersiz olursak bir komisyonun da gerektiğinde kurulabileceğini ifade ediyorum." şeklinde konuştu. CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.