Aile kurumuna asimetrik saldırı

Aile kurumuna asimetrik saldırı

Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Av. Özkan Öztürk, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’nin yaradılış gerçeğine aykırı olduğuna dikkat çekerek, “Aile kurumuna yönelik asimetrik bir saldırı var" dedi

Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Av. Özkan Öztürk, Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi’nin yaradılış gerçeğine aykırı olduğuna dikkat çekerek, “Aile kurumuna yönelik asimetrik bir saldırı var. Toplumsal sorunlarımız yerli ve milli reçeteler ile çözülür” dedi.

4-046.jpg

Ülke ve coğrafya olarak çok zorlu bir süreçten geçildiğini kaydeden Her Yerde Adalet Platformu Genel Başkanı Av. Özkan Öztürk, “Hem enlemesine hem de boylamasına ağır saldırılar ile karşı karşıyayız. Sınırlarımız işgal edilmek istenirken buna göstermiş haklı karşıtlığı, tepkiyi zihin dünyamıza yönelik gerçekleştirilen ve gerçekleştirilmek istenen işgallere karşı maalesef sessiz kalıyoruz. Son dönemlerde batı kaynaklı projeler ve sözde fikirsel hareketler ile ama öz itibari ile tamamen politik yaklaşım ve hareketler eli ile en temel kurum olan aile kurumu ve ailenin olmazsa olmazı olan çocuklarımıza yönelik asimetrik saldırı ile karşı karşıyayız. Son günlerde Milli Eğitim Bakanlığı üzerinden konu daha çok gündeme geldi” dedi.

EN GÜÇLÜ YÖNÜMÜZ ÇÖKERTİLMEK İSTENİYOR

Toplumsal cinsiyet eşitliği adı altında uygulanmak istenen projelerin iyi niyetli projeler olmadığının altını çizen Öztürk, şunları söyledi: “Toplumsal cinsiyet ve eğitim ayağı üzerinden de uygulanmak istenen bu proje görüntüde ‘kadın-erkek eşitiği’, ‘kadın hakları savunuculuğu’ , ‘kadına yönelik şiddetin engellenmesi’ vb. gibi cilalı ve yaldızlı laflar ile konu sosyal ve mevzuat alanımıza girse de ve hükümet politikalarına yansısa da aslında bu tarz batı kaynaklı kamuflaj giydirilmiş projeler eli ile en temel ve güçlü olduğumuz taraftan çökertilmek isteniyoruz. Özellikle son beş yıl içerisinde ki boşanma davalarında ki artışlar ve çocuk suç oranlarında ki artışlar dikkate alındığında elbette ki bir çok farklı sebebi olsa da makro ölçekte Toplumsal Cinsiyet Eşitliği (TCE ) projesinin ülkemiz de uygulanması, mevzuatımızda aşırı ölçekli kadın destekli mevzuat düzenlemesi yani TCE projesinin aile yaşıma olumsuz yansımaları boşanmaları artırmıştır.”

GELECEĞİMİZ İPOTEK ALTINA ALINIYOR

Her Yerde Adalet Platformu olarak bizler sadece siyasal ve hukuksal alanda değil toplumsal geleceğimizi ilgilendiren adeta geleceğimizi yok edecek, ipotek altına alacak bu tarz sosyal meselelere de el atıyor ilgili ve yetkilileri uyarıyoruz” diyen Av. Öztürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi hiç bir bilimsel yanı olmayan; yaratılış gerçeğine uymayan bir projedir. Toplumsal huzurun ve sağlıklı nesilleri yeniden inşa etmek istiyorsak bu tarz kaynağı batı olan kendi öz değerlerimize uymayan projeler ile sosyal yaşantımızı ve en önemlisi de aile yaşamımız dizayn edilemez. Avrupa Konseyi ve Avrupa Birliği’nin ve UNİCEF ve bir takım uluslar arası Vakıfların destekleyicisi olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi ismen belki ruhu okşayabilir özellikle kadın haklarından dem vurması ve kadına yönelik şiddet ile mücadeleyi öncülüyor gibi gözükse de aslında kadın ve kadın hakları sapkın amaca ulaşmak için kullanılan bir araç olduğunu görüyoruz. Sizler vasıtası ile en başta Sayın Cumhurbaşkanımız ve Aile Bakanımıza ve Milli Eğitim Bakanımıza sesleniyorum. Lütfen bu tarz projeler hakkında sadece projenin destekçilerini değil de bu projenin içinde ne tür sinsi planların olduğunu bilen, gören ve yazanlarında sesine kulak verilmesini talep etmekteyiz. Maalesef ülke ve millet olarak hep olduktan ve öldükten sonra önlem alıyor çözüm yolları bulmaya çalışıyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği diyerek aslında geleceğimizi ve değerlerimizi yok etmek istiyorlar. Evet gelenek ve değerlerimizde bazı yanlış anlayış ve uygulamalar olabilir fakat bu yanlışı daha büyük sinsi plan barındıran yanlışlar ile çözemeyiz.”

BU PROJE BİR TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ ÜRÜNÜ

Toplumsal sorunlarımızın çözümü ithal reçeteler çare değildir. Yerli ve milli reçeteler ile hastalıklı bünyeyi tedavi etme yol ve çarelerini aramak zorundayız” uyarısında bulunan Öztürk, “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği projesi bir toplum mühendisliği ürünüdür. Bu güne kadar batı kaynaklı hangi proje insanlığı kurtuluşa eriştirmiştir ki bu proje kadınlarımızı kızlarımızı, ailemizi ve bu ülkeyi kurtuluşa ulaştıracaktır. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesi şayet başarılı bir proje olsa idi bugün Finlandiya’da, Norveç’te, İsveç’te kadına yönelik şiddet vakıaları olmazdı. Güçlü aile yapıları oldu. Evlilik dışı çocuk doğumlarında bu kadar artış olmazdı. Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Projesini savunanlarca gelenek ve göreneklerimizde ki bazı yanlış uygulamalar kullanışlı bir malzeme yapılmış ve kendi art niyetli proje çalışmalarında malzeme olarak kullanılmış ve kendilerine meşru bir alan oluşturmuşlardır. Bu projenin uygulanmasında ısrar ve inat demek gelecek kuşakları cinsiyet noktasında nötürize etmek demektir. Kadını erkekleştirmek ve erkeği kadınlaştırmak evvela yaratılış gerçeğine karşı çıkmaktır. Özellikle bu alanda çalışan çok kıymetli bilim ve düşünce insanlarının ve aile derneklerinin bu alanda yapmış oldukları kıymetli çalışmalara kulak verilerek içinde bulunmuş olduğumuz bu sosyal bunalım ortamından çıkış yolunun batı kaynaklı, hiçbir bilimsel yanı olmayan politik reçetelerden çare aramak yerine kendi sosyal sorunlarımıza yerli reçeteler ile tedavi uygulamamız gerektiğini bir kez daha hatırlatmakta fayda görüyorum” diye konuştu.

İBRAHİM BÜYÜKEKEN

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum