Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

Aile İçi Kâideler ve Hz.Peygamber

Aile İçi Kâideler ve Hz.Peygamber

Yaşadığımız devirde hemen her ailede bir problem bir sıkıntı bir huzursuzluk var. Şöyle bir araştırın, soruşturun mutlaka asrın ailelerinde dindarlarında dahi mutsuzluk mevcut. Bunları yok edebilmek için araştırmacılar, danışmanlar, psikatristler, pedagoglar hep çâreler arar eşlere çeşitli öneriler, tavsiyeler ve bilgiler sunarlar.

Az çok her aile ya eşler ya evlatlarla çeşitli problemler yaşamakta. Şâban ayı boyunca siz değerli okurlarımıza, en kâmil insan modelini ortaya koyan ‘Model Şahsiyet’ Peygamber aleyhiassalâtu vesselâm’ın hayâtından kesitler sunduk. Bugün yine ailesiyle sevgi bütünlüğünü en ince detaylarına kadar ortaya koymuş ‘Model Şahsiyet’ Hz.Muhammed Mustafa’nın ‘MODEL AİLESİ’ ni yazmaya devam edeceğiz inşaallah.
‘Örnek Aile Modeli’ ni en nezâketli davranışlarla önümüze koyan Peygamberimizin hayâtında, öyle alınması gereken câzip ve ibretli hâdiseler var ki bugünün ailelerinin bu misallerden alacağı çok önemli mesajlar olduğu kanaatindeyiz. Efendimiz aleyhissalâtu vesselam yaşadığı devirde, eşlerine ayrı bir değer ve önem vererek diğer insanlara eşlere nasıl değer verildiğine dâir ipuçları vermiştir. Şu ilginç misâle bir bakalım:
“Efendimizin İranlı bir komşusu onun için yemek yapmıştı. Ve O’nu dâvet ett. Pegamberimiz sordu: ‘Aişe’yi dâvet etmiyor musun?’ O’da: ‘Hayır, sâdece sizi dâvet ediyorum.’ Dedi. Kimseyi kırmayı, incitmeyi sevmeyen Peygamberimiz, bu dâvete ‘Hayır’ cevâbını verdi. Sebebini ise şöyle açıkladı: ‘Aişe dâvet edilmezse, ben de gelemem.’
Bu yaklaşımıyla Peygamberimiz aile kurumuna verdiği değeri gösteriyordu. O’nun gözünde aile bir vücut gibiydi. O asla bölünmez ve parçalanmazdı. Onun için bu dâveti kabul etmemişti.
İranlı komşu bu inceliği anlamış olacak ki tekrar geldi yemek dâveti için… Ve efendimiz tekrar sordu: ‘Aişe katılacak mı?’ Aldığı cevap ‘Evet, o da dâvetlidir.’ Şeklindeydi.”(Herkesin Öğretmeni Hz.Muhammed, Halit Ertuğrul, İst, 2007, s.35)
Bu misal, Peygamberimizin eşine ne ölçüde değer verdiğini onu ne ölçüde önemsediğini göstermesi açısından mânidardır. Yine bu misal, bugün en fazla muhtaç olduğumuz aile olma bilincini ve aile olma rûhunu an açık bir ifâdeyle ortaya koymaktadır.
Devrimizde en çok yapıla gelen ailevi problemlerden biri de olur olmaz şeylerden çıkan eşler arası tartışmalardır. Bugün tâbiri câizse ‘incir kabuğunu’ doldurmayan şeylerden kaynaklanan ufacık şeylerden tartışan, birbirleri arasındaki saygıyı sıfırlayan hatta dayakla neticelenen aile içi tartışmalar yaşanmakta. Peygamber efendimiz eşler arası anlaşmazlık durumları cereyan ettiğinde kimseyi suçlamadan, kımadan mâkul çözümler üretirdi. Peygamberimize gelen hanımlardan birisi, eşinin kendisini sık sık dövdüğünü anlatmıştı. O’da kadının kocasını çağırarak onu ikaz etti ve bir daha dövmesini yasakladı. Erkeklerinde ayni hususta gelen şikâyetkerinde de yine ayni yolu izledi. 
Aileler arasında en çok bulunması gereken erdemler; karşılıklı anlayış, hoşgörü, çabuk kızmama, birbirlerine değer verme ve sabırlı olma hususlarıdır. Eşler birbirlerini acımasızca eleştirme yerine birbirlerinin güzel özelliklerini ortaya koyarak takdir ve taltif edici sözlerler gönüller okşansa kusurlar ve hatalardan acımasızca eleştirmekten vaz geçilse daha uygun ve insâni özellikler sergilenmiş olunacak netice de daha olumlu yöne kayacaktır.
Fakat devamlı güzelliklerin yerine eksikliklerin ve noksanlıkların konuşulduğu, hatalı davranışların cezâlandırıldığı aile ortamlarında huzursuzluklar, tartışmalar, kavgalar hatta dayakların bulunması doğaldır. Bunun tam tersi birbirlerinin kusurlarını ortaya dökmeyen, hatâları ört bas eden, gizlilikleri araştırmayan, kırmayan, incitmeyen, birbirlerini hoşgörü ve anlayışla idâre eden bir ailede ise huzur uyum ve dolayısıyla da mutluluk olacağı âşikardır.
Peygamber efendimizin evi, hânesi, eşleriyle olan iletişimleri aynen bu huzurlu ‘Örnek Aile Modeli’ni oluşturuyordu. Hayır ve doğru çözümler yanıbaşımızda iken gidip başka yerlerden çözüm aramaya ihtiyâcımız yoktur. Huzursuzlukların çözümü ‘Peygamberî çözüm’dür.
Aile mutluluğunda çok önemli ve hatta olmazsa olmazı diye bir temel kâide vardır. Aile içinde eşler arası yaşanan huzursuzlukların giderilmesinde mihenk taşıdır bu kâide. Problemler ve üzüntüler onunla aşılır. Bu temel taş kâide ‘Sevme ve sevilme ihtiyâcı’dır. Eşler sevildiklerini ve takdir edildiklerini bilmek isterler. Bu onların birbirlerine karşı olan sadâkatlarını ve bağlılıklarını güçlendirir. Sevgilerini eşlerin birbirlerine hissettirmeleri şarttır. Bu maalesef bizim toplumlarımızda yanlış geleneklere tâbi olunarak ‘hanımlar şımartılmaz’ denilererek sevginin ifâdelendirilmesinde hep geri durulmuştur. Oysa sevgili Peygamberimiz aleyhissselam, eşleri Hz. Aişe/(r.a) vâlidemizi diğer eşlerinden pek ayrı severlerdi. Benim çok hoşuma giden ve bugünün eşlerine çok ciddi bir örnek teşkil eden ‘Kördüğüm’ hâdisesini buraya almak istiyorum:
“Peygamberimizin eşi Hz.Aişe küçük yaşta hânei saadete gelin gelmişti. Yaşı küçüktü fakat zekiydi. Yaşının gereği olarak efendimiz aleyhissalâtu vesselâm’ın kendilerini sevip sevmediğini çok merak ediyordu. Birgün Aişe vâlidemiz Peygamber aleyhissalâm’a: ‘Ya Rasullallah! Beni seviyor musun? Dedi. Heyecan içinde cevâbı bekleyen Aişe vâlidemize ‘ Evet, ya Aişe! Tabiki seviyorum.’ Deyince Hz.Aişe, bu kısa cevapla pek tatmin olmamıştı. Busefer; ‘ Beni nasıl seviyorsunuz Ya Rasulallah?’ Bu sefer Peygamberimiz çok anlamlı bir karşılık verdi; ‘KÖRDÜĞÜM Yâ Aişe!’ Bu eşsiz cevâbı ayni eşsiz kavrayışıyla kucaklayan Aişe vâlidemiz zaman zaman bu gizemli, esrarlı, bitmeyen ve tükenmeyen sevgiyi ifâde eden kelimeyi tekrar tekrar duymak için; ‘ Ey Allah’ın Rasûlü kördüğüm ne âlemde?’ Diye sorar ancak o sevgili eşin cevâbı hiç değişmezdi; ‘İlk günkü gibi Yâ Aişe, ilk günkü gibi…’ cevâbını verirdi.”
Peygamberî ölçütleri hayâtımıza koyarak ailevî ilişkilerimizi daha bir güçlendirelim inşaallah. Hayırlı cumalar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi
SON YAZILAR