Ahmet Taner Kışlalı'ya 20 Yıl Hocalık Yaptığı Fakültede Anma

Ahmet Taner Kışlalı'ya 20 Yıl Hocalık Yaptığı Fakültede Anma

Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın bombalı bir saldırı sonucu katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti. 21 Ekim 1999'da işlenen cinayet hala tam olarak aydınlatılmadı. Kışlalı anısına yıllarca emek verdiği fakültesinde...

Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın bombalı bir saldırı sonucu katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçti. 21 Ekim 1999'da işlenen cinayet hala tam olarak aydınlatılmadı. Kışlalı anısına yıllarca emek verdiği fakültesinde anma töreni düzenlendi. Burada konuşan Kışlalı'nın ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı, “Onu her zaman artan bir özlemle arıyorum.” dedi.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı anısına düzenlenen tören ‘Ahmet Taner Kışlalı Sanatevi'nde gerçekleştirildi. Törene Kışlalı'nın ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı'nın yanısıra, Cumhuriyet gazetesi yazarları Çiğdem Toker ve Işık Kansu, fakülte hocaları ile çok sayıda öğrenci katıldı.

Törende konuşan yazar Çiğdem Toker, Kışlalı'nın basın özgürlüğü için çok çaba sarf ettiğini belirterek, bugün ise basın özgürlüğü konusunda ‘ciddi bir gerileme'nin söz konusu olduğunu söyledi. Ahmet Taner Kışlalı'nın düşüncelerin ifade edilmesi konusunda yıllarca mücadele ettiğini ve her yerde bunu dile getirdiğini kaydeden Toker, “Ancak ne yazık ki bugün basın özgürlüğü konusunda o zamandan bile gerideyiz. Eskiden günahıyla sevabıyla bir ana akım medyadan söz etmek mümkünken bugün neredeyse tam tersi durum söz konusu. 2007'deki seçimlerden sonra gücü ele aldığını düşünen iktidar partisi, bu yıldan sonra kendine bağımlı bir medya oluşturmaya başladı. Sabah-atv grubunun satılması, ortaklık yapısı, kamu bankalarından alına krediler hep bu dönemde oldu.” ifadelerini kullandı. Anadolu Ajansı ile TRT'nin de ‘kadrolaşma' yoluyla tamamen ‘bağımlı' hale getirildiğini savunan Toker, “Aktarılan fonlar ve kadro değişiklikleriyle iktidarın sesi haline geldiler.” dedi.

Ahmet Taner Kışlalı'nın ağabeyi Mehmet Ali Kışlalı ise çocukluktan itibaren kardeşiyle arasında farklı bir ilişki olduğundan bahsetti. “Bir günden bir güne kavga etmişliğimiz, birbirimize küskünlüğümüz olmamıştır.” diyen Mehmet Ali Kışlalı, kardeşinin siyaset adamlığı ve gazeteciliği sırasında herkesin sevgisini kazandığını söyledi. Kışlalı, “Ahmet'in kaybı beni çok üzdü. Bugün bile onu arıyorum. Mesela şu an içinde olduğumuzu süreçte acaba Ahmet aramızda olsaydı ve yazıyor olsaydı acaba nasıl bir tavır takınırdı diye düşünürüm. Eminim özgürlükten ve demokrasiden yana olurdu.” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet gazetesi yazarı Işık Kansu da yaptığı konuşmada Kışlalı cinayetinin ‘faili meçhul' olmadığını belirtti. Kansu, Kışlalı cinayetinin dava dosyasından bazı bölümleri paylaşarak, “Onu öldüren İran'la bağlantılı olan Tevhid-Selam Kudüs Ordusu adlı örgüttü. Bu örgütün amacı Türkiye'de İran'dakine benzer bir İslam devrimi yapmaktı. Bunun içinde ses getirici eylemlerle kendini duyurmaya çalıştı, Kışlalı'yı kendine hedef seçti. Devletin bu cinayette parmağı var mıdır bilmiyorum ama Türkiye'nin emniyeti de istihbaratı da güçlüdür. İstenirse önlenebilirdi diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Kansu, Kışlalı'dan önce cinayete kurban giden Uğur Mumcu, Bahriye Üçok ve Muammer Aksoy gibi isimleri de anarak, bu cinayetlerin karanlıkta kalan yanlarının bulunduğunu da sözlerine ekledi.

AHMET TANER KIŞLALI KİMDİR?

Kışlalı, 1951 yılında Kilis Kemaliye İlkokulu'ndan sonra, Kilis Ortaokulu'nu ve Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. Kabataş Erkek Lisesi'nden sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni kazandı. Okurken bir yandan da Yeni Gün'de spor muhabirliği yaptı. 1962-1963 yılları arasında Yeni Gün gazetesinde yazıişleri müdürlüğü görevini üstlendi. Paris Üniversitesi'nde anayasa hukuku ve siyaset bilimi dalında “Modern Türkiye'de Siyasi Güçler” başlıklı doktorasını verdi. 1972 yılında doçent olan Kışlalı, 1977 yılında CHP listesinden İzmir milletvekili seçildi. 1978 yılında da Ecevit hükümeti döneminde Kültür Bakanı olarak görev yaptı. 1988'de profesör oldu. 1991 yılına kadar Cumhuriyet'te, “Haftaya Bakış” başlığıyla köşe yazıları yazıyordu. Kışlalı, 21 Ekim 1999 günü evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitirdi.

CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.