"Ahlat İlçesi Erzurum İline Denk Bir İldir"

"Ahlat İlçesi Erzurum İline Denk Bir İldir"

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavaz, Bitlis’in Ahlat ilçesinin incelendiğinde Erzurum iline denk bir il olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Bitlis Eren Üniversitesi (BEÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavaz, Bitlis’in Ahlat ilçesinin incelendiğinde Erzurum iline denk bir il olduğunun ortaya çıktığını söyledi.

Ahlat’ta bu yıl 23’ncüsü düzenlenen Uluslararası Avrasya – Ahlat Kültür Buluşma Şenlikleri kapsamında Bitlis Eren Üniversitesi tarafından 'Kubbet-ül İslam Ahlat' konulu panel düzenlendi. Ahlat Kültür Merkezi'nde Bitlis Eren Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Doğru başkanlığında gerçekleştirilen panelde Ahlat tarihinin dünü, bugünü ve yarını masaya yatırıldı.

Panelde konuşan Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim Kavaz, Bitlis’in Ahlat ilçesi incelendiğinde Erzurum iline denk bir il olduğunun ortaya çıktığını söyledi. “Ahlat’ı hangi yönüyle ele alırsak alalım, uzun ve çok detaylı bir konuşmayı gerektirecek kültür zenginliğine sahiptir.” diyen Prof. Dr. Kavaz, şunları söyledi: “Tarihinde başkent olmuş önemli kültürel tarihi değerlere sahip bir yöremizin merkezidir. Ahlatlıların Ahlat’a sahip çıkmaları konusunda manevi bir gayrete gelmeleri gerekiyor. Ahlat, Anadolu’nun kapısıdır. Anadolu’nun hangi coğrafyasına giderseniz gidin Ahlat mezar taşlarıyla, kültürüyle, yetiştirdiği alimleriyle çok iyi bir konumda. Ahlat’ın tarihini incelediğimde Erzurum’a denk bir il olduğunu gördüm.”

1930’da Ahlat ile ilgili ilk eseri yazan Erzurumlu yazar Abdurrahim Şeref Beygübe’nin Ahlat’ın belgelerini anlatırken Anadolu’da pek az bir şehrin Ahlat derecesine çıkabileceğini ve buna rağmen bu şehrin bu kadar az tanıtılmış olması ve az sahip çıkılmasının üzüntüsünü dile getirdiğini belirten İbrahim Kavaz, “Osmanlı'da şehir tarihi yazılan nadir yerlerden biridir Ahlat. Bu tarihe sahip çıkmazsanız başkaları gelir size sahip çıkar ve o zaman siz başkalarının esiri olursunuz. Fikri, tarihi, medeniyeti, irfanı olan bir medeniyet olmanın yolu, üzerinde bulunduğun toprağa sahip çıkmaktır." diye konuştu.

BEÜ Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Tevfik Emre Şerifoğlu ise Bitlis ve Ahlat’taki arkeolojik araştırmaların tarihçesi hakkında yaptığı konuşmasında 1950’li yıllarda ilk arkeolojik çalışmaların Charles Burney tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. Yrd. Doç. Dr. Şerifoğlu; “Bu çalışma Elazığ’dan Ağrı’ya çok geniş bir alanı kapsadığı için Bitlis yüzeysel bir araştırma olarak kalmıştır. Fakat araştırmanın en önemli sonucu insanların ilk yerleşik hayata geçtikleri neolitik dönemden itibaren iskan edilmiş bir bölge olduğunu ortaya koymuş olmasıdır.” ifadesini kullandı.

Erciyes Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celil Arslan da Ahlat’ın turizm odaklı kalkınma planı konulu sunumunda, “Turizm odaklı kalkınma projesini gerçekleştirecek bir ekip ve Ahlat Belediyesi bu proje çalışmasını gerçekleştirmelidir.” şeklinde konuştu.

'Nemrut Süphan Jeoparkı' konulu sunumu yapan Jeoloji Mühendisi Evrim Çelik, şunları dile getirdi: “Jeopark projesi çerçevesinde Bitlis ve ilçelerinin sahip olduğu kültürel değerleri gelecek kuşaklara taşımayı hedefliyoruz. Bölgemizde bulunan Dünya’nın 2’nci büyük volkanik krater gölü olan nemrut krater gölü, nemrut dağı ve Türkiye’nin 3’ncü büyük dağı olan Süphan Dağı jeopark alanı olabilecek yerlerden birisidir.”

Ahlat mezar taşlarının Türk İslam mezar taşları içerisindeki yeri ve önemi hakkında bilgi veren Araştırma Görevlisi Korkmaz Şen, “Türkler İslamiyet’i kabul ederek yeni tanışmış oldukları İslam kültürünü ve kendi kültürlerini bir potada eritebilmişler. Ahlat mezar taşlarına baktığımızda bunu en açık şekilde görebiliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

'2001-2012-2013 Yıllarında Yapılan Eski Ahlat Şehri Kazı Çalışmaları' hakkında bilgi veren Prof. Dr. Recai Karahan şunları şöyledi: “Çalışmalarımıza 2011 Ağustos ayında başladık. Şimdiye kadar 210 dönümlük arazide ot biçme, 40 adet mezar taşında liken temizliği, 70 adet eğrilmiş olan mezar şahide ve sandukası düzeltme gibi çalışmalar yaptık.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.