Ahlakla millet yükselir

Ahlakla millet yükselir

Eğitim Şurası'nda konuşan ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, "Talim ve terbiye bir milletin varoluşudur. Ahlaklı ve sağlam vicdanlı bir nesil yetişirse o millet yükselir. Aksi taktirde o milletin çökmesi kaçınılmazdır" dedi

Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Konya Şubesi tarafından organize edilen “Konya Eğitim Şurası” Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans Salonu’nda başladı. Şurada ilk gün 4 oturum gerçekleşti. Alanında uzman akademisyenler, öğretmen ve öğrencilere bilgiler verdi. Şuraya ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü ve Konya Şube Başkanı Yavuz Aydın, Saadet Partisi İl Başkanı Hasan Hüseyin Uyar ve eğitimciler katıldı. "Önce Ahlak ve Maneviyat" sloganı ile başlayan şuranın açılış konuşmasını yapan ÖĞ-DER Genel Başkanı Hamdi Sürücü, ÖĞ-DER olarak eğitim temelinin önce ahlak ve maneviyat olması için çalıştıklarını söyledi. Bu yılki çalışmalar içerisinde yerel eğitim şuralarını devam ettirdiklerini söyleyen Sürücü, “Gümüşhane’den başladık. Samsun’da devam ettik. Erzurum, Elazığ ve Konya’da şuralar yapılıyor. Önümüzdeki hafta da Sivas’ta yapılacak. Biz bunların sonuçlarını toplayarak Türkiye’deki eğitim yöneticilerine rapor halinde sunacağız. Bunun dışında eğitim raporu çalışmamız ve kitap inceleme raporumuz var. Bunları en kısa sürede Milli Eğitim Bakanlığı’na sunacağız. Bunları yapmaktaki maksadımız; talim ve terbiye bir milletin var oluşudur ya da yok oluşudur. Ahlaklı ve sağlam vicdanlı bir nesil yetişirse o milletin yükselmesi mümkündür. Eğer bir millet ahlaktan yoksun yetişiyorsa o zaman milletin çökmesi kaçınılmazdır. Bizim de gençliğimizi yetiştirirken neler yapmamız gerektiğini konuşmalıyız. Talim ve terbiye en temel görevimizdir. Beşikten mezara ilim öğretmek bizim görevimizdir. Kalkınmayı istiyorsak da eğitimi önemsemeliyiz” diye konuştu.

SINAV ODAKLI ÇALIŞIYORLAR

Sürücü’nün konuşmasının ardından “Eğitim Sistemimizde Talim ve Terbiye” konulu şuranın 1. oturumu Prof. Dr. Seyit Bahçıvan’ın başkanlığında başladı. İlk sunumu gerçekleştiren Yrd. Doç. Dr. Mustafa Özgen, Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğrencilerin gelişmesinde yetersiz kaldığını ve özel okullara destek verdiğini söyledi. Ailelerin ise çocuklarını kıyamayarak sabah namazına kaldıramadığını ifade eden Özgen, aynı ailenin dershane günü çocuğu için telaşeye kapıldığını ifade etti. Bunun en büyük nedenin ise eğitim sisteminde herhangi bir hedefin olmayaşından kaynaklandığını ileri süren Özgüven, “Çocuk tamamen sınav odaklı eğitime devam ediyor. Sınav akşamı ezber yapıyor. 2 gün sonra da unutuyor. Aileler de bunu istiyor. Çocuğunun sınava güzel bir şekilde hazırlanması isteyerek, sınavdan başarılı bir puan almasını istiyor. Bunun sonucunda çocuk, hayatı görmüyor. Üniversite öğrencisine kompozisyon yazın diyorum. Bana, ‘Ne yazacağız hocam’ diyorlar. Düşüneyemen, bir gençlik meydana geldi” diye konuştu.

ÇOCUĞA GÜVENSİZLİK AŞILANIYOR

Artık ailelerin, okula yeni başlayan çocuğunu arabayla bıraktığını dile getiren Özgüven, “Çocuk, çevreyi görmüyor, incelemiyor. Kaynaşma sağlayamıyor. Çocuğa devamlı güvensizlik aşılanıyor. Biz çocuklarla ilgilendiğimiz zaman ise aileler araya giriyor. Aman hocam diyorlar. Amaç, diplomayı alıp, maaş almak olmamalı. Çocuğun bu dünayı geçici olduğunu bilmeli, edebi hayatın cennette olduğunu bilmeli. Bunu bilerek hedef göstererek yaşamalı. Biz çocuklar bunu göstermeliyiz. Ancak bunları söylersek şuurlu bir öğrenci ve öğretmenler yetişir. Ben bunları derslerde anlatıyorum. Bana sınavda çıkıp çıkmayacağını soruyorlar. Sınavda çıkmayacak desem hiç araştırmayacak. Tamamen sınav odaklı araştırıp ders çalışıyorlar. İşte bu ruhu vermek gerekiyor. Aksi takdirde şuurlu ve inançlı bir nesil yetiştirmemiz çok zor. Allah yardıcımız olsun” ifadelerini kullandı.

DERS KİTAPLARINDA BATI ÖĞRETİLİYOR

Eğitimci İsmail Hakkı Akkiraz ise, ilkokul çağındaki çocukların öğrenim gördüğü kitaplara Batı kaynaklı konuların konulduğunu söyledi. Kitaplarda, “aileye önem vermeyin. Kariyer yapın” gibi Batılı yaşam tarzının anlatılmak istendiğini ifade eden Akkiraz, “Sonra çocuk üniversiteye geldiğinde hedefi iş ve para oluyor. Mezun olunca da maaşı iyi olan bir meslek seçmek istiyor. Bunun sonuçlarını maalesef görüyoruz. Batıcılık, siyonizmi temsil etmektedir. Eğitim sistemimizde batıcılığın her ayrıntısını görmekteyiz. En basit örnekle derslerin konularını Avrupa Birliği denetliyor. Kendilerine, dinlerine ters düşen konuları çizgi atıyorlar. Dini kitaplara bakın, ılımlı İslam ve dinler arası ilişkiler gibi konular işleniyor. Bunları da muhafazakar olarak kendini tanıtan iktidar yapıyor. Milli Eğitim’in kitaplarında Hıristiyan propagandası yapılıyor. Ahlakı bozulmanın en büyük nedenlerinden birisi budur. Batı ahlakını eğitim üzerinden yedirmeye çalışıyorlar” sözlerini kullandı. Avrupa Birliği projeleri ile de manevi değerlerden uzaklaştırılmaya çalışıldığını hatırlatan Akkiraz, “Socrates Programı, Erasmus ve Leonardo da Vinci Programları ile bunları gerçekleştiriyorlar. Bu projelere de çok büyük bütçeler ayırıyorlar. Bizim gençler oraya gidiyor. Onlarin ki buraya gelerek bizi zehirliyorlar” şeklinde konuştu. Akkiraz’ın sunumunu tamamlamasıyla soru-cevap kısmına geçildi. Şura kapsamında bugün de 4 oturum gerçkeleştirilecek.

MEHMET AKİF SÜTÇÜ merhabahaber.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum