'Ab’nin Türkiye’ye Uzunca Bir Süre Tam Üyelik Teklif Etmesi Hayal'

'Ab’nin Türkiye’ye Uzunca Bir Süre Tam Üyelik Teklif Etmesi Hayal'

İzmir Üniversitesi 7. akademik yılı törenle başladı. Törende konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği (AB) Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır, “Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi,...

İzmir Üniversitesi 7. akademik yılı törenle başladı. Törende konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği (AB) Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır, “Avrupa, kriz sonrası kimlik bunalımına girdi, İslamofobi olağanüstü gelişmiş durumda. Bu yeni senaryo ile AB’nin Türkiye’ye uzunca bir süre tam üyelik teklif etmesi hayal. 2018 yılına kadar böyle bir adaylık beklenmemesi gerektiği düşüncesindeyim. Türkiye, gündemde tam üyeliğin olmadığını ciddi olarak farkedip kendi gündemini belirleyebilir.” dedi.

Eğitim vermeye 2008-2009 akademik yılında başlayan İzmir Üniversitesi, 7. akademik yılına düzenlenen törenle başladı. Törende açılış dersini Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Avrupa Birliği (AB) Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Canan Balkır verdi. Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Rıza Doğanata ve Rektör Prof. Dr. Kayhan Erciyeş’in açılış konuşmalarını yaptığı törene Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı ve Doğanata Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Selim Doğanata, Mütevelli Heyeti Üyesi Doç. Dr. Erol Tokşen, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tancan Uysal, Karşıyaka Kaymakamı Saadettin Yücel ile dekanlar, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

2014-2015 yılında İzmir Üniversitesi’nde her iki öğrenciden birinin eğitimine burslu olarak başladığını hatırlatan Rektör Erciyeş, “Türkiye’nin burslu öğrenci oranı en yüksek üniversitelerinden biriyiz. Tüm öğrencilere bakıldığında, yüzde 39’u burslu eğitim alıyor.” dedi. Yaklaşan Cumhuriyet Bayramı’nı kutlayarak sözlerine başlayan Mütevelli Heyeti Başkanı Ali Rıza Doğanata da, “Atatürk’ün hedeflediği yönetim tarzı, demokratik cumhuriyettir. Üniversiteler de demokratik cumhuriyetlerin en önemli kurumlarındandır.” diye konuştu.

Açılış dersinde, Türkiye’nin son dönemde strateji değiştirerek Ortadoğu ve Balkanlar'a yönelmesinin krizden sonra AB için de bir çıkış yolu olarak algılandığını ileri süren Balkır ise, “Ortadoğu ve Balkanlar ile istedikleri düzeyde ilişki kuramayan AB ülkeleri ve Amerika, yardım, eğitim desteği ve ticari ilişkiler aracılığı ile Ortadoğu ve Balkanlar ile kurduğu ilişkilerde Türkiye’nin yanında yer almanın kendileri için de faydalı olacağını düşünüyor.” dedi. Balkır, düşüncesini, “Türkiye’ye Erasmus aracılığı ile pek çok öğrenci geliyor ve şu an Türkiye’deki koşulların Avrupa’dan iyi olduğunu söylüyorlar. Şu an Türkiye’de pek çok Yunanlı akademisyen, kendi ülkesinde iş bulamadığı için üniversitelerde çalışıyor.” sözleriyle savundu. Bu noktada Türkiye’nin AB ile bir pazarlık yapabileceğini dile getiren Balkır, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye, dünya GSMH’sinin ve ticaretinin yüzde 40’ının söz konusu olduğu Transatlantik Ticaret ve Yatırım Anlaşması'nda masada Amerika ile birlikte yer alabilir. Türkiye, gündemde tam üyeliğin olmadığını ciddi olarak farkedip kendi gündemini belirleyebilir.” CİHAN

Kaynak:

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.