8 yıl hapis cezası ortada bıraktı

8 yıl hapis cezası ortada bıraktı

Konya’da 6 yıl önce sevdiğiyle kaçan ve 2 yıl sonra resmen evlenen eşinden ailesinin baskısı üzerine şikayetçi olan kadın, şikayetinden vazgeçmesine rağmen eşine verilen 8 yıl hapis cezası Yargıtay tarafından onanınca ortada kaldı.

Konya’da yaşayan 21 yaşındaki 1 çocuk annesi Arife Ayşe Cantekin 6 sene önce 15 yaşındayken üvey kardeşi o zaman 22 yaşında olan Mustafa Cantekin ile birlikte kaçtı. İmam nikahıyla evlenen çiftin aileleri bu evliliği onaylamadı. Ailelerinin baskılarına dayanamayan genç kadın terk edileceği korkusuyla kaçırıldığı iddiasıyla şikayetçi oldu. Genç adam eşinin kendisinden şikayetçi olması üzerine çıkarıldığı mahkeme tarafından cezaevine gönderildi. Bu sırada şu anda 5 yaşında olan oğluna 3 aylık hamile olduğunu öğrenen eş, şikayetini geri aldı. 2 ay cezaevinde kaldıktan sonra serbest kalan eşiyle birlikte yaşamaya devam eden genç kadın 17 yaşına geldiğinde resmi nikahla evlendi.

MUTLULUKLARI KABUSA DÖNDÜ
Cantekin ailesinin mutlu evlilikleri 2 ay önce mahkemeden gelen tebligatla kabusa döndü. Mustafa Cantekin 6 sene önce karısının kendisinden şikayetçi olup daha sonra şikayetinden vazgeçmesine rağmen “zorla alıkoyma, kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçlarından hakkında kamu davası açılarak 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Genç koca tekrar hapse girmemek için 8 aylık hamile eşi ve 5 yaşındaki oğlunu geride bırakarak kayıplara karıştı. Yuvasının dağılmasını istemeyen genç kadın gözyaşları içinde devlet büyüklerinin kendilerine yardım etmesini istiyor.

“BU CEZAYI EŞİME DEĞİL, BANA VERDİLER”
Mahkeme kararıyla hayatı alt üst olan Arife Ayşe Cantekin gözü yaşlı yardım elinin uzanmasını bekliyor. 15 yaşında eşiyle birbirlerini görüp beğendiklerini daha sonra gönül ilişkisinin başladığını anlatan Cantekin, “Eşim üvey babamın oğluydu, evlenmemizi istemediler ve bu yüzden huzursuz etmeye başladılar. Ona rağmen evli kaldık. ‘Evleneceğiz’ dedik oldu. Eşime beni kaçır diyen bendim. Çünkü istiyordum. Yaşımın küçük olduğunu da biliyordum. O da evliliğe razı oldu, kaçırdı. Kaçtıktan sonra ailelerimiz hiçbir şekilde huzur vermedi. Ondan sonra da eşim beni bırakacak diye çok korktum. Hastaneye gittiğimde 3 aylık hamile olduğumu öğrendim. ‘Dedim ki bana yar olmadıysa kimseye olmayacak’ ve iftiralar attım. Bu nedenle eşimi cezaevine aldılar. İki ay kendi babamın evinde kaldım. Ondan sonra üvey babamın yanına kaçtım. Eşimle mahkemede yüce adalete bunu anlattım. Benim durumum bu, böyle yaptım dedim. Ona rağmen eşime 8 sene 4 ay ceza verdiler. Aslında bu cezayı eşime değil, bana ve 2 çocuğuma verdiler. Şuanda o gitti, yok. Ama 2 çocuğumla orta yerde kaldım” dedi.

“NE OLUR ÇOCUKLARIMIN BERATINI VERİN”
Kocası evi terk ettikten sonra çocuğuyla birlikte annesinin evinde kalmaya başlayan genç kadın çocuklarına bakacak herhangi bir gelirinin olmadığını söyleyerek, “Eşim çalışarak bize bakıyordu. Şuanda elimde hiçbir şey yok. Benim evlatlarıma verebileceğim hiçbir şeyim yok. 8 sene 4 ay hapis cezasını bana ve çocuklarıma verdiler. Ben devlet büyüklerine ve herkese sesleniyorum. Ne olur beni görenler ellerini vicdanlarına koysun, başlarına yastığa koyarken iki dakika da olsa bu durumumu düşünün. Şuan 5 yaşındaki çocuğum ‘baba’ diye ağlıyor. Diğer çocuğumu da 21 Temmuz’da dünyaya getireceğim. Onun adını ‘Berat’ koyacağım. Lütfen benim eşimin ve 2 çocuğumun beratını verin, yalvarıyorum. Yanlışlık yapıp pişman olduğumu mahkemede söyledim. Yüce adaletinize sığındım. Mahkemede bunu özellikle belirttim. Ama ona rağmen olmadı. 2 çocuğumla ortada kaldım. Ben yine kapılara bakıyorum, yine ağlıyorum. Lütfen, yüce adaletinize sığınıyorum. Elinden bir şey gelenlere sesleniyorum, ne olur benim 2 çocuğumun beratını verin” şeklinde konuştu.

HAPİS CEZASINI ÖĞRENİNCE EVİ TERK ETTİ
Hapis cezasını öğrendikten sonra eşinin, ‘hakkını helal et’ deyip evi terk ettiğini belirten genç kadın, “3-4 gün öncesine kadar annesinin yanındaydım. Belki gelir, bir umut görürüm, bir şey olur diye ama gelmedi. Adalet dediniz, benim mutlu giden yuvamı yıktınız. Şuan ne evim var ne barkım var, ne kocam var ne mutluluğum. Ve ben her gün kapıda ağlıyorum. Her gün çocuğumun yüzüne baktıkça ağlıyorum. 21 Temmuz’da doğuma gireceğim ve bir tane daha çocuğum olacak. Babaları gittikten sonra perişan olduk. Eşim varken hiç olmazsa rızkımızı getiriyordu. Ama şimdi adalet deyip elimden aldınız. Benim çocuklarım aç kaldı haberiniz olsun. Bugün ne olur başınızı yastığa koyarken elinizi de vicdanınıza koyun. 2 dakikada olsa bir düşünün aynı şey başınıza gelseydi ne yapardınız” ifadelerini kullandı.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.